Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/619 E. 2022/65 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/619 Esas – 2022/65
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/619
KARAR NO : 2022/65

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2015
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı müvekkil şirket ile davalı arasında ticari ilişkinin 02.07.2014 tarihinde başladığını, davacı müvekkil şirket Temmuz 2014 tarihinde davalının şubesi niteliğinde çalışan ve Ağustos 2014 tarihinde kapatılmak üzere tasfiye işlemlerine başlatılmış olan … AVM’deki … Bebek Ürünleri şubesini devraldığı, içinde malzemeler de bulunduğu, 37.271,89 TL’lik fatura düzenlendiği, davacı müvekkil davalıdan mal aldıkça bunun bedelinin çok üzerinden ödediği, Temmuz 2015 tarihine gelindiğinde davacı müvekkil şirket, davalıdan mal tedarik etmediği halde, davalının, davacı müvekkile 2015 yılı Ekim ayı sonuna kadar fatura düzenlemeye devam ettiği, 2015 Temmuz ayından önce alınan malların faturaları olarak açıkladığı, müvekkilin bedelini ödediği malları ise göndermediği, müvekkilinin uyarılarına rağmen davalının düzenlediği faturaları geçmiş tarihlerde alınan mallardan dolayı düzenlendiği şeklinde açıklamaya devam ettiği, davacı müvekkil davalının düzenlediği ve geçmiş dönemde alınan malların faturası olarak açıkladığı faturaları 2015 yılı Kasım ayından itibaren kabul etmediği ve iade ettiği iddiasıyla, davaya konu keşidecisinin davacı şirket olduğu, lehtarının davalı olduğu 30.11.2015 keşide tarihli ve 90.000,00 TL bedelli (… Başkent Şubesine ait) 6947514 nolu çek ve 30.11.2015 tarih ve 25.000,00 TL bedelli (… Başkent Şubesine ait) 6948811 nolu çekin ödenmesinin tedbiren durdurulması, tedbir kararı verilmesi halinde muhatap bankaya bildirilmesi, bu yönde elden takip yetkisi verilmesi, sözü edilen çeklerden dolayı davacı keşidecinin borçlu olunmadığının tespiti ile çeklerin ödenmesi halinde ödeme tarihinden itibaren ödenen bedellerin ticari reeskont faizi ile birlikte iadesiine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Ankara …ATM’nin … Esasına kayıtlı davasında; Davacı vekili yine aynı sav ile … Bankası Başkent Şubesinden verilen 31.12.2015 keşide tarihli ve 90.000,00 TL bedeli çekin karşılığının da bulunmadığı, bu çek karşılığında teslim edilmesi gereken malların davalı tarfından müvekkiline teslim edilmediğini iddia ederek çek karşılığında borcunun bulunmadığının tesbitini, çekin ödenmesinin tedbiren durdurulmasını, çeklerin dava sırasında ödenmesi halinde ödeme tarihinden itibaren bedelin ticari reeskont faiziyle birlikte iadesini, davaların birleştirilmesini, davaya konu çek tahsil edilmiş olmakla davanın istirdat olarak devam etmesini, davalı yanın ve davcı müvekkil şirkete dairtuttuğu ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde davalının müvekkiline 560.997,27 TL (460.997,27 tl lik ürün +100.000,00 TL lik demirbaş) değerinde ürün ve demirbaş devredilmediğini, davacının bu miktarda mal ve demirbaş devrettiğini yazılı deliller ile ispat etmesi gerektiğini, davalı tarafından gönderilen ihtarname ile alacaklarının 170.926,00 TL olduğu iddia edilmişse de, davalının böyle bir alacağnın bulunmadığı, çeklerin devir tarihinden bir yıl bey ay sonra verildiğinden çeklerin devir sırasında teslim edildiği şeklinde bir karineden de yararlanamayacağı, iddiasıyla bu çek nedeniyle başvuruda bulunamaycağının tespitine karar verilmesini istemiştir.
ASIL DAVADA CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, dava konusu çeklerin avans niteliğinde olmadığını, peşin satışta ödeme aracı olarak müvekkiline verildiğini, davacı söz konusu çekler karşılığında malların teslim edilmediğini, müvekkililne fazladan ödeme yaptığını iddia ederek dava açmışsa da, çeklerin ödeme vasıtası olması ve borcun tasfiyesine yönelik olması karşısında borçlu bulunmadığının tesbiti iddiası ile fazladan ödeme yaptığı iddiasının çeliştiğini, davacının fazladan ödeme yaptığı iddiasının şartları var ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olduğunu, Temmuz 2014 yılında … AVM de bulunan işyerini tüm demirbaşlar ve ürünleri ile birlikte devri konusunda tarafların anlaştığı, bu devir karşılığında mağazada yapılan sayımlar sonucunda 460.997,27 TL ürün ile 100.000,00 TL bedellli demirbaşın davacı şirkete, ekte ibraz edilen sayım tutanağı ve vergi dairesi açılışı için davacı şirket tarafından talep edilen fatura ile birlikte devredildiğini, davacının aldığı ürünlerin bedellerini bu çekler ile ödediğini, müvekkil firma tarafından verilen faturaların kayıtlarına işlendiği, BMK 207 madde hükmüne göre aksi kararlaştırılmamışsa her iki tarafın borçlarını birlikte ifa edeceklerini, çekin ödeme vasıtası olduğunu, bu borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabul edileceğini, davacı çeki avans olarak malları almadan verdiğini iddia ettiğine göre bunu kanıtlaması gerektiğini, ispat külfetinin davacıda olduğunu, davacının esasen müvekkilinden mal aldıkça bedelini çek ile ödediğini ikrar ettiğini, bunun yanında çekleri avans olarak verdiğini iddia etmesinin çeliştiğini, kötü niyetli olduğunu, davacı şirket cirosunun 650.000,00 TL olduğunu, müvekkilden devraldığı ürünler ve sonradan müvekkilden satın aldığı ürünler olmadan bu ciroyu yakalamasının mümkün olmadığını, davacı şirketin ürünleri teslim almadığı yönünde bir itirazının bulunmadığını, davcı şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde bu hususun ortaya çıktığını, davacı şirketin aldığı tüm ürünlerin faturasının düzenlendiğini, malların ödeme anında davacıya teslim edildiğni, davcının devir sırasında ve sonrasında çekler karşılığında ve peşin ödeme sırasında teslim edilen ürünlere ilişkin teslim belgeleri ile tanıkların bulunduğunu, davacının gerçeği uygun olmayan iddilarına değer verilemeyeceğini, davacının çekler karşılığında malları almadığını ancamk yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacı delil sunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın hukuki yarar yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini istemiş,
Birleşen Ankara ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esasına kayıtlı dosyada; benzer cevapları vermiştir.
DELİLLER:
Davacı … Konfeksiyon Ürünleri Paz. San ve Tic. LTd. Şti. tarafından dava dilekçesine eklenen Gelir İdaresi Başkanlığınca düzenlenen yoklama fişi, … (… Bebek Ürünleri ) tarafından düzenlenen 15.07.2014 gün ve 116682, 116683, 116684, 116685, 116686, 116687, 116688, 116689, 116690 numaralı irsaliyeli faturalar, … yevmiye numaralı ihtarname 10.02.2015 günlü tahsilat makbuzu, muavin defter kayıtları, …yevmiye numaralı ihtarname incelenmiş,
… Bankası 30.11.2015 keşide tarihli 6947514 numaralı 90.000,00 TL bedelli çekin … Elektronik İç ve Dış Tiaret Ltd. Şti., 30.11.2015 keşide tarihli 6947811 numaralı 25.000,00 TL bedelli çekin … Bebek Ürünleri Sn. ve Tic. Ltd. Şti. 31.12.2015 keşide tarihli 6947515 numaralı 90.000,00 TL bedelli çekin ise İtameks Dış Ticaret ve Pazarlama A.Ş. tarafından takasa ibraz edildiği çek bedellerinin ödendiği, çeklerin kıymetli evrak vasfında oldukları,… Konfeksiyon Ürünleri Paz. San ve Tic. LTd. Şti. tarafından, lehtar olarak … (… Bebek Ürünleri ) adıana keşide edildiği, ibraz eden şirketlere … (… Bebek) işletmesi tarafından ciro edildiği görülmüştür.
Dava dosyası serbest mali müşavir ve bilirkişi …’e verilmiş, bilirkişi 28.07.2016 tarihli raporunda özetle; Davacı defter ve kayıtlarınn açılış ve kapanış tastiklerinin yapıldığı, davacı yararına delil oluşturacağı, davalının 2014 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tastiki ile defteri kebirin açılış tastikinin yaptırıldığı tesbit edilememişse de, davalının ibraz ettiği faturalar her iki tarafın defterlerinde karşılıklı olarak kontrolü yapıldığından davalı defterlerindeki tasdik noksanlıklarının görüşlerini etkilemediği, taraflar arasındaki ilişkinin 02.07.2014 tarihine kadar devam ettiği, bu süre içinde mal alım satımı kira, elektrik tanıtım ve ortak alan bedellerinin tahakkuk ve tahsili yapıldığı, bu işlemler için tarafların normal olarak karşılıklı hesap açtığı, davalının satıcı durumundaki davacının da mal alacısı durumunda olduğu, davacının davalıya ödemelerini nakten çekle veya vadeli çeklerle yaptığı, davacının 2015 yılında ödemelerini çekle yaptığı işletmelerin 20 civarında olduğu, bu işletmelere verilen çeklerin sayısının 2.291.198,63 TL olduğunun görüldüğü, davalı tarafın ise davacıya 256 adet fatura veya diğer ödeme belgeleri düzenleyip gönderdiği, davcının bunun 238 adedini kabul edip kayıtlarına aldığı, bunların parasal tutarının 1.703.045,43 TL olduğu, bu tutarın 688.847,47 TL sinin 2014 yılına 1.054.197,96 TL sinin ise 2015 yılına ait olduğu, davacının 2015 yılında 2014 yılından devreden 75.398,83 dahil 1.129.596,79 TL borcuna karşılık davalı işletmeye sadece 2015 yılında 14 adet vadeli çek verdiği, bunların tutarının 950.000,00 TL yi bulunduğunun kayıtlarda belirlendiği, bu şekilde %84.10 ünü vadeli çekle ödediği, davacının ödemelerinin önceden mal alındıkça avans olarak peşin yapıldığına ilişkin kayıtlarda bir açıklama bulunmadığı, buna ilişkin bir kayıt tesis edilmediği, davaya konu her ikisi de 30.11.2015 keşide tarihli birisi 90.000,00 TL ve diğeri de 25.000,00 TL bedelli iki adet çekin deftere kayıt şeklinden diğer vadeli çeklerin kaydı gibi mal teslimine karşılık verildiği görüşüne varıldığı, davacı ve davalı defterlerinde 2015 yılı hesap bakiyelerine göre davacının davalı tarafa 90.000,00 TL ve 25.000,00 TL bedelli çekler dahil 174.043,40 TL fazla ödeme yaptığı, davalı defterindeki fazla tahsilat kaydının da 174.076,31 TL olarak bunu teyit ettiği, 31.12.2015 tarihi itibariyle davacı fazla ödeme nedeniyle davalı taraftan alacaklı durumunda olup dava konusu çeklerin ödendiği anlaşıldığından çeklerin bedeli olan toplam 115.000,00 TL nin davalıdan geri alınıp alınamayacağının mahkemenin taktirine ait olduğu bildirilmiş,
25.01.2017 Günlü Ek Raporunda özetle; birleşen davaya konu edilen 31.12.2015 keşide tarihli 90.000,00 TL bedelli 69475515 numaralı çekle ilgili olarak, bu çekinde taraf defterlerinde kayıtlı çeklerden olduğu, bir birini takip eden 90.000,00 TLbedelli 30.09.2015, 31.10.2015, 30.11.2015, 31.12.2015 tarihli dört adet çekin 10.02.2015 tarihli tahsilat makbuzunda yazılı olduğu, taraflar arasındaki borç ve alacak kayıtlarında yer aldığı, tek başına bu çekin ayrı değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, çekin mal teslimine karşılık verildiği, davacının davalıdan olan alacağı konusunda daha önce verdiği rapordaki görüşünün değişmediği, davacı reeskont faizi talep etmişse de, davacı alacağı bu çeklere göre değil, 2015 yılı hesap bakiyelerine göre belirlendiğinden faiz başlangıcı konusunu mahkemenin taktirine bıraktığını bildirmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Asıl dava, 2 adet çekten ötürü borçlu olmadığının tespiti, birleşen davada ise 1 adet çek nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yargılama aşamasında menfi tespit talebine konu çekler ödendiğinden dava istirdat davasına dönüşmüştür.
Mahkememizce daha önce davanın kısmen kabulünbe ilişkin olarak verilen 20/11/2017 tarih ve 2015/879 E, 2017/711 K sayılı ilamın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesini 22. Hukuk Dairesinin … K, sayılı ilamında belirtilen; “Somut olayda mahkemece karar başlığında birleşen dava dosyası ve birleşen dava dosyasındaki iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler gösterilmemiştir.
Kanunda belirtilen sınırlar ve kurallar çerçevesinde hem maddi, hem de hukuki denetim yapılan istinaf kanun yolunda, HMK’nın 353/(1)-b-2, maddesi, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verileceği düzenlemesini içermekte ise de, somut olayda maddi ve hukuki denetime elverişli bir hüküm bulunduğundan söz edilemez.
Bu durumda Dairemizce, bu husus kamu düzenine ilişkin olmakla HMK’nin 355.maddesi uyarınca esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına ve usulüne uygun nitelikte karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir…” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek, dosya mahkememize gönderilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
02.07.2014 tarihinde başlayıp, bir yıl beş ay devam eden ve cari hesap şeklinde çalışan ticari ilişkide, davalı şirketin fatura karşılığında davacıya mal verdiği anlaşılmaktadır, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı şirketin de davalıya vadeli çek vererek ödeme yapıp yapmadığı, asıl davada keşidecisinin davacı şirket olduğu, lehtarının davalı olduğu 30.11.2015 keşide tarihli ve 90.000,00 TL bedelli (… Başkent Şubesine ait) … nolu çek ve 30.11.2015 tarih ve 25.000,00 TL bedelli (… Başkent Şubesine ait) 6948811 nolu çekin, birleşen davada ise … Bankası Başkent Şubesinden verilen yine keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu 31.12.2015 keşide tarihli ve 90.000,00 TL bedeli çek karşılığında, davalı şirketin davacıya mal veip vermediği, davacı şirketin bu çek bedellerince davalı işletmeye ve davalıya borcunun bulunup bulunmadığına ilişindir.
Tüm dosya kapsamından; Çek ve senet ile borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmek yükümlülüğü altına girmektedir. Çek veya senedin bedelsiz olduğu iddia edilmesi sureti ile açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir.
Davacı ise hukuki ilişkinin değeri itibarıyla iddiasını ancak yazılı delil ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır.
Davacı taraf davacı ve davalının yasal olarak tutmak zorunda olduğu ticari defter ve kayıtlara dayanmış, bu kayıtların ve defterlerin incelenmesine dayalı bilirkişi raporuyla, taraflar arasında büyük çoğunluğu vadeli çeklerle ödenmek kaydıyla, davacının davalıya mal sattığı bu malların bedelinin çeklerle ödendiği, verilen mallar ve çeklerle yapılan ödemeler karşılaştırıldığında davacı şirketin davalıya toplam 174.076,31 TL fazladan çek verdiği ve bu çeklerin bedelinin takas yoluyla bankaya sunulması sonunda ödendiği bu şekilde davacının cari ilişkide davalıdan toplam 174.076,31 TL alacaklı duruma geldiği hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiştir.
Davacının davalıdan mal almadığı halde çek vermek suretiyle fazla ödeme yaptığı, bu miktarda davalıdan alacaklı olduğu, her ne kadar davacı davasında çek karşılığında menfi tesbit talebinde bulunmuşsa da, davada söz edilen çeklerin davadan önce ve dava sırasında ödenmesi nedeniyle, davanın istirdat davasına döndüğü, asıl davaya konu toplam 115.000,00 TL bedelli çeklerle ilgili dava tarihine kadar bu bedelin ödenmesi için davalıya bir ihtar yapılmadığından, taraflar tacir olmasına ve somut olayda ticari avans faizi uygulanması gerekse de; faiz konusunda istemle bağlı kalınarak bu meblağın dava tarihinden itibaren ticari reeskon faizine hükmedilmesi gerektiği,
Birleşen davada ise; davacı şirketin davalıya toplam 174.076,31 TL fazladan çek verdiği ve bu çeklerin bedelinin takas yoluyla bankaya sunulması sonunda ödendiği bilirkişi rapor ile anlaşıldığından toplam ödemeden, asıl davaya konu çek miktarı ( 174.076,31 – (115.000,00,-TL =) düşüldüğünde kalan 59.076,31-TL’nin de davalıdan istirdat yoluyla birleşen dava tarihinden (28/12/2015) itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile talep edebileceği değerlendirildiğinden birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Asıl Davanın Kabulü ile; 115.000,00-TL’nin dava tarihinden (30/11/2015) itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 7.855,65 TL harçtan peşin alınan 1.963,92 TL harcın mahsubu ile eksik 5.891,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 1.991,62 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 692,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 14.875,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
2-Birleşen Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı Davanın Kısmen Kabulü İle; 59.076,31-TL’nin birleşen dava tarihinden (28/12/2015) itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 4.035,50 TL harçtan peşin alınan 1.536,98 TL harcın mahsubu ile eksik 2.498,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 1.564,68 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 4,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 8.480,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince rededilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07.02.2022