Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/521 Esas – 2022/737
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/521 Esas
KARAR NO : 2022/737
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 24/10/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/08/2019 tarihinde, davalıların sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olduğu araç ile davacıya ait aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilinin aracının hasar gördüğünü, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek 23.500,00 TL değer kaybının ve 370 TL ekspertiz ücretinin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; değer kaybı bedelinin elden ödenerek tarafların sulh olduğunu, arabuluculuk ve diğer aşamalardan haberdar olmadıklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, hak düşürücü süre ve zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, usulüne uygun başvuru yapılmadığını, poliçe limitlerinde ödeme yapıldığından sorumluluklarının kalmadığını, değer kaybının teminat kapsamında kalmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, zararla kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, avans faizi talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı usulüne uygun tebliğe rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle kusurlu yan ve sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın hak düşürücü ve zamanaşımı savunmasının kaza tarihi ile dava tarihi gözetilerek KTK’nun 109 maddesi uyarınca yerinde olmadığı, başvuru dava şartına ilişkin savunmasının usule uygun olmadığı iddia edilen evrak yargılama aşamasında tamamlanabileceğinden (Yargıtay 4. HD 2021/3042 esas 2021/1562 karar) yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, aracın Tramer kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Kusur oranının ve zararın tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, trafik kazasından anlar makine mühendisi bilirkişi ve sigortacı bilirkişi 16/05/2022 tarihli raporunda; kazanın oluşumunda davalı yanın tam kusurlu olduğu ve araçtaki değer kaybının 21.500,00 TL olduğuna ilişkin kanaatini bildirmiştir. Rapor oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunmakla itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Davalı … şirketi her ne kadar değer kaybına ilişkin davacı ile ödemeyle sulh olduğunu savunmuş ise de, bu hususta alacağın miktarı gözetildiğinde HMK’nun 200. maddesi uyarınca ispata elverişli delil sunulmadığından savunmaya itibar etmek mümkün olmamıştır.
Davalılar Nazım Bahadır ve … şirketinin arabuluculuk görüşmelerine çağrı kağıdı ile çağırıldıkları, ancak katılmadıkları, bu nedenle yargılama giderlerinin tamamından sorumlu oldukları değerlendirilmiştir.
Toplanan delillere göre davalıların sigortacı, işleten ve sürücüsü olan araç ile davacıya ait aracın karıştığı trafik kazasında davacıya ait aracın hasar gördüğü, bilirkişi tarafından tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının aracında meydana gelen hasar, aracın rayiç değeri de gözetilerek hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda davacının aracında meydana gelen değer kaybının belirlendiği, TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca kusurlu yanca zararın tazmininin gerektiği, davacının davasının raporda belirlenen miktar üzerinden sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
21.500,00 TL değer kaybının davalı sigorta yönünden poliçe limitleri dahilinde 7.000,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile ve 10/06/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılar … şirketi ve Nazım Bahadıroğlu’ndan 05/08/2019 kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, espertiz ücretinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
Alınması gereken 1.468,67 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 407,64 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.061,03 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 1.207,66 TL’sinin davalılardan bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı sigorta kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.643,35 TL yargılama gideri ve 370,00 TL ekspertiz ücretinin kabul red oranına göre belirlenen 1.503,49 TL’sinin ve davacı tarafça yatırılan 407,64 TL harcın davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022