Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/557 E. 2021/641 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/557 Esas – 2021/641
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/557
KARAR NO : 2021/641

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
K. YAZIM TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizin … Esasından tefrik edilen İtirazın İptali davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile … Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında 23/01/2012 tarihinde Kırka’da V. Boraks Pentahidrat yapım işi sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmenin gereğini ifa etmek amacıyla davalı şirket ile aralarında 26/01/2013 tarihli 11.570.000,00 Euro+KDV bedelli “… Maden işletmeleri Kırka Penta V. Enerji Santrali Yapım İşi Alt Yüklenici Sözleşmesinin” akdedildiğini, davalı şirketin taahhüdü altındaki işi süresinde tamamlamadığını, iş veren … Maden’in gecikme cezası işlettiğini, bu sorumluluktan kurtulmak için davalının taahhüdündeki işleri geçici kabule hazır hale getirdiğini, davalı adına 3. kişilere ödeme yaptığını, bu ödemelerin davalı şirketten tahsili için … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalının itirazın iptali ile, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, bu dosyanın … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
… Ticaret Mahkemesi tarafından, … Karar sayılı ilam ile Mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 01/07/2021 tarihli ara karar ile birleşen dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş ve dosya yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir.
HMK’nun 114. maddesinde dava şartları sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 S.Y’nın 20. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinin 1. fıkrasında; “Bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü öngörülmüştür.
Dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise;
HMK’nun 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” hükmü öngörülmüş,
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında da; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda; HMK’nun 115/1. maddesine göre Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabileceğinden, tefrik kararından sonra, taraflara tebligat yapılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılmıştır.
Dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinin 1. fıkrasında belirtilen davalardan olup, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak dava şartıdır. Aynı zamanda, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında belirtildiği şekilde, davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini de dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Davacının ise, dava dilekçesine bu hususta herhangi bir bilgi ve belge de eklemediği görülmüştür. HMK’nun 115/2. maddesinde göre ise, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün görülmemiştir.
Davacı vekili her ne kadar arabuluculuğa başvurduğunu iddia etmiş ise de; Davacı Öztaş … A.Ş’nin 13/06/2019 tarih ve … arabuluculuk no.su ile arabuluculuğa başvurduğu, ancak bu tutanağı ilk olarak açtığı dosya olan ve yine dosyamız ile birleşen Ankara ….ATM’nin … Esas sayılı dosyasına sunduğu, dolayısıyla dosyamız yönünden dava tarihinden önce yapılmış bir arabuluculuk başvurusu olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; Davacının dava şartı olan arabuluculuğa başvurmadan davayı ikame ettiği anlaşıldığından HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle, davanın USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 119.002,73 TL harçtan mahsubu ile fazla 118.943,43 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; Tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 23/09/2021