Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2022/729 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/575 Esas – 2022/729
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/575 Esas
KARAR NO : 2022/729
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; hizmet alım işini ihale yasalarının ilgili maddeleri gereğince davalı şirketin üstlendiğini, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçilerden Mehmet Madak’ın iş sözleşmesinin feshedildiğini, dava dışı işçinin Ankara …İş Mahkemesi’nin … esas sayılı işe iade davasının kabul edildiğini, işe geri alınmaması üzerine işçilik alacaklarının tahsili amacıyla davacı aleyhine başlatılan Ankara …İcra Dairesi’nin … ve … esas sayılı dosyaları kapsamında ödeme yapıldığını, fazla ödemeye ilişkin başvuruları üzerine Ankara .. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile de karar verildiğini ve yargılama gideri yaptıklarını, toplam olarak toplam 37.092,23 TL ödeme yapıldığını, ihale evrakı ve sözleşmeler gereğince davalı şirketin çalıştırdığı döneme ilişkin işçi alacaklarından sorumlu olduğu iddiası ile kurum alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler, dava dışı işçiye ait SGK kayıtları, yapılan ödemelere ilişkin evrak, Ankara …İş Mahkemesi’nin … esas, Ankara …İcra Dairesi’nin … ve … esas sayılı dosyaları, Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyaları dosya arasına konulmuştur.
Hesap uzmanı bilirkişi tarafından verilen 09/03/2022 tarihli raporda; sözleşme ve şartnamelerde işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğuna dair hüküm bulunmadığını, bu nedenle tarafların yarı yarıya sorumlu oldukları ve dosyada mevcut ödeme evrakının incelenmesi neticesinde davalıdan 18.154,89 TL talep edebileceği bildirilmiştir. Davacı vekilinin itirazı üzerine düzenlenen 02/06/2022 tarihli ek raporda, itiraz dilekçesinde sunulan kayıtların incelenmesinde, davacının iadesini talep edebileceği toplam miktarın 36.820,04 TL olduğu, yarı yarıya sorumluluk uyarınca 18.410,02 TL talep edilebileceği bildirilmiştir. Ek rapor sunulan belgeler uyarınca düzenlendiğinden oluşa ve dosya içeriğine uygun olup hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava; işçilik alacaklarının rucuen tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdığı, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, davacı kurumun da davalı ile yapmış olduğu sözleşme gereğince davalı şirket çalışanına ödeme yaptığı, eldeki dava ile ödemenin rücuen tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde belirtildiği şekilde, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, ancak bu sorumluluğun dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumluk niteliğinde olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır,” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları ve ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceğinin açıkça belirtildiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eklerinin incelenmesinde, bilirkişi her ne kadar şartname ve sözleşmelerde işe iade davası neticesinde yapılan ödemenin yüklenici sorumluluğunda olduğuna dair hüküm bulunmadığını bildirmiş ise de, sözleşmenin eki mahiyetindeki teknik şartnamenin 8/b maddesinde belirtildiği üzere “Yüklenici çalıştırdığı işçilerin her türlü yasal haklarını iş kanunu ve işçi ile ilgili yasal mevzuat esaslarına uygun olarak takip etmek ve uygulamaktan sorumludur,” hükmü gereği işe iade davasının sonucunu takip ederek uygulamak sözleşme gereği davalının yükümlülüğünde olduğundan rücuen ödemenin tamamından davalının sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı her ne kadar Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında yapılan ödemenin tamamının rücuen tahsilini talep etmiş ise de, hükme esas alınan ek raporda belirtildiği üzere mahkeme ilamında 272,20 TL’nin dava dışı işçiden tahsiline karar verildiği, davacının bu miktarı işçiden talep hakkı bulunduğu gözetildiğinde bu miktar yönünden davanın kısmen reddi gerektiği kanaatine varılmış, diğer belgeli ödemeler yönünden davacının davasının hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda hesaplanan bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, iş mahkemesi dosyasında davalı yanın da taraf olduğu gözetilerek ödeme tarihi itibari ile (Ankara BAM 23. HD 2018/2070 esas 2019/1481 karar sayılı, Ankara BAM 4. HD 2019/132 esas 2021/334 karar sayılı ilamı) davalıdan avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Davanın kısmen kabulü ile,
36.820,04 TL’nin (3.953,45 TL’sinin 23/01/2020, 29.514,30 TL’sinin 27/01/2020, 2.569,83 TL’sinin 19/11/2020, 280,00 TL’sinin 16/12/2019, 129,80 TL’sinin 29/05/2019, 68,15 TL’sinin 29/05/2019, 151,71 TL’sinin 24/03/2020, 152,80 TL’sinin 29/04/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek) avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli olan 2.515,18 TL harçtan peşin alınan 633,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.881,73 TL harcın davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 1.310,31 TL’sinin davalıdan bakiye kısmının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 957,00 TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 949,98 TL ile 633,45 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazla yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyalarının iadesine,
Gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022