Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/591 E. 2023/17 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/591 Esas
KARAR NO : 2023/17

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin kasko sigortacısı olduğunu, 17/12/2019 tarihinde müvekkiline ait aracın karıştığı trafik kazasında aracın 111.108,84 TL zarar gördüğünün davalı ekspertizi tarafından tespit edildiğini ancak hasarla beyan uyumsuzluğu gerekçe gösterilerek ödeme yapılmadığını, sigorta tahkim komisyonunca aracın pert total işlemine tabii tutulmasının gerektiğini ve zararın 85.500,00 TL olduğunun belirlendiğini ancak uyuşmazlığın esasına ilişkin karar verilmediğini iddia ederek 85.500,00 TL hasar bedeli ile 1.278,32 TL ekspertiz ücretinin 25/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru dava şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, beyan ile hasar arasında uyumsuzluk bulunduğunu, aracın pert kayıtlı olduğunu, gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, ekspertiz ücreti talebinin yerinde olmadığını, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle kasko sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın başvuru dava şartına ilişkin ilişkin itirazının davacı yanca davadan önce başvuru yapıldığı ve usule uygun olmadığı iddia edilen evrak yargılama aşamasında tamamlanabileceğinden (Yargıtay 4. HD 2021/3042 esas 2021/1562 karar) yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, aracın Tramer kayıtları, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 10/05/2021 tarih 2021/İHK12122 sayılı karar evrakı dosya arasına alınmıştır.
Makine mühendisi ve sigortacı bilirkişi 20/05/2022 tarihli raporunda; kazanın oluşumunda davacı sürücüsünün tam kusurlu olduğu, araçta meydana gelen hasarın 131.107,95 TL olduğu, aracın tamirinin ekonomik olmadığını, hasardan sonra aracın üç kez el değiştirdiğini, hasar bedelinin 36.800,00 TL olduğunu, ekspertiz ücretinin makul olduğunu ödenmesi hususunda takdirin mahkemede olduğunu bildirmiştir.
Davacının itirazı ile tahkim komisyon raporu ile bilirkişi raporunun çelişmesi nedeni ile alınan yeni bir makine ve sigorta bilirkişisinden oluşan heyetten alınan 13/09/2022 tarihli raporda, araçta meydana gelen ve sigorta tarafından teminat dahilinde karşılanabilecek zararın olay tarihi itibari ile 37.000,00 TL olduğu, ekspertiz ücreti ile ilgili talebin mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir. Çelişkilerin giderilmesi için alınan 01/12/2022 tarihli ek raporda, kök rapordaki beyanlarını tekrar etmişlerdir. Kök ve ek rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunmuş, dosyadaki ekspertiz raporları ile çelişkileri gerekçelendirerek açıklamış olmakla hükme esas alınmıştır. Kaldı ki Mahkememizce alınan her iki rapor birbirini doğrular mahiyettedir.
Toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalının kasko sigortacısı olduğu davacıya ait aracın trafik kazasında hasar gördüğü, kazanın oluşumunda davacının sürücüsünün tam kusurlu olduğu, hasarın beyanla uyumsuz olduğuna dair davalı tarafça ispata elverişli bir delil sunulmadığı, bildirim ve kaza tarihinin farklı olmasının tek başına bu hususu ispata yetmeyeceği değerlendirildiğinde davalının zarardan sorumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi ek ve kök raporunda belirtildiği üzere aracın onarımının ekonomik olmayacağı ve aracın pert total işlemine tabii tutulması gerektiği, bu hali ile davacının 37.000,00 TL hasar bedeli talep edebileceği değerlendirilmekle davanın bu miktar yönünden kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Taraflar tacir olmakla ve araç ticari olduğundan avans faizi isteminin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
37.000,00 TL’nin 25/02/2020 temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Alınması gereken 2.527,47 TL harçtan peşin alınan 1.481,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.045,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 562,81 TL’sinin davalı, bakiye kısmın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 3.635,95 TL ile 1.278,32 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderinin toplamı 4.914, 27 olan kabul red oranına göre hesaplanan 2.095,32 TL’si ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.481,96 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2023

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸