Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/658 E. 2022/528 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/658
KARAR NO : 2022/528

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalının Hurdacılar sitesinde dükkanları bulunduğunu, İvedikköy Mah. Hurdacılar sitesinde bulunan, müvekkiline ait işyeri ve komşu işyerleri 11.10.2020 günü saat 14:30 sıralarında çıkan yangında yanmış ve çok sayıda işyerinde ciddi hasarlar oluştuğunu, davalının iş yerinde 11/10/2020 günü başlayan yangın nedeniyle, müvekkilinin iş yerinin tamamen yandığını, içinde bulunan 2.000.000 TL – 4.000.000 TL civarındaki oto yedek parçasıyla birlikte tamamen yok olduğunu belirterek yangının başlangıç noktasının ve sebebinin tespiti için Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyadan tespit yaptırdığını ve tespit raporunun itfaiye raporundan çok farklı bir sonuç ortaya çıkardığını, müvekkiline ait iş yerinde meydana gelen yangın nedeniyle uğradığı zararların parasal değerinin yangının başlangıç yeri ile kimin sorumlu olduğunun tespitine, fazlaya dair hakları saklı tutularak yangının çıkmasında kusurlu ve sorumlu olan davalıya 50.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dava dilekçesinde özetle; Davalılara karşı davacı ait ve ….Numaralı dükkan sırt sırta komşu ve bitişik olduğunu, Yangının tamamen davacının dükkanından ve oğlu ile birlikte gerekli önlemleri almadan jet taşıyla ve kaynak makinesi ile çalışmasından çıkan kıvılcımlar nedeniyle çıktığını, Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinde … D. İş dosyası ile hasar ve durum tespiti yapılması için tespit davası açıldığını ve rapor alındığını, zararlarımızın karşılanması için birleştirme talebiyle ayrıca dava açılmış olduğunu müvekkilinin yangından, yangın başladıktan sonra itfaiye müdahale ederken haberdar olduğunu, hasarın tamamen davacı ve oğlunun tedbirsiz ve dikkatsizliği nedeniyle çıktığını, ileri sürüldüğü kadar malzeme hasar ve zararının olmadığını, davacı tarafça ileri sürülen hasar ve zarar miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:Davalılardan … ile diğer davalı oğlunun kendilerine ait dükkanda 11/10/2020 pazar günü, asma katta demir malzemelerine elektrik kaynak işleri yaparken yangın çıktığını ve yangının müvekkilinin dükkanına sirayet ettiğini ve tamamen yanmasına ve zarara uğramasına neden olduğunu, Ankara …Asliye Hukuk mahkemesinde … D. İş dosyası üzerinden alınan raporda demirbaş malzeme inşaat zararı ve moloz atma ve temizlik gideri rakamsal olarak belirlendiğini, yanan araç ve yedek parçaların yangın nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini, tespit raporunda zararın eksik hesaplandığını, yanan araçlar ile kıymetli parçaların hesaplanmadığını, zararlarının karşılanması için iş bu davayı açmak zorunluluğunda kaldıklarını bildirerek, şimdilik 10.000-TL’nin 11/10/2020 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yangın dolayısıyla kusurlu olmadıklarını, itfaiye raporunun hatalı olduğunu, yangının başlangıç noktasının ve sebebinin tespiti için Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesini … D. İş. Sayılı dosyadan tespit yaptırdığını ve tespit raporunun itfaiye raporundan çok farklı bir sonuç ortaya çıkardığını, yangın sonucu müvekkiline ait işyerinin tamamen yandığını ve içindeki 2.000.000 TL+ 4.000.000 TL civarındaki oto yedek parçasıyla birlikte tamamen yok olduğunu, müvekkilinin yıllara dayanan birikiminin ve sermayesinin tamamen yok olduğunu, itfaiye raporundaki gibi 600 ton hurda olarak bile hesaplansa 1.800.000 TL mal değerinin ortaya çıktığını, bu hesapta iş yerinin bina değerinin olmadığını, binanın yeniden yapılmasının maliyetinin de 300.000 TL civarında olacağının düşünüldüğünü, yangın sebebiyle taraflarından da Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyada …’ye karşı yangındaki kusur nedeniyle tazminat davasının açtıklarını belirterek davanın reddini, dosyanın konusu ve tarafları aynı olan Ankara …AHM … E. Sayılı dosyada açtıkları davada verilen görevsizlik kararı sonucu dosyanın gönderileceği Asliye Ticaret Mahkemesi belli olduktan sonra ilgili dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

DAVA:Davacı vekili müvekkilinin iş yerinin davalıların neden olduğu yangında tamamen yanmasına ve zarara uğramasına neden olduğunu, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile yangına davalıların neden olduğunun tespiti yapıldığını, tespit raporunda 13.900,00 TL demirbaş malzeme, 183.610,00 TL inşaat zararı, 3.000,00 TL moloz atma ve temizlik gideri hesaplandığını fakat bu tutarın çok düşük kaldığını, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası açıldığını, Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit davasıyla Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davada müddeabihten artan kısım için iş bu davayı açtıklarını belirterek değeri belli olmayan alacak/tazminat davası niteliğindeki davada fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla yapı zararları için 178.610,00 TL demirbaşlar için 9.900,00 TL ve moloz temizlik için 2.000,00 TL olmak üzere 190.510,00 TL’nin 11/10/2020 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafa birleşen dosyada tebligat çıkarılmamıştır. Mahkememizce 18/03/2022 tarihli birleştirm tensip tutanağı taraflara tebliğ edilmiştr..
DELİLLER:
Yangın raporu,
Tespit bilirkişi raporu,
Ankara C.Başsavcılığının 2020/201328 Soruşturma sayılı dosyası,
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası,
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası.
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş 2020/44 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde:İhtiyati tedbir talebine konu olan davalıya ait menkul, gayrimenkul mallar ve …Kişilerdeki hak ve alacakların esas hakkında görülecek davada uyuşmazlık konusu olmayacağı, davacının tespit talebi ve konu olay nazara alındığında, esas hakkındaki davasının konusunun mülkiyet iddiasına ilişkin olmayacağı, HMK’nun 389. Maddesi gereğince ancak dava konusu uyuşmazlık hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nun 389. Maddesinde belirtilen ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olmadığı anlaşılmakla talep eden davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine; delil tespiti talebi bakımından ise söz konusu yangın sebebiyle meydana gelen hasarın tespiti bakımından talebinin kabulüne, mahallinde keşif icrasına; kazanç ve gelir kaybına ilişkin tespit talebinin talep edenin hukuki yararının bulunmaması ve esas hakkında açılacak davada bu konuda inceleme yapılabilecek olması, mevcut durumda tespit edilmediği halde kaybolması veya elde edilmesi güç olan bir delil bulunmaması sebebiyle reddine karar verildiği, bilirkişiden alınan 01/12/2020 tarihli raporda; tespit isteyen şirketin faaliyet gösterdiği taşınmaz adresinde heyetlerince yapılan inceleme yanı sıra iş bu tespit dosyası içinde yer alan tüm bilgi ve belgelerin tetkiki neticesinde tespit isteyen şirketin ikinci el veya hurda araç yanı sıra serbest piyasadan temin ettiği otomobil parçalarının alım satımını yapan, ayrıca demontajını sağladığı araçlardan temin edilen yedek parçalarında ayrı ayrı satışı konusunda faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığını, işletmenin 11/10/2020 tarihinde maruz kaldığı alevli yangın nedeniyle, satışa konu stok malzeme içinde yanıcı petrol türevi malzemeler ile kolay tutuşabilecek nitelikteki malzemelerin de varlığı nedeni ile işletmede yer alan stok malzeme, satışa hazır halde antika değerinde sayılabilecek araçlar, onarımı bekleyen araçlar, metal, plastik, kumaş malzemeden imal muhtelif otomobil yedek parçaları ile demirbaş malzeme yanı sıra işletmenin raf sistemi, çatısı ve elektrik tesisatının yüksek ısı ve ateşe maruz kalarak ve ayrıca itfaiyenin söndürme çalışmaları esnasında su ile teması neticesinde büyük çoğunluğunun tamamen hasara uğrayarak – bir çoğunun ayırt edilemez nitelikte – kullanılamaz hale geldiğinin tespit edildiğini, tespite konu hasarın tamamen ve kısmen hasar gören araçların tescil durumuna (çekme, hurda belgeli vb.) ilişkin Emniyet kayıtlarının tetkiki ile belirlenebilecek nitelikte olduğunu, söz konusu belgelerin mahkemece tespit dosyasına kazandırılması durumunda, zarar gören araçların serbest piyasa rayiç değerleri hususunda ayrıca görüş bildirilebileceğinin değerlendirildiğini, tespit isteyen yan tarafından sunulan otomotiv parçası alımına ilişkin fatura içerikleri ve araç ruhsat fotokopileri tamamen tespit isteyen yanın faaliyet konusu ile örtüştüğü, söz konusu satın alınan mal ve ürünün stok olarak beklemekte iken hasara uğramış olduğu belirlenmesine rağmen çıkış yapılan malzeme belirsiz olduğundan heyetlerince şirketin uğradığı zararın maddi değeri konusunda bu aşamada tam bir tespit yapabilmenin mümkün olmadığını, heyetlerince tespit edilebildiği kadarı ile tespit isteyen yanın zararının en az; demirbaş malzeme 13.900,00 TL, inşaat zararı 183.610,00 TL, moloz atma ve temizlik giderleri 3.000,00 TL, hasara uğrayan araçlar tescil durumuna göre değerlendirilebileceğini, hasara uğrayan stok malzeme ticari defter ve belgelerin incelemesi ile değerlendirilebileceğini, uzmanlık alanları dışında kaldığını, işletmeden çıkan hurda malzeme satışından tespit isteyen yanın kazancının 68.652,00 TL olarak tespit edildiği belirtilmiştir.
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş 2020/119 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde:Tespit isteyen … dilekçesinde belirttiği konularda mahallinde aracılığı ile tespitini talep ettiğini, Tespite konu edilen hususların delil niteliğinde olduğu anlaşılmakla, talep H.M.K.’nun 400. maddeleri uyarınca yerinde görüldüğünden kabulüne karar verildiğini, tespit isteyenin haklarının korunması ve işin niteliği itibariyle HMK 403. mad. uyarınca karşı tarafa tebligat yapılmaksızın mahallinde delillerin bilirkişi aracılığı ile tespitine karar verildiği, bilirkişiden alınan 23/11/2020 tarihli raporda; Yangının …numaralı işyeri içerisinde (arka bölümünde) başlamış olduğunu, yangın olayının yaşandığı numaralı işyerinin elektris tesisatı her ne kadar iptidai ve Elektrik İç Tesisler Yönetmeliğine aykırı olsa da, mevcut haliyle sabit elektrik tesisatından yangın çıktığına dair herhangi bir emare bulunmadığını, yangının, itfaiye raporunda belirtildiği şekilde Oto Ali isimli işyeri içerisinde ancak işyerinin arka tarafında, kaynak yapımı veya jet taşı ile kesim esnasında çıkan kıvılcımların oto koltuk süngerleri vb. Kolay alevlenici malzemelerin üzerine düşmesi ile başladığı ve ortamda bulunan döşeme, atık yağ, çıkma oto kaportalırnda ki boyalar vb. Sirayet etmesi ile genişlemiş/yayılmış olduğu belirtilmiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava sayılacağı; 5/1 maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu ve 5/4 maddesinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olmasının, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyeceği, asliye hukuk mahkemesinin davaya devam edeceği düzenlenmiştir.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Görev konusu dava şartı olup, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında, talep halinde veya resen incelenebilir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin bu davada görevli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur.
Bu durumda, eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nce görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
TTK.nun 17. maddesi (6102 sayılı TTK …madde) uyarınca, iktisadi faaliyeti, nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri esnaftır. 11/06/2002 tarih ve 24782 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu’nun 11 numaralı Kararı’nın 2. maddesinde, imalatla iştigal etmekle beraber, 5590 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret, Sanayi Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Kanunu’nun …maddesindeki “Sanayici” tanımının kapsamına girenler ile TTK’nın 17. maddesi (6102 sayılı TTK …madde) dışında kalanların esnaf ve sanatkar sayılmayacağı belirtilmiştir.
Diğer yandan, TTK’nın 1463. maddesinde de (6102 sayılı TTK 11/2. madde), önce 17. maddeye gönderme yapılarak, 507 Sayılı Kanun hükümlerinin saklı tutulduğu belirtildikten sonra “Bakanlar Kurulu’nun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardan aşağı gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17. maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz” denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir. Gerçekten, 19/02/1986 tarih ve 19024 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 25/01/1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile TTK.nun 1463. maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. (21/07/2007 tarih ve 26589 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile TTK.nun 1463. maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir.) Buna göre;
a)Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesinin 1. fıkrasının 1 ve 3 no’lu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar,
b)Vergi Usul Kanunu’na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci maddede belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Somut olayda Yenimahalle Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün Mükellefin 18/03/2022 tarihli cevabi yazısında davalı …’nin birleşen davalarda davacı …’nin Evdo ve Bim kayıtları tetkiki sonucu; 2020 ile 2021 yılarında İşletme Hesabı Esasına göre defter tutan esnaf olduğunun bildirildiği, yıllık gayri safi hasılatının esnaf faaliyeti sınırları içinde kaldığı ve tacir olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlıkla ilgili görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava şartı yokluğu her aşamada ve resen dikkate alınacağından HMK 114/1-c, 115/2. maddesi gereğince Mahkememizin asıl ve Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar ile Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/575 Esas, 2021/637 Karar sayılı davaları bakımından ayrı ayrı olmak üzere; HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ve her bir dava bakımından görevli mahkemenin Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, ancak hükmün …Fıkrasında Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi yerine sehven Nöbetçi Tüketici Mahkemesi ifadesinin olduğu anlaşılmakla HMK m. 304/1 ”Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri hatalar mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir” hükmünün yer aldığı HMK 183 ve 304 maddeleri uyarınca, bu maddi hatalar her zaman düzeltilebileceğinden hükümdeki aşağıda belirtilen ve davanın usulden reddine karar verilmesi ifadesinden sonraki …maddede yer alan “…dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi gönderilmesine…” ifadesinde belirtilen “Tüketici” ibaresinin “Asliye Hukuk” yerine sehven yazıldığı ve hatanın açık olduğu anlaşılmakla HMK m. 304/1’e göre tashihi ile “Asliye Hukuk” şeklinde düzeltilmesi ve ekli hükmün tashihi kararı ile hükmün altındaki şerhle belirtildiği şekilde aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan gerekçelerle,
1-Mahkememizin asıl ve Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar ile Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Karar sayılı davaları bakımından ayrı ayrı olmak üzere; HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Her bir dava bakımından görevli mahkemenin Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
5-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle ve HMK’nun 331/1 maddeleri gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve yargılama giderleri yönünden değerlendirme yapılması için dosyanın yeniden ele alınmasına,
6-Karar kesinleştiğinde, Mahkememiz ile Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesince oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.22/06/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]

HÜKMÜN TASHİHİNE İLİŞKİN EK KARAR ŞERHİ

Hükmün HMK m. 304/1 gereğince yazı ve hatalarına ilişkin gerekçeli karar henüz tebliğ edilmediğinden re’sen tashihe yönelik iş bu gerekçeli kararın gerekçesinde ve ayrıca ekli hükmün tashihi kararında tashih gerekçesi belirtildiği şekilde HMK m. 304/1 uyarınca;
Hüküm fıkrasında belirtilen davanın usulden reddine ile ifadesinden sonraki …Maddede yer alan “…dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi gönderilmesine…” ifadesindeki “Tüketici” ibaresinin “Asliye Hukuk” olarak düzeltilmesine,
İş bu kararın Mahkememizin 22.06.2022 tarih, … Karar sayılı hükmünün eki sayılmasına,
Gerekçeli kararda hükmün altına dercedilen iş bu şerhle ve ekli maddi hatanın tashihine ilişkin ek karar ile birlikte tarafların yokluğunda ek kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 24/06/2022
Katip … Hakim …