Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/545 E. 2023/56 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/545 Esas
KARAR NO : 2023/56

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC:… …
VEKİLİ : Av. … -DAVALI : … -TC: … …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 06/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Ankara 7. İcra Dairesi’nin 2019/12319 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin eski ortağı ile eşinin kendi bilgisi olmaksızın senet düzenleyip müvekkili adına imza attıklarını, bu hususta suç duyurusunda bulunduklarını iddia ederek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; senetteki imzanın davacının oğlu ile kefil huzurunda, yanında iken atıldığını, tutanağın karşılıklı olarak imzalandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara 7. İcra Dairesi’nin 2019/12319 esas sayılı dosyası, dava konusu senet aslı, davacıya ait mukayeseye elverişli imzalar celp edilmiş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/175231 soruşturma sayılı dosyası UYAP sisteminden alınarak dosyaya konulmuştur.
Dava konusu senetteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı yönünde Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 14/11/2022 tarihli raporda özetle, dava konusu senetteki imza ile davacı imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı eli ürünü olmadığı bildirilmiştir. Ceza soruşturması sırasında aşamasında alınan bilirkişi raporları ile davalının incelenmediğini iddia ettiği tutanağın incelenen evrak arasında zikredildiği de gözetilerek rapora itibar edilmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava, senede dayalı başlatılan icra takibi kapsamında imza inkarı nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, icra takibine konu senedin keşidecisi olan davacının imzaya itirazının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/175231 soruşturma sayılı dosyasının derdest olduğu, dosyada alınan imza incelemesine ilişkin raporlarda senetteki imzanın davacı eli ürünü olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce yaptırılan imza incelemesinde de, davaya konu çekteki keşideci imzalarının davacı eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere davalının süresinden sonra yapmış olduğu rapora itirazlarına itibar edilememiştir. Davacı her ne kadar senede dayanak 19/04/2019 tarihli tutanağın değerlendirilmediğini iddia etmiş ise de incelenen evrak arasında bu tutanağın da bulunduğu, tutanağın incelenmesinde içeriğinde senedin dayanağı olduğuna dair bir açıklama bulunmadığı da gözetildiğinde, mutlak defi niteliğindeki imza itirazına ilişkin iddianın ve bu hali ile davacının davasının sübut bulduğu değerlendirilmiştir.
Davalı yan her ne kadar yemin deliline dayandığını bildirmiş ise de, HMK’nun 226/1-c maddesi gözetilerek yemin deliline dayanılmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacının kötüniyet tazminatı talebi bulunmadığından davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
Ankara 7. İcra Dairesi’nin 2019/12319 esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davalı aleyhine kötüniyet tazminatı talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 2.220,08 TL harçtan peşin alınan 555,02 TL’nin mahsubu ile bakiye1.665,06 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 283,80 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 555,02 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2023
Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸