Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/663 E. 2023/417 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/663 Esas – 2023/417
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/663 Esas
KARAR NO : 2023/417

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 2- ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 12/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın 20/05/2020 tarihli çalışmaları sırasında müvekkil şirkete ait kablo TV şebekesine zarar verildiğini, müvekkil çalışanlarının hasar tespit işlemlerini gerçekleştirdiğini, davalıların zarardan sorumlu olduğunu, 7.840,00 TL hasar bedelinin hasar tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; zarar ile müvekkilinin eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığından müvekkilinin zarardan sorumlu olmadığını, davacının ödemeleri zarar nedeni ile yaptığını ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek koşuluyla ödemelerin de fahiş olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olarak borularına davacının kablolarını koymasına izin verdiğini, buna rağmen davacının kötü niyetle talepte bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının iddia ettiği hasarla müvekkilinin herhangi bir eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacı tarafça sunulan hasar tespit formunun tek taraflı düzenlendiğini ve denetimden uzak olduğunu, hükme esas alınamayacağını, müvekkilinin herhangi bir kusur ve sorumluluğu olmadığından müvekkilinin husumetinin bulunmadığını, yine zararın oluştuğu iddia edilen yerde müvekkilinin…Şebekesi Tesis Yapım İşleri Sözleşmesi ile işlerini diğer davalıya ihale ittiğini ve sözleşme gereği zarardan yüklenici şirketin sorumlu tutulabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, davalılar arasındaki sözleşme ve şartnameler, taraflar arasındaki yazışmalar, zarara ilişkin faturalar, fotoğraflar, tutanaklar ve evrak, … yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Elektrik bilirkişisi, inşaat mühendisi ve nitelikli hesaplama bilirkişisi 22/06/2022 tarihli raporunda özetle, dava kapsamındaki hasarın oluşumunda davalı yüklenici şirketin diğer davalı iş sahibi şirket ile akdettiği sözleşme uyarınca yaptığı kazı çalışması sırasında meydana geldiği, kazıyı yapan davalı … şirketinin % 100 oranında kusurlu olduğu, davalı …’ın iş sahibi olarak akdettiği sözleşme hükümlerine göre kontrol etme,denetleme, talimat verme gibi yetkileri bulunması ve sözleşmenin istisna akdi sözleşme olmaması nedeniyle yüklenicisinin kusurundan sorumlu olacağı, olayın haksız fiil olması nedeniyle davacının gerçek zararını talep edebileceği, bu kapsamda davacının talep edebileceği hasar bedelinin dava tarihi itibariyle 6.708,00 TL olduğu, bu alacağa haksız fiil tarihi olan 25/05/2020 tarihinden itibaren ticari faiz talep edilebileceği bildirilmiştir. Taraf itirazları üzerine bilirkişi heyetinden alınan 14/03/2023 tarihli ek raporda, kök rapordaki beyanlarını tekrar etmişlerdir. Raporlar oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava; haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, kablo TV şebekesine davalıların yaptığı kazı neticesinde zarar verildiğinden bahisle zararın giderim bedelinin davalılardan tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, zararın davalıların eylemi neticesinde oluşup oluşmadığı, oluşmasında kimin kusurlu olduğu ve zararın miktarı noktasında toplanmaktadır.
… yazı cevabından anlaşıldığı üzere, zararın doğduğu iddia edilen alanda, 2015 yılında davacının fiber optik tesis imalatı gerekçesi ile altyapı tesisi kazı ruhsatı aldığı ve 03/03/2020-02/07/2020 tarihleri arasında davalı … … şirketi tarafından elektrik şebeke kazısı gerekçesi ile alt yüklenicisi davalı … şirketi olmak üzere altyapı tesisi kazı ruhsatı aldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sunulan fotoğraf ve tutanaklar ile davalılar arasındaki yapım işleri sözleşmesinin konusunun elektrik tesisi yapım işi olması da gözetildiğinde zararın davalı yanın altyapı kazı çalışmaları sırasında gerçekleştiği iddiasının sübut bulduğu değerlendirilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, davalılar arasındaki sözleşmede davalı …’ın denetim yükümlülüğünün bulunduğu ve zarar talebinin davalıya yöneltilmesi halinde yükleniciden tazmin edileceğine ilişkin hükümler gözetildiğinde davalı …’ın üçüncü kişilere karşı sorumluluğunun bulunmadığına ilişkin husumet itirazının yerinde olmadığı, bu hususun ancak davalılar arasındaki iç ilişkide ileri sürülebileceği değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde, yukarıdaki hususlar ile bilirkişi heyetinin zarar miktarına ilişkin tespitinin yüksek mahkeme müstakar kararlarına uygun olması da gözetilerek, davacının zararının ve zararla davalıların eylemleri arasında illiyet bağı bulunduğu iddiasının sübut bulduğu, zararın oluşumunda davacıya atfedilecek bir husus bulunmadığından zararın tamamına davalıların katlanması gerektiği, bilirkişilerce tespit edilen gerçek zararın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline ve davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
6.708,00 TL’nin 20/05/2020 hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Alınması gereken 458,22 TL harçtan peşin alınan 133,89 TL’nin mahsubu ile bakiye 324,33 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre belirlenen 1.163,63 TL’sinin davalılardan, bakiye kısmın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.708,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.132,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan UYAP sisteminde kayıtlı toplam 3.966,25 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre belirlenen 3.393,57 TL’sinin ve davacı tarafça yatırılan 458,22 TL harcın davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2023

Katip … Hakim ….
¸¸ ¸¸