Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/654 E. 2022/293 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/654
KARAR NO : 2022/293

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
K. YAZIM TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülen Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi özetle; Müvekkili …nin Ukrayna yasalarına göre kurulmuş ve merkezi Ukrayna’da olan tüzel kişi olduğunu, 29/11/2019 tarihinde 2911201901 Nolu sözleşmeyle davalı tarafın “250.000,00 Euro” karşılığında müvekkili şirkete ağır araçları satıp tedarik etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak 03/12/2019 tarihinde sözleşme ile vermeyi taahhüt ettiği “250.000,00 Euro”‘yu 0410001 Nolu havale talimatı ile gönderdiğini, müvekkil şirketin yapılan sözleşme ile üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olmasına rağmen davalı taraf ın sözleşmenin 7.3 maddesinde düzenlenen “ödemenin yapılmasından itibaren 31 takvim günü içerisinde malın sevkiyatını yapma” sorumluluğunu yerine getirmediğini, bunun üzerine tarafların 10/01/2020 tarihinde ek sözleşme imzaladığını, bu ek sözleşme uyarınca davalı yükümlülüğünü yerine getirmediğini kabul ettiğini ve kesin teslimat tarihi olarak 05/02/2020 tarihini kabul ettiklerini, kesin teslimat tarihi içerisinde teslimatın yapılamaması durumunda davalının aldığı aldığı “250.000,00 Euro”‘yu iade etmeyi ve “10.000,00 ABD Doları” ceza olarak ödemeyi kabul ettiğini, davalı taraf ın teslimatı yine yapmadığını ve müvekkili şirketçe davalı tarafa 23/10/2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın bu ihtarnameye cevap vermediğini, bunun üzerine müvekkili şirket mahkemeye başvurduğunu, taraflar arasında yapılan 29/11/2019 – tarihli 2911201901 Nolu sözleşmenin 13.2 maddesinin “Taraflar aralarındaki ihtilafı karşılıklı mutabakat ile çözemedikleri takdirde böyle ihtilaf Ukrayna Mahkemelerince (Lviv ili Ticari Mahkemesi) Ukrayna — mevzuat hükümlerine göre — çözülecektir” şeklinde düzenlendiğini, bu madde gereği Lviv ili Ticari Mahkemesinin bu davayı görmeye kendini yetkili kabul ettiğini, davanın görülmesi esnasında davalı tarafın mahkemeye savunmalarını sunduğunu, Mahkemece yargılama sonunda “…nin davasının tam kapsam kabulüne, … Danışmanlık İnşaat Makina Otomativ İç ve Dış Tic. Ltd. Şti’nden, … lehine 250.000,00 Euro (ana tutar) ve 124.678,14 Grivna (dava harcı) tahsil edilmesi Ukrayna Medeni Muhakemeler Kanunu 327.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra ilgili emir verilmesine…” şeklinde karar verildiğini, davalı tarafın bahse konu karara karşı itirazda bulunmamış ve mahkemenin hükümde kendisine gösterdiği temyiz yoluna da başvurmamış olduğunu, bu sebeple 13/07/2021 tarihinde verilen kararın 10/08/2021 tarihinde kesinleştiğini belirterek Ukrayna Lviv ili Ticaret Mahkemesi’nin … Esas nolu dosyasında verilen kararın Türkiye Cumhuriyeti makamları tarafından geçerli kabul edilebilmesi için tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikle uluslararası sözleşmelerin geçerliliği için sözleşmenin yapıldığı yer olan Türkçe dilinde yapılması gerektiğini, aksi takdirde iş bu sözleşmelerin geçerliliğinden söz edilemeyeceğini, somut olayda davacı ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşmenin bu açıdan değerlendirildiğinde hukuken geçerli bir sözleşme olmadığını, sözleşme geçerli olmadığından sözleşme içerisinde yapılmış olan yetki hükmünün de geçerli olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Ukrayna Devleti arasında akdedilen Türkiye Cumhuriyeti ile Ukrayna arasında hukuki konularda adli yardımlaşma ve işbirliği anlaşmasının uygun bulunduğuna dair kanunun 27. maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkemenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında yaşanılan uyuşmazlıkta bir an olsun Ukrayna Devleti mahkemelerinin yetkili ve görevli olduğu düşünülse dahi Ukrayna Lviv Ticaret Mahkemesinde iş bu konuda yapılan yargılamanın ne denli hukuka uygun ve adil olduğunun tartışmalı olduğunu, zira müvekkili şirketin yargılamanın hiçbir aşamasından, dava dilekçesi hariç, haberdar edilmemiş, adil bir yargılanma süreci yürütülmemiş ve müvekkilinin en temel hakkı olan savunma hakkı kullandırılmamış olduğunu, ayrıca Lviv Ticaret Mahkemesinin vermiş olduğu kararın müvekkiline tebliğ edilmediğini ve müvekkilinin kanun yollarına başvuru hakkı elinden alındığını, müvekkili şirket yetkilileri aleyhlerinde bir karar olduğuna ve bu kararın kesinleştiğine ancak iş bu tenfiz davası ile muttali olduklarını, davacının dava dilekçesindeki iddialarının yersiz olduğunu, MÖHUK 24. maddesinden de açıkça anlaşılacağı üzere somut olayda yetkili olması gereken mahkemenin, Ukrayna Mahkemeleri değil Türk Mahkemeleri olduğunu, 30.12.2019 tarihinde müvekkili şirket, davacı şirket ve 3. taraf olarak … İnşaat Taah. Pazarlama İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında dava konusu araçların satış ve teslimine ilişkin bir protokol imzalandığını, bu protokolde teslim edilecek araçların 3. taraf olan … İnşaat Taah. Pazarlama İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait olduğu ve gümrük işlemlerinin yapılarak, davacı şirkete teslim edileceğinin belirlendiğini, ancak 3. Kişi olan … İnşaat Taah. Pazarlama İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin konkordato(iflas anlaşması) sürecinde olması ve konkordato sürecinin takibinin yapıldığı Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numaralı dosyasında iş bu sözleşme konusu araçların satış izninde müvekkil şirketin kontrolü ve sorumluluğu dışında sorunlar ortaya çıkmasından dolayı, sözleşme konusu araçların davacı şirkete teslim edilemediğini, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numaralı dosyasında sözleşme konusu araçların satışına izin verilmesini müteakip, araçların satış ve tesliminin gerçekleştirileceğini, davacı şirketin, araçların alınacağı 3. kişi olan … İnşaat Taah. Pazarlama İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin konkordato sürecinde olduğunu ve araç devirleri için mahkeme kararı gerektiğini bilmesine rağmen huzurdaki iş bu davayı açmalarının iyi niyetli olmadığını, zaten imzalanmış olan üçlü protokol bizzat davacı şirketin isteği üzerine gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan taraf vekilleri sulh olmalarının mümkün olmadığını belirtmişlerdir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, davacı vekili tarafından tenfizi talep edilen Ukrayna Lviv ili Ticaret Mahkemesi’nin … Esas nolu, kesinleşme şerhli kararı ve yeminli, noter onaylı tercümesi ibraz edilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, Ukrayna Lviv ili Ticaret Mahkemesi’nin … Esas nolu kararının tenfizi istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, yabancı mahkeme ilamı ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunun 54. maddesinde tenfiz şartları düzenlenmiş olup, bu maddeye göre; “(1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir: a)Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilanların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiili uygulamanın bulunması. b)llâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması. c)Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması. ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu durumda; Tenfize karar verilebilmesi için Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiili uygulamanın bulunması gerekmektedir. Somut olayda, Türkiye ile Ukrayna arasında 23/11/2000 tarihli “Türkiye Cumhuriyeti İle Ukrayna Arasında Hukukî Konularda Adlî Yardımlaşma Ve İşbirliği Anlaşması” bulunduğu, bu nedenle her iki ülke arasında mahkeme kararlarının tenfizi açısından hukuki mütekabiliyet bulunduğu anlaşılmakla, tenfiz açısından 54. maddenin …fıkrasındaki koşulun oluştuğu, ayrıca kararın Türk Mahkemeleri’nin münhasıran yetkisine giren bir hususa ilişkin olmadığı kanaatine varılmıştır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunun 53. maddesi nde belirtilen belgelerin davacı tarafça sunulmuş olması gerekmektedir. Dava konusu, Ukrayna Lviv ili Ticari Mahkemesi’nin … Esas nolu, 13/07/2021 tarihli kararın tercümesinin incelenmesinde; “…nin davasının tam kapsamda kabulüne, … Danışmanlık İnşaat Makina Otomativ İç ve Dış Tic. Ltd. Şti’nden, … lehine 250.000,00 Euro (ana tutar) ve 124.678,14 Grivna (dava harcı) tahsil edilmesine” karar verildiği, kararda Batı Ticari Mahkemesine temyiz edilebileceğinin belirtildiği, kararın infazına ilişkin emir başlıklı 10/08/2021 tarihli belgede ise kararın 10/08/2021 tarihinde kesinleştiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf gerekçeli kararın kendilerine tebliğ edilmediği ve temyiz haklarını kullanmadıklarını iddia etmiş; İncelenen Ukrayna Lviv ili Ticari Mahkemesi’nin infaz emrinde kararın kesinleştiği belirtiliyor ise de, davalı tarafa tebliği edilip edilmediğinin belirtilmediği, davacı vekili tarafından da tebliğ belgesinin ibraz edilmediği görülmüştür. Davacı vekiline Mahkememizin 17/02/2022 tarihli duruşmasında verilen 1 haftalık kesin süre içinde de tebliğ belgesi ibraz edilmemiştir.
Bu durumda; Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, tenfizi istenilen kararın, Türkiye ile Ukrayna arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümleri kapsamında ve Türkiye ile Ukrayna arasında 23/11/2000 tarihli “Türkiye Cumhuriyeti İle Ukrayna Arasında Hukukî Konularda Adlî Yardımlaşma Ve İşbirliği Anlaşması” kapsamında tebliğ edilmediği, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla 21,40 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]