Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/485 E. 2021/821 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T…. 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/485 Esas
KARAR NO : 2021/821
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; kalifiye yardımcı hizmet alım işini ihale yasalarının ilgili maddeleri gereğince davalı şirketin üstlendiğini, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçilerden …’ın işe iade talebi ile açtığı İstanbul … Mahkemesi’nin … esas sayılı davasının kabul edildiğini ve işçinin işe döndüğünü, ihale evrakı ve sözleşmeler gereğince davalı şirketin çalıştırdıkları döneme ilişkin işçi alacaklarından sorumlu olduklarını, müvekkili aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin dava dışı işçi tarafından tahsili amacıyla başlatılan İstanbul Anadolu … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında müvekkilinin ödediği 3.140,48 TL’nin davalıdan tahsili için başlatılan Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek, takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, sorumluluğun asıl işveren konumunda olan davacıda olduğunu, müvekkillerinin işçinin çalıştığı dönemle sınırlı olmak kaydı ile rücu talep edilen bedelin yarısından sorumlu olabileceklerini savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; işçilik alacaklarının rucuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler, İstanbul … Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, işçiye yapılan ödemelere ilişkin evrak dosya arasına konulmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirket arasında Yardımcı Kalifiye Eleman Hizmet Alım Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdığı, sözleşmenin 37.16 maddesinde işçi alacaklarından sorumluluğun davalıda olduğunun açıkça hükme bağlandığı, bu hali ile davalı nezdinde çalıştırılan işçilerin işçilik alacaklarına ilişkin ödemelerden asıl işveren ve alt işverenin işçiye karşı birlikte sorumlu olduğu, dava dışı işçinin feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade talepli davayı kazandığı, davacının hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretini icra kanalı ile davalı şirketle yapmış olduğu sözleşme gereğince davalı şirket çalışanına ödediği, eldeki dava ile ödemenin rücuen tahsiline ilişkin icra takibine vaki itirazın iptalini talep ettiği görülmüştür.
Davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde belirtildiği şekilde, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, ancak bu sorumluluğun dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumluk niteliğinde olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır,” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları ve ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceğinin açıkça belirtildiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, dava dışı işçinin davalı nezdinde çalıştığı dönem itibari ile taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler uyarınca davacının yapmış olduğu ödemeleri talep edebileceği, bunun tahsiline ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın yerinde olmadığı, ve davanın kabulünün gerekeceği, alacağın niteliği, iş mahkemesi dosyasında davalının da taraf olması, alacağın dava dışı işçinin davalı nezdinde çalıştığı dönemde ortaya çıkmış olması karşısında likit olduğu kanaati ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 628,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 214,53 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 155,23 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 3.140,48 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 53,00 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda değer itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/11/2021
Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]