Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/621 E. 2023/58 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/621 Esas
KARAR NO : 2023/58

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. … –
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2014
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 06/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının üstlendiği hastane inşaatının alt yapı tesisat işleri ve iç tesisat yapı imalatları ile bu imalatlara ilişkin malzemelerin temini hususunda taraflar arasında 05/01/2012 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamındaki iş malzemelerinin davalı yanın kontrol ve sorumluluğunda olan sahadaki ambarlarda muhafaza edilmek suretiyle imalatlara başlanıldığını ve malzeme sevki yapıldığını, 31/05/2012 tarihinde şantiye binasında çıkan yangın sonucunda imalatta kullanılanlar hariç geriye kalan tüm malzemelerin yandığını, müvekkili firma yetkilileri ile davalı yanın yetkilileri arasında yapılan görüşme neticesinde şantiye sahasının “ALL RİSK SİGORTASI” kapsamında olduğunu belirterek zararların sigorta tarafından ödeneceğinin beyan edildiğini, bu beyan üzerine yeniden malzeme siparişi verilerek işlerin tamamı bitirilip tesliminin yapıldığını, yangın nedeniyle uğranılan zararın sigorta tarafından giderilmediğini, davalının sigortacıdan zararı alması için gerekli özeni göstermediğini belirterek öncelikle davalı yanın yeterlilikle gerekli önlem almayıp kusurundan dolayı müvekkilinin şantiye alanındaki depoda hasarlı olan malzemelerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığında tüm malzemelerinin dava tarihindeki değerlerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; deponun davacı tarafından yapıldığını, davacının malzemelerinden başka malzeme olmadığını ve başka birinin depoya girip çıkmadığını, depoda meydana gelen yangında müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını, yangının yemekhaneye sıçraması üzerine müvekkili şirkete ait bir kısım eşyaların da zarar gördüğünü, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 20. maddesine göre de zarardan müvekkilinin sorumlu olamayacağını, davacının talebini somutlaştırılması gerektiğini savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenicinin davalı işverene ait iş sahasında yangın nedeni ile gördüğü zararın tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Mahkememizce 02/04/2015 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 15. HD 2015/5530 esas, 2016/1986 karar sayılı ilamıyla “…Taraflar arasındaki sözleşme, imzalandığı 05.01.2012 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK.’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen “eser” sözleşmesi niteliğindedir. Bu haliyle yürürlükte bulunan BK’nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. Yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 20. maddesi sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesi gereğince tarafları bağlarsa da, BK.’nın 99. maddesi uyarınca hile veya ağır kusur halinde bu anlaşma hükümsüzdür. Bu nedenle kusur konusunda mahkemece değerlendirme ve bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Öte yandan davalı yüklenici tarafından uğranılan zararlar nedeniyle dava dışı sigorta şirketi aleyhine açılan İstanbul Anadolu 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/68 esas sayılı dava dosyasının derdest olduğu bildirilmiş olup, bu dosyanın da getirtilip incelenmediği ve 6100 sayılı HMK.’nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı, düşünülmemiştir. Bu hususlar araştırılıp değerlendirilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur,” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak verilen 22/10/2019 tarihli davanın reddine ilişkin kararın davacı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 15. HD 2020/2165 esas 2021/1948 karar sayılı ilamı ile, “… davalının dava dışı sigorta şirketine açtığı İstanbul Anadolu 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/68 Esas sayılı dava dosyasında tazmin edilen zararın bir kısmının depodaki malzemelere ilişkin olduğu bu zararın dava dışı sigorta şirketi tarafından davalıya ödendiği, davalının elektrik malzemeleri bulunan deponun davacıya ait olduğunu savunduğu halde sigorta şirketinden bu zararı da tahsil ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle İstanbul Anadolu 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/68 Esas sayılı dava dosyadaki ekspertiz raporunda hangi zarar kalemlerinin tazmin edildiğinin ve ödenen tazminat miktarının da belirlenerek gerektiğinde ek rapor almak suretiyle, davacıya ait elektrik malzemelerinden kaynaklı olarak alınmış tazminat tutarlarının bedeli kadar davalının sebepsiz zenginleşeceği zira kendine ait olmayan hasar bedelini tahsil etmiş sayılacağı gözetilerek bu tutarların davalıdan alınması gerekecektir,” gerekçesi ile bozularak Mahkememize iade edilmiştir. Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamından sonra SMMM, makina mühendisi, elektrik mühendisi ve nitelikli hesap bilirkişisinden alınan 11/05/2022 tarihli ek raporda, davacıya ait malzemelerin yangın sonucu hasar görmesi nedeni ile sigorta şirketi tarafından davalıya ödenen anapara 90.802.50 TL olup bu tutarın sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davacıya ödenip ödenmeyeceği hususundaki nihai takdir ve değerlendirmenin Mahkemede olduğu bildirilmiştir. Taraf itirazları üzerine bilirkişi heyetinden alınan 19/09/2022 tarihli ek raporda, yargına ilişkin ekspertiz raporunda davalı tarafın; 212.893,70 TL olarak hesaplanan cetvel içerisinde yemek çadırına ait olarak hesaplanmış 5.000 TL’lik bir kaleme rastlanmadığını, ekspertiz raporundan anlaşıldığı üzere meydana gelen yangın zararına ilişkin davalı şirketin akdetmiş olduğu sigorta poliçesinin limitli bir teminat sunduğundan ve davacı tarafın zarar gören eşyalarının olay tarihi itibari ile değerinin zaten limitin üzerinde olması, sonrasında davalı tarafın sıgorta firmasından tahsilini gerçekleştirmiş olduğu miktarın da davacı tarafın toplam zararının altında kalması sebebi ile hesaplamaya esas ana paranın tamamının davacı tarafın eşyalarına ilişkin olarak ve işbu davanın konusu alacak talebine ilişkin olarak yapıldığı bildirilmiştir. Rapor ve ek rapor tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında, davalı işverene ait iş sahasında davacıya ait depoda mevcut bulunan malzemelerin yangın neticesinde zarar gördüğü ve öncelikle aynen iade, olmadığı takdirde zararın tazmini amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen davanın reddine ilişkin kararların bozularak öncelikle kusur yönünden değerlendirme yapılması gerektiği ve davalının sigorta şirketinden dava konusu alacaklara ilişkin tahsilat yapması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerinin gözetilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile son bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar davacı davalının kusur sorumluluğuna dayalı olarak zararın tahsili talebinde bulunamayacak ve zarar gören malzemenin aynen iadesi davasının reddine karar verilmesi gerekmekte ise de, davalının sigortacısı aleyhine açmış olduğu İstanbul Anadolu 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/68 esas sayılı dosyasında yangından kaynaklanan zararı ekspertiz raporu ile tahsil ettiği ve bu şekilde sebepsiz zenginleştiği, davalının yapılan ödemenin davacıya ait malzemeye ilişkin olduğuna dair bilgi sahibi olduğu da anlaşılmakla davalı tarafça tahsil edilen davacıya ait zararın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği davacıya iadesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, ekspertiz raporunda belirtilen ve mahkemece hükme konu edilen zararın tamamının davacının deposunda meydana gelen malzemelere ilişkin olduğu, davalının yemek çadırına veya sair zararına ilişkin bir ödemenin yapılmadığının, teminat limiti dahilinde muafiyet düşülerek ödeme yapıldığı gözetildiğinde davacının rayiç bedellerin hesaplanmasına ilişkin talebinin de yerinde olmadığı değerlendirilmekle davacının 90.802,50 TL yönünden davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, taraflar tacir olmakla avans faizi talebinin yerinde olduğu değerlendirilmekle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Davacının aynen iade talebinin reddine,
90.802,50 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 6.202,72 TL harçtan peşin alınan 170,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.031,92 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 14.528,40 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.197,50 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından bozma ilamı öncesi ve sonrasında yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 4.326,68TL yargılama giderinin kabul oranına göre 3.928,73 TL’si ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1373 esas sayılı dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine başvurmak suretiyle temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2023

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸