Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/569 E. 2022/419 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/569 Esas – 2022/419
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/569
KARAR NO : 2022/419

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili; 27.09.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; “…müvekkili şirketin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 Sayılı Özelleştrme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirilmesi yoluyla kurulduğunu ve ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan tamamen özel hukuk hükümlerine tabii bir ticari şirket olduğunu, özelleştirme işlemleri gereği davalı … mülkiyetinde bulunan dağıtım sistemlerinin işletme hakkının müvekkili şirkete 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile devredildiğini, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü dönemde dava dışı 2851 abone nolu … adına tahakkuk ettirilen 18.05.2004 tarihli kaçak elektrik faturası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti için müvekkili şirket aleyhine 25.03.2005 tarihinde … AHM … E. Sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açıldığını, ilgili dosyanın 2014/20 K. Sayılı ilamı uyarınca … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla müvekkili şirket aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını ve müvekkil şirket tarafından 21.05.2015 tarihinde toplam 6.504,12 TL’nin … İcra Dairesi’ne ödendiğini, … AHM ilamına konu olan olayın dağıtım sisteminin işletilmesiyle doğrudan ilgili olup taraflar arasında akdedilen 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncesinde 18.05.2004 – tarihinde gerçekleştiğini ve söz konusu olaydan kaynaklanan sorumluluğun davalı …’ta olmasına Tağmen ödemenin müvekkil şirketçe yapıldığını, taraflar arasında 24.07.2006 tarihinde akdedilen sözleşmede dağıtım tesisleri ile bu dağıtım tesislerinin faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden dolayı üçüncü kişilerin hak taleplerinin doğuracağı sorumlulukların dönemsel olarak paylaştırıldığı hususunun ‘Üçüncü Kişilerin Hak ve Talepleri başlığı altında 7.1, 7.2, 7.3, 7.4, 7.5 ve 7.6 maddelerinde düzenlendiğini, işbu özelleştirme neticesinde İhale Şartnamesi’nin 22.maddesinin (f) fıkrasında “…Alıcı ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İHDS’deki hükümler saklı kalmak kaydıyla…’ ve Hisse Satış Sözleşmesi’nin Alıcının Taahhütleri Başlığında düzenlenen 9.4 maddesinde de “…alıcı ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İHDS’deki hükümler saklı kalmak kaydıyla…! düzenlemelerini içerdiğini, İhale Şartnamesi’nde ve sonrasında akdedilen Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerinin saklı tutulduğunu ve tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açıkça ifade edildiğini, e … Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 25.10.2010 tarih/759 sayılı yazısı ekinde bulunan aynı tarihli komisyon raporunda da aynen “..özellikle sözleşmelerin 7.4 maddesinde yer alan dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlerin bütün sorumluluğu …’a aittir, füli devir tarihine kadar … ile ayrılmaz bir bütün olduğu ve şirketlerin sermayelerinin tamamının …’a ait olduğu da dikkate alındığında bu dönemde yapılan işleme ve faaliyetlerden doğan hak ve borçların …’a ait olması gerektiği… hususunun yer aldığını, ilgili yazılardan ve komisyon kararından alınan ilgili kısımlar birlikte değerlendirildiğinde …’ın İHDS imzalamadan önceki sorumluluğunun bizzat kendisinde olduğunu beyanlarıyla ikrar etmiş olduğunu, dayanak dava konusu elektrik faturası nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti için; Sonuç itibariyle dağıtım tesisleriyle dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun sözleşmenin imza tarihinden öncesine aitse davalı …’a, sözleşmenin imza tarihinden sonrasına aitse müvekkil şirkete ait olacağını…” belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan 6.504,12 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı sayın vekili 18.10.2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle “…davacı taraf talebini İHDS’ne dayandırsa da işbu sözleşmenin 3.1 maddesinin ‘…sözleşmenin konusunu, sözleşmede yer alan kapsam ve şartlar dahilinde Dağıtım Bölgesi’ndeki mevcut ve yeni yapılacak elektrik dağıtım sisteminin, dağıtım tesislerinin ve dağıtım tesislerinin işletilebilmesi için varlığı zorunlu diğer taşınır ve taşınmazların dağıtım faaliyeti için işletme hakkının devri, bu tesislerin iyileştirlmesi ve güçlendirilmesi ile ihtiyaç duyulan yeni dağıtım hat ve tesislerinin yapımı…’ şeklinde tanımlamanın mevcut olduğunu ve salt İHDS tarihi olan 24.07.2006 tarihinden önceki döneme ait bütün sorumluluğun …’a ait olduğu anlamına gelmediğini, 4628 sayılı kanunla enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdare Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği hükmü getirilerek Yüksek Planlama Kurulunun 17.03.2004 tarih 2004/3 sayılı kararıyla kabul edilen “Elektrik Enerjisi Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi’ çerçevesinde …’ın 02.04.2004 tarih 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alındığını, davacı şirketin de dahil olduğu 20 şirketin Türkiye’deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamının müvekkil kuruma ait olmakla birlikte müvekkil kurumdan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığını, davacı …’da 96100 oranındaki kamu hissenin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi amacıyla ihaleye çıkıldığını ve davacı … için İhale Şartnamesi çerçevesinde teklif verilerek devrinin ise 31.05.2013 tarihinde imzalanan Hisse Satış Sözleşmesi ile gerçekleştirildiğini, …’ın özelleştirilmesinde hisse satış modeli yöntemi uygulandığını ve bu model uyarınca …’ın tüzel kişiliğine bağlı hukuki statü korunarak tüm kamu hisselerinin devredildiğini, anılan yöntemde devir işleminin devir tarihinden önce kamuya ait olan şirket hisselerinin devir tarihinden itibaren özel sektöre geçmesini sağladığını beyanla davanın usulden reddini, usulden reddedilmemesi halinde esas yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Arabuluculuk son tutanağı,
-07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, Hisse Satış Sözleşmesi,
-… İcra Müd. … E sayılı dosyası,
-17/05/2022 günlü bilirkişi heyet raporu,

MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, taraflar arasında yapılan İHDS getirtilmiş, … Asliye Hukuk Mah … sayılı dosyası ile … İcra Müd. … esas sayılı dosyaları celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilerek rapor tanzim edilmiştir.
Dava, özel hukuk sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi dayalı olarak davanın açıldığı dikkate alındığında (818 sayılı Borçlar Kanununun 125. Maddesi, 6098 sayılı yeni Borçlar Kanununun 146. Maddesi) gereği zamanaşımı süresi 10 yıl olduğundan, itirazının reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Toplanan delillere göre; 4628 sayılı kanunun 14. Maddesine 5496 sayılı kanunun 4. Maddesi ile eklenen …’ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme ve varlıklar üzerinde, mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydıyla, … ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenebilir hükmüne istinaden … ile %100 kamu hissesine sahip olan … … arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlendiği, bilahare … …’ın blok halinde hisselerinin davacıya satılarak devredildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenen üçüncü kişilerin hak iddialarına ilişkin 7.4 maddesinde “dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde, bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğunun kabul edildiği, … tarafından yürütülmüş bulunan faaliyetler nedeni ile üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu, bu talepleri konu alan icra takibi ve davaların … tarafından yürütülüp sonuçlandırılacağı ve bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülüğün … tarafından karşılanacağı” hususunun kabul edildiği sözleşme içeriğinden belirlenmiştir.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile … Elektrik Dağıtım ve Perakende Satış AŞ arasında “… Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin ve … Perakende Elektirk Satış Anonim Şirketinin %100 oranındaki hisselerinin satışına ilişkin olarak 28/06/2013 tarihinde hisse satış sözleşmesinin 9. Maddesinin dördüncü bendinde “alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler ile sözleşmenin 9.5. Maddesinde yer alan mevzuatın öngördüğü ayrıştırma yükümlülüğü ile ilgili olarak İHDS’nin ayrıştırılması halinde, ayrıştırmaya ilişkin imza altına alınan/alınacak belgelerdeki hükümler de saklı kalmak kaydı ile şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülükler nedeni ile …’ı ilzam edecek başvuru yapılamayacağı” bildirilirken, İHDS’nin hükümlerinin saklı tutulduğu dikkate alınarak, davalı vekili hisse devir sözleşmesini düzenlemeleri ışığında ödenenler ile ilgili sorumluluğun davacıya ait olduğu, deviri esas bilanço düzenlendiğinden ve devire esas bilanço düzenlemeleri yapılmak sureti ile borç alacak işlemleri kesinleştirildiğinden rücu olanağının bulunmadığına ilişkin savunmalarına itibar edilmemiş, dava konusu olayda uyuşmazlığın çözümünde İHDS hükümlerinin uygulama yerinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlıkta … Asliye Hukuk Mah. … E sayılı dosyasında davanın 18.05.2004 tarihinde kaçak elektrik kullanıldığından bahisle tahakkuk ettirilen 44.655,54-TL faturadan kaynaklı borçlu olmadığının tespiti davası olduğu, davanın kısmen kabulüne ve 18.05.2004 tarihli davacı … hakkında tahakkuk ettirilen 04.06.2004 son ödeme tarihli kaçak elektrik tahakkuku faturası nedeni ile davacının davalı kuruma 35.714,24-TL borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, hükmün Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015/4241 E, 2015/ 5014 K Sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, … İcra Müd. … E sayılı dosyası sayılı dosyasında takip alacaklısının yargılama gideri, mahkeme vekalet ücreti ile işlemiş faizi ve icra vekalet ücretinin davacı vekiline ödenmesinin istenildiği, sonuç olarak, davacının iş bu ilam gereğince davacı vekiline 21.05.2015 tarihinde 6.504,12-TL ödediği anlaşılmıştır. OIayın İHDS’nin imzalanmasından önceki dönemde yaşanmış olması ve zararın İHDS öncesi dönemde doğması, İHDS 7.4 maddesi kapsamında dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığı ve İHDS öncesi dönemin sorumluluğunun davalıya bırakıldığı dikkate alınarak alacağın rücuna ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın Kabulü ile; 6.504,12-TL alacağın ödeme tarihi olan 21/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 444,29 TL harçtan peşin alınan 111,08 TL harcın mahsubu ile eksik 333,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın yapmış olduğu harçlar dahil aşağıda dökümü yapılan ve UYAP sistemi üzerinden de görülen toplam 1.827,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30.05.2022