Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/681 E. 2022/915 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/681 Esas – 2022/915
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/681 Esas
KARAR NO : 2022/915
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in müvekkilinin dayısının oğlu ve … Makine İnşaat Hırdavat Otomotiv Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kurucusu olduğunu, müvekkilinin şirkete ortak olduğunu, sonrasında bu şirketin … Demir Çelik Hır. İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti’ne borçları nedeni ile açığa şahsi senet talep ettiklerini, müvekkilinin de işlerin yürümesi için davaya konu senedi düzenlediğini, borcun ödenmesi üzerine senedin iade edilmesi için anlaşıldığını ve senedi teslim alan davalı … tarafından ciro edilerek tedavüle konulduğunu, yine düzenleme yeri bulunmadığı halde müvekkilinin adresi olarak senette ekleme yoluyla tahrifat yapıldığını, senedin Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu iddia ederek takibe konu senet nedeni ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalar katılmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, senede dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, …. esas sayılı dosyasına ait evrak UYAP sisteminden alınmış, davacı tanıkları dinlenmiştir.
Davacı eldeki davada, dava konusu senedin davalı Hüseyin … ve müvekkilinin ortağı olduğu şirketin borçlarına karşılık teminat senedi olarak düzenlendiğini ve dava dışı şirkete teslim edildiğini, sonrasında senedin iade edildiğini, senette düzenleme yeri bulunmadığını, bu nedenle keşideci adresi kısmının sonradan doldurulduğunu ve davalı … tarafından ciro edilerek diğer davalı tarafından takibe konulduğunu iddia ederek eldeki dava açılmıştır.
Davacı senedin teminat senedi olduğunu ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu iddia etmiştir.
Bonolar kural olarak, birer kredi vasıtasıdır. Aksine sözleşme veya âdet bulunmadıkça edimlerin aynı anda ve karşılıklı olarak ifa edilmesine ilişkin genel ilkenin bir istisnası olarak, alt hukuki ilişkinin karşı edimini alan borçlu, para borcunu derhal ödemek yerine bir bono düzenleyerek karşı âkide verebilir. Böylelikle bono, keşidecisine ödeme konusunda zaman kazandırırken, lehdarına da ciro suretiyle ticari ilişkisini sürdürmek olanağı sağlar. Uygulamada bonolar teminat amacıyla da düzenlenebilmekte ise de, kambiyo senetleri kural olarak mevcut bir borç için düzenlendiklerinden, teminat maksadıyla düzenlenmeleri istisnaidir ve bu durumun da soyutlukla yakından ilişkisi bulunmaktadır. Nitekim bono metnine teminat amacıyla verildiğinin yazılması hâlinde senedin soyutluğu ortadan kalkmakta ve devir kabiliyeti sınırlanmakta, bu ibarenin yazılmaması hâlinde ise keşidecinin teminat iddiasının ispatlanması, lehdarla sınırlı olmak üzere, yazılı delile ihtiyaç göstermektedir; lehdar dışındaki kambiyo alacaklılarına karşı teminat iddiası ise, bunlar bonoyu kötü niyetle veya ağır kusur ile iktisap etmiş olmadıkça, ileri sürülememektedir.
Davaya konu senedin teminat senedi olduğuna dair dosya kapsamına sunulabilmiş yazılı veya dengi bir delil bulunmamaktadır.
Davacının bir diğer iddiası senedin vade tarihi boş olarak düzenlendiği, davalı tarafından bu tarihin sonradan doldurularak senedin tahrif edildiği ve bu sebeple kambiyo senedi vasfını kaybettiği yönündedir. TTK’nun 776. maddesinde bono veya emre muharrer senetlerde bulunması zorunlu unsurlar sıralanmış, 777. maddesinde de senette düzenleme yerinin bulunmamasının başlı başına senedin bono özelliğini yitirmesine sebep olmayacağı hükme bağlanmıştır. Davacı esasen senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia etmektedir. Bu hususun da yine yazılı veye dengi delillerle ispat edilmesi gerekmekte, ancak dosyada bu nitelikte bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının teminat senedi kapsamında borcun ifa edilmesi suretiyle bedelsiz kaldığı yönündeki savunması da şahsi defi mahiyetinde olduğundan temel ilişkinin tarafı olan alacaklılar dışında kalanlara karşı kural olarak ileri sürülemez.
Davacı yemin deliline dayanmış olmakla bu hakkı hatırlatılmış, davacı yan vakıanın niteliği gereği yemin teklifinde bulunamayacaklarını bildirmiştir.
Açıklanan gerekçelerle ispatlanamayan davanın reddine, tedbir uygulanmadığından davalılar lehine icra tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Şartlar oluşmadığından İİK 72/4 maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 80,70 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022