Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/603 E. 2021/871 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/603 Esas – 2021/871
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/603 Esas
KARAR NO : 2021/871

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/05/2021 tarihinde, davalıların sigortacı, işleten ve sürücüsü olan aracın karıştığı trafik kazasında müvekkillerinin murisine çarparak ölümüne sebep olduğu, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığı, müvekkillerinin zararının giderilmesine ilişkin başvurularının haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile toplam 210.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müteveffanın kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu ve kask takmadığı için müterafik kusurlu olduğunu, kardeşin destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceğini, hatır taşıması nedeni ile indirim yapılması ve yasal faiz uygulanması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkisiz mahkemede dava açıldığını, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkillerinin kusursuz olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebidir.

Bir kısım davalılar vekili süresinde yetki itirazında bulunmuştur.
HMK’nun 16. maddesi hükmü uyarınca,“Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.”
Davalı sigorta şirketinin Ankara’da bölge müdürlüğü mevcut ise de bölge müdürlüklerinin hukuki statüsü kapsamında yetkiye esas alınacak bir tüzel kişiliğinin ve yasada düzenlenmiş bölge müdürlüğü esasına göre bir yetki kaydının bulunmadığı (Ankara BAM 26. HD 2019/685 esas 2021/1042 karar sayılı ilamı) anlaşıldığından bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmadığı değerlendirilmiştir.

Kazanın Çorum Osmancıkta gerçekleştiği, zarar gören davacıların Çorum ilinde ikamet ettiği, davalıların ikametgahlarının ise Tekirdağ ve İstanbul ilinde olması karşısında Mahkememizin davaya bakmaya yetkili olmadığı, bir kısım davalılar vekilinin seçimlik hakkını haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde kullanma talebinin yerinde olduğu değerlendirilmekle davanın usulden reddi ile yetkili mahkemeni Osmancık Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın görev dava şartı yönünden usulden reddi ile Mahkememizin YETKİSİZ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili OSMANCIK NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi halde HMK’nun 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-Yargılama giderleri ve harç konusunun görevli ve yetkili Mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12//2021