Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/493 E. 2023/72 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/493 Esas
KARAR NO : 2023/72

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -..
VEKİLLERİ : Av. …..
.
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – .
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 03/07/2019 tarihli personel taşıma işine ilişkin hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin 5. maddesi gereği davalının feshi gereği 25.000,00 TL cezai şartın tahsili amacıyla Ankara 23. İcra Dairesi’nin 2020/10469 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin 03/11/2020 tarihli fesih bildiriminden sonra davacı yan ile görüşerek aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini, bu kez davacı yanın 09/12/2021 tarihinde sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile cezai şartın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara 23. İcra Dairesi’nin 2020/10469 esas sayılı dosyası, sözleşme, fesih ihbarnamesi, Ankara 3. Hava İkmal Komutanlığı cevabi yazıları dosya arasına alınmıştır.
Davacı, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça süresinden önce haksız feshi nedeni ile sözleşme gereği cezai şartın ödenmesi talebi ile başlatılan icra takibine vaki davalı itirazının iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır.
Taraflar arasındaki 03/07/2019 tarihli sözleşmenin 5. maddesi, “Sözleşmede belirtilen haller dışında sözleşmeden vazgeçen veya sözleşme imzalandıktan sonra yüklenicinin (araç sahibinin) anılan işe başlamaması veya işe başlayıp bırakması halinde 25.000,00 TL tutarındaki tazmin bedelini peşinen ödemeyi kabul eder,” 10. maddesi, “İşin veya ihalenin süresi ile sınırlı olup tarafların karşılıklı mutabakatı ile uzatılabilir,” 11. maddesi işverenin tek taraflı feshine ilişkin olup 12. maddesi “Araç sahibinin sözleşmeyi feshetmesi: Firmanın taahhüdünü sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi, ücretin ödenmemesi, aracın satılması (belgelendirilmesi şartı ile) 2 hafta önce bildirimde bulunmak şartı ile sözleşme feshedilebilir. Bu şartlar oluşmadan işin bırakılması halinde teminat tutarı ve bu güzergaha ait tüm taksi ücreti, cezalar istihkak gününde mahsup edilir. Ancak araç sahibi aynı şartlarda araç ve sürücüsünü kendi yerine ikame ederse bu araçla sözleşme yapıldıktan sonra önceki sözleşme sona erer,” hükümlerini içermektedir.
Fesih bildirim tarihi itibari ile sözleşmenin ayakta olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı tarafın Yenimahalle 5. Noterliği’nin 03/11/2020 tarihli 25592 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “Aramızda 03/07/2019 başlangıç tarihli … plakalı aracımla Personel Taşıma Hizmeti ile ilgili Yenimahalle-3 Güzergah, 3. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü Kurum ve işyeri adı olan konuları kapsayan bir hizmet sözleşmesi yapmıştık. Şimdi ise gördüğüm lüzum üzerine aramızdaki bu sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ediyorum. Sözleşmenin bugünden itibaren 15 gün sonra hükümsüz olacağını ve işyerinden ayrılacağımı, beni hukuken bağlamayacağını ihbaren bildiririm,” sözleşmeyi tek taraflı feshettiği anlaşılmıştır. Davalının sözleşmenin 12. maddesine göre haklı fesihte bulunduğuna dair ihbarname içeriğinde veya dosyaya yansıyan bir iddia ve delili bulunmamaktadır.
Davalı ihbarnameye rağmen çalışmaya devam ettiğini, feshin geçersiz kaldığını, davacı tarafça sözleşmenin 09/12/2020 tarihi itibari ile haksız olarak feshedildiğini savunmuştur. Davalının yazılı fesih ihbarnamesi dikkate alındığında, öncelikle feshin geçersizliğini ispat etmesi gerekmektedir.
Ankara 3. Hava İkmal Komutanlığı tarafından, … plaka sayılı aracın 03/07/2019-07/12/2020 tarihleri arasında, bu aracın yerine gelen aracın 09/12/2020-31/12/2020 tarihleri arasında giriş yaptığı bildirilmiştir. Davalı 03/11/2020 tarihli ihtarnamesi ile 15 gün sonra sözleşmenin feshedileceğini bildirmiştir. Her ne kadar davalının ihbarnamede bildirilen tarihten sonra yaklaşık bir ay daha çalıştığı sabit ise de, bu durumun davalının savunmasını tek başına ispata elverişli olmadığı değerlendirilmiştir. Davalının yemin deliline dayandığı ve “Davalı ile 03.07.2019 tarihinde personel taşıma işine ilişkin olarak imzalanan hizmet sözleşmesinin feshedildiğine, söz konusu gerçekleşen fesih sonrasında davalının tarafınız ile anlaşarak işe aynı şekilde çalışmaya devam etmediğine, söz konusu sözleşmenin fesih tarihinden sonra Ankara 3. Hava İkmal Komutanlığına … Plakalı davalıya ait araç ile giriş – çıkış yapılmadığına, davalının iddia edilen fesihten sonra sözleşme kapsamında çalışmadığına, çekilen ihtarname sonrasında taraflarca anlaşarak işe devam kararı alınmadığına, alınan karar sonrasında davalıya görevini ifa etmeye devam ettiği için Kasım ve Aralık ayına ilişkin olarak fatura kesilmediğine dair davacı şirket yetkilisi olarak namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerin üzerinde yemin ediyorum,” şeklinde yemin metni sunduğu, davacı temsilcisine tebliğ edildiği, davacı temsilcisinin duruşmada hazır olmadığı, davacı vekilinin şirket yetkilisinin olayı bilmediği, ilgili kişinin başkası olduğuna dair beyan dilekçesi sunduğu, ancak bu kişinin davalıyı temsile yetkili olduğuna dair yetki belgesi sunulmadığı anlaşıldı. Davacı yan her ne kadar dava konusu vakıanın şirket yetkilisi tarafından bilinmediğini, bu nedenle ilgili şirket çalışanına yöneltilmesi gerektiğini bildirmiş ise de, davalı tüzel kişi olmakla yemine konu vakıa şirket işleyişi kapsamında şirketten sadır olmakla ve yemin ancak temsile yetkili kişiye yöneltilebileceğinden bu beyana itibar etmek mümkün olmamıştır.
HMK’nun 232. maddesi uyarınca, taraflardan biri tüzel kişi yahut ergin olmayan veya kısıtlı bir kimse ise, onlar adına yapılmış bir işleme ilişkin vakıanın ispatı için yemin, tüzel kişiyi temsile yetkili kişi veya organ yahut kanuni mümessil tarafından eda ya da iade olunabilir. Davacı yetkilisi usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmada hazır olmamış ve geçerli bir mazeret de bildirmemiştir. Bu hali ile yemin metnine konu vakıalar ikrar edilmiş sayılmıştır. Yemin metni dikkate alındığında, davalının fesih bildiriminden sonra sözleşmenin aynı şartlarda devam ettiğine ilişkin savunmasının sübut bulduğu ve sözleşmenin 5. maddesinin uygulanması mümkün olmadığından takibe vaki itirazın yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 1.527,85 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2023

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸