Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/622 E. 2022/63 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/602 Esas – 2022/58
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/602
KARAR NO : 2022/58

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili 12/05/2021 tarihinde … plakalı aracı ile Kozan ilçesinden Erzurum ili Palandöken ilçesinde, dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın bölünmüş yola kontrolsüz çıkarak ilk geçiş hakkını vermeden kazaya sebebiyet verdiğini, oluşan kaza sebebiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında, taraflarınca yapılan değer kaybı başvuruya istinaden müvekkiline 09.07.2021 tarihinde 8.265,00 TL ödeme yapıldığını, ancak söz konusu tazminat müvekkili aracında oluşan değer kaybını karşılar nitelikte olmadığından eksik ödeme sebebiyle işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, araç fiyatlarındaki artış ve ikinci el araç fiyatlarında meydana gelen artışlar sebebiyle müvekkilinin rayiç bedel üzerinden uğradığı zararın çok daha yüksek olduğunun açık olduğunu, zira müvekkilinin aracı 2015 model ….olduğunu, dolayısıyla yapılacak değerlendirmenin müvekkili aracının rayiç değeri göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini, diğer yandan, müvekkili aracında kullanılan malzemelerin orijinal parça olup olmamasına göre ve aynı zamanda yetkili servis dışında yapılan onarım ve uygulanan iskonto sebebiyle davalı şirketten hasar tazminatı hakkı doğduğunu, zira yetkili servis orijinal veya eşdeğer parça ile değiştirilmesi gereken parçalar, orijinal olmayan yan sanayi ve merdiven altı kalitesindeki parçalarla değiştirilmesi; işçiliklerin gereği gibi yapılmaması veya işçilik bedellerinin piyasa rayiç bedellerinin altında bedellerle faturaya yansıtılması, yedek parça bedelinden iskonto yapılması gibi hususlarda sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilebildiğini, bu anlamda müvekkili adına ayrıca hasar farkı tazminatı talep etmek zorunluluğu doğduğunu, …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 0325054 acente, 121021699 poliçe numarası ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılmış, yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı gerçek zarar kapsamında olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın ZMSS tarafından bu zararın karşılanması gerektiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı yönünden (yapılan eksik ödeme sebebiyle) şimdilik 50 TL tazminatın, ayrıca, araçta kullanılan orijinal ve yan sanayi parçalar ile yetkisiz servis tarafından uygulanan hizmet ve iskonto bedellerinden doğan hasar farkı tazminatı yönünden şimdilik 50,00 TL tazminatın, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, huzurda görülen dava yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkeme karayolları trafik kanunu madde 110 uyarınca İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacılar vekili tarafından işbu dava HMK. md 107’ ye dayanarak belirsiz alacak davası olarak açıldığını, ancak işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının usule aykırı olduğunu, işbu davanın usulden reddi gerektiğini, davacı değer kaybı tazminatı tespit edebilecek durumda olduğunu, HMK madde 107 uyarınca “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” İşbu davada davacıların alacağı tam ve kesin olarak ortada olduğunu, ve belirsiz alacak davası açılmasında hiçbir hukuki menfaat olmadığını, davacının müvekkili şirkete yaptığı başvuru üzerine şirketleri nezdinde 756926-0 numaralı hasar dosyası açıldığını, yapılan incelemeler neticesinde, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı 8.265,00 TL olarak belirlenmiş, işbu tutar davacı Vekiline 09.07.2021 tarihinde ödendiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yeni trafik sigortası genel şartları 01.04.2020 tarihinde yürürlüğe girdiğini, dava konusu kaza 08.01.2021 tarihinde gerçekleştiğini, ayrıca poliçe vadesi de 18.10.2020 – 18.10.2021 tarihleri arasında olduğunu, dava konusu kaza trafik sigortası yeni genel şartları kapsamında olduğunu,
Tüm bu nedenlerle davacının belrisiz alacak davası açmada hukuki yararı olmaması sebebiyle davanın reddini, davacıya ait … plakalı aracın hasarının … Sigorta tarafından karşılanıp karşılanmadığı hususunun tespitini, aksi halde yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddini, aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, trafik kazası sonucu davacının aracında meydana gelen zarardan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun genel yetkiyi düzenleyen 6/1.maddesine göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
HMK’nun 16. maddesinde de“Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmüyle dava açılacak yer mahkemesi konusunda davacıya seçimlik hak tanımıştır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilerek özel yetki kuralları düzenlenmiştir.
Somut olayda; HMK’nun 6. maddesi uyarınca dava, davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi, HMK’nun 16. maddesi davacıya tanınan seçimlik hak kapsamında haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde ve davacının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir. Aynı zamanda 2918 sayılı KTK’nun 110.maddesine göre, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Davacı-zarar görenin yerleşim yerinin Erzurum ili olduğu,
Haksız fiilin meydana geldiği yerin Erzurum Palandöken ilçesi olduğu,
Davalı sigorta şirketinin yerleşim yerinin ve merkezinin İstanbul(Anadolu) olduğu,
Sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yerin ise Erzurum ili olduğu,
Davalı sigorta şirketinin Ankara’da şubesinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; Ankara mahkemelerinin yetkisiz olduğu, davalının ise süresinde yetki itirazında bulunarak davalının yerleşim yerinin yetkili olduğunu belirttiği anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07.02.2022