Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/632 E. 2022/294 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/632 Esas – 2022/294
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/632
KARAR NO : 2022/294

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
K. YAZIM TARİHİ : 29/04/2022

Mahkememize açılan Rücuen Tazminat davasının davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile;Dava dışı … sevk ve idaresinde bulunan davalının maliki bulunduğu … plakalı aracın sebebiyet verdiği 26.06.2016 tarihli maddi hasarlı, yaralamalı, ölümlü kaza sonucunda, iki kişinin vefat ettiğini, üç kişinin malul kaldığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi kapsamında zarar gören/ maluliyet doğan 3. Kişi/ kişilere ödenen tazminatın Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları B.4.ç maddesi uyarınca yolcu taşımaya ruhsatı olmayan araçlar ile yolcu taşınması ve B.4.c alkol nedeniyle davalı sigortalıya rücu etmek amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibine geçildiğini, söz konusu icra takibine haksız ve mesnetsiz itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, akabinde tarafımızca uyuşmazlığın sulh yoluyla çözülebilmesi için arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, sonrasında itirazın iptali tercih edilmeyerek iş bu alacak davasının açıldığını belirterek dava dışı 3. kişilere ödenen toplam 652.531,46-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizleri ile davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile; Dava görevsiz mahkemede açılmış olup, tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava konusu rücu talebine ilişkin yasal rücu şartlarının oluşmadığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde alkolün münhasıran etkili olmaması sebebiyle davanın esastan reddi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER: Taraf delilleri toplanmış, aracın trafik tescil kaydı dosyaya konulmuş, hasar dosyaları getirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, meydana gelen trafik kazası davacı sonucu, davacı sigorta şirketi tarafından zarar gören üçüncü kişilere yapılan ödeme nedeniyle, davalı sigortalısından trafik sigorta (ZMSS) poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye Yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde ise, “Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi ise; Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflar arasında yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bir sözleşme veya bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf, sigortalısı olan davalının kullanım amacı hususi olan aracının karıştığı kaza neticesinde zarar görenlere poliçe kapsamında ödeme yaptığından bahisle yaptığı ödemelerin zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılık olup, taraflar arasında 6502 sayılı yasa kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesi tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu öngörmüştür.
Bu durumda, 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, davalı tüketici konumunda olup davacı sigorta şirketiyle aralarında aktedilen sigorta sözleşmesinin bir tüketici işlemi olması nedeniyle tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/4680 E. 2016/4005 K.- 2016/13944 E. 2016/10249 K.- 2016/4912E. 2016/4315 K. – 2016/11414 E. 2019/4762 K.- 2018/6382 E. 2019/2235 K. sayılı ilamları aynı yöndedir.)
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu nedenlerle HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin Ankara Tüketici Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli Nöbetçi Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022