Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 E. 2022/344 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/513 Esas
KARAR NO : 2022/344

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı kişiler aleyhine başlatılan Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında üçüncü kişi olan müvekkilin işyerine birden fazla kez haciz için gelindiğini, haciz tehdidi altındaki müvekkilinin de takip borcunu borçlu olmamasına rağmen ödediğini iddia ederek 7.000,00 TL’nin istirdadı ile davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davanın istirdat değil istihkak davası olarak icra mahkemelerinde açılması gerektiğini, tarafların tacir olduklarını, davacının takip borçlusu ile organik bağı olduğunu, istihkak davasını süresi içinde açmadığından borcu ikrar ettiğinin kabulü gerekeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasın sayılı takibin alacaklısı aleyhine takip borçlusu olmayan davacının istirdat istemine ilişkindir.
Davaya konu takip dosyasına göre davacı, takip borçlusu değildir. İİK 72/7 maddesinin açık hükmüne göre, sadece borçlular (aleyhlerine icra takibine başlanılmış olanlar) istirdat davası açabilir. Bu davalar, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında cebri icra tehdidi altında ödenmiş olması şartları altında açılabilir ayrıca davacı-borçlu taraf, borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda bırakılmış olmalıdır. İstirdat davalarının, kanun maddesinde yer alış şekli ve gerek takip hukukuna ilişkin gerekse maddi hukuka ilişkin şartlar itibariyle takip borçlusu tarafından açılmasını zorunlu kılmıştır.
Somut olayda; davacı taraf, borçlusu olmadığı icra takibinden dolayı borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını belirterek ödediği bedelin istirdatını talep etmektedir. Davacının iddiası çok açık şekilde İİK 72/7 maddesi devamında düzenlenen istirdat davasına ilişkindir. Davacı iddiasının sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir alacak davası olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir. Zira, ödeme takip dosyasına bir haciz baskısı sonucu yapılmıştır. Yapılması gereken takip hukuku ilkeleri çerçevesinde istihkak davası açmaktır. Ancak davacı yan takip borçlusu olmadığı gibi bir takip dosyasına yatırdığı bu paranın istirdatını talep etmiş olduğundan iş bu davada dava şartı niteliğinde bulunan hukuki yararı ve aktif husumeti bulunduğundan söz etmek mümkün değildir (Yargıtay 19. HD 2016/16682 esas 2018/1343 karar, 2014/4391 esas 2014/8078 karar sayılı ilamları emsal olmak üzere).
Açıklanan gerekçe ile davanın usulden reddine ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 16,52 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸