Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2023/493 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/484
KARAR NO : 2023/493

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
K.YAZIM TARİHİ : 10/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili site yönetimi aleyhine 25/08/2020 Tanzim Tarihli, 25/12/2020 ödeme tarihli 15.000-TL bedelli bononun takip konusu yapılarak …. e. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, bononun lehtarı … yoluyla 3.kişi olan davalıya bonoyu devrettiğini, davalıda kötüniyetli bir şekilde müvekkili site aleyhine icra takibine geçtiğini, bononun lehtarı, icra takibi diğer borçlusu …’nun takip konusu bononun bedelini müvekkili tarafından vade günü gelmeden tahsil ettiğini, icra dosyası diğer borçlusu …’nun bonoyu devrettiğine dair müvekkiline hiçbir bilgi vermediği gibi, bonoyu devralan davalının da müvekkiline hiçbir bilgi vermediğini, müvekkili site yönetiminin yapmış olduğu ödemeler karşılığında bono aslını kendisinden geri getirmesi hususunda taleplerde bulunmasına karşın lehtar … bono aslını geri iade etmekten çeşitli bahaneler sunarak imtina ettiğini, lehtar … imzalı ödeme makbuzları suretlerinde de görüleceği üzere 09/12/2020 tarihinde 5.000-TL, 10/12/2020 tarihinde 5.000-TL ve 11/12/2020 tarihinde 5.000-TL olmak üzere toplamda 15.000-TL 25/12/2020 vade tarihli senede ilişkin olarak yapılan ödemeler açıklaması ile takip konusu bononun vade günü gelmeden önce ödemeler yapıldığını, bonoyu tanzim eden o dönemin site yöneticisi …’in site adına kambiyo senedi düzenleme ve kambiyo senedi ile site adına borçlanma yetkisi bulunmadığını, o dönemin yöneticisinin yetki aşımı yaparak usulsüz bir şekilde kambiyo senedi tanzim ederek hukuka aykırı bir şekilde siteyi zarara uğratmak kastıyla borçlandırdığını, mahkemece takip konusu mevcut bononun geçerli olduğu kanaati hasıl olduğu takdirde sitenin borçtan sorumlu olmadığı ve dönemin site yöneticisi …’in şahsi sorumluluğuna gidilmesi hukuka uygunluk göstereceğini, arz ve izah ettikleri sebepler ve gerekçeleri çerçevesinde; ödeme yapılması sebebiyle teminatsız bir şekilde … e. Sayılı dosyasının dava müddetince teminatsız bir şekilde durdurulmasına, vade gününden önce lehtar …’nun kabul ve imzası ile ödemeler yapılması sebebiyle, bononun bedelsiz kalması ve borçsuz olduklarının tespitine, aksi kanaat hasıl olduğunda, dönemin mevcut yöneticisinin kambiyo senedi düzenleme yetkisi bulunmadığı için takip konusu bonoda müvekkili sitenin değil dönemin yöneticisi …’in şahsen sorumlu tutulmasına, kötüniyetli bir şekilde icra takibine geçildiği için alacaklının alacağın 20% den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağına istinaden icra takibine konu yapılan lehtar … cirolu 25/12/2020 tarih ve 15.000 TL bedelli senedin kambiyo senedi olup zorunlu unsurlarının tam ve eksiksiz olduğunu, bu sebeple usul-i yönden de itiraza konu yapılamayacak nitelikte olduğunu, davacı tarafça dava konusu yapılmasının da haksız ve mesnetsiz olduğunu, çünkü kambiyo senetlerinin ibrazı halinde ödenecek evraklardan olduğunu, o halde davacı tarafın, neden dava konusu yaptığını, ancak tek ihtimal geçerli olmalıdır ki davacı tarafın davası haklı olsun: O da bu senedin ödendiğinin davacı tarafça ispata yönelik ve duraksamaya yer bırakmayacak bir belgenin ibrazı olduğunu, bu halde de söz konusu itiraz, ödendiğine dair usulen geçerli belgelerle ispat olunması gerektiğini, görüleceği üzere davacı tarafça dosyaya sunulan ödeme makbuzları davacı tarafın iddialarını ispattan uzak olduğu gibi, davacı taraf ile lehtar arasındaki fiili ve hukuki durumun ne olduğunu açıklar mahiyette olmadığını, senetlerin “illetten mücerret olduğu” hukukumuzda amir olduğunu, davacı taraf ile lehtar arasındaki hukuki ve maddi ihtilaf, davacı tarafın lehtara açacağı başka bir davanın konusu olup müvekkilini bağlamadığını, kambiyo senetleri doğumlarına neden olan fiili ve hukuki işlemle bağlı durumda bulunmayan senetler olduğunu, bu nedenle, senedin doğumuna neden olan hukuki işlemdeki sakatlık hali kambiyo senedine yansımayacağını, senedin devrinde hamil, “cirantanın esas borç ilişkisinden kaynaklanan haklarını değil senette yazılı olan hakları devralır”. dolayısıyla müvekkilinin senedin ödenip ödenmediğini bilmesinin imkânsız olduğunu, iddia edildiği gibi bu senede mahsuben davacı tarafça bir ödeme yapıldıysa bunu ispat külfeti de davacıya ait olduğunu, kaldı ki; ödediğini iddia eden davacının , dosyaya sunduğu makbuz suretlerinden de görüleceği üzere, dava konusu senede ilişkin bilgilerin, söz konusu makbuza lehtar imza attıktan sonra eklediğini, yani dosyaya ibraz edilen ödeme makbuzlarının dava konusu olan alacak ile alakası bulunmadığını, dosyaya ibraz edilen ödeme belgesi makbuzların izahat kısmında “ … için …’na Ödenmiştir.” açıklaması mevcut olup ödemenin gerçekte hangi amaca dayalı olarak yapıldığının açıkça belirtildiğini, ancak; “Sonradan ve makbuzun alt kısmına farklı bir yazı kaligrafisi ile (25-12-2020 tarihli senede istinaden yapılan ödemedir) ibaresi ile parayı alan imzasının alt kısmına gelecek şekilde ve senet miktarı belirtilmeksizin yazılarak iş bu davaya konu senede kötü niyetle monte edildiğini.”, ödeme makbuzlarındaki senet bilgilerinin imzadan sonra senedin alt kısmına sonradan eklendiğini, makbuzun üst kısımlarındaki grafiksel bölümlerde ödemenin niçin, neden ve neye istinaden yapıldığı şeklinde kutucukların mevcut olduğunu, senet’teki imzanın alt kısmındaki yazının italiğinin, üstündeki yazı italiğinden farklı oluşu da senede ait bilgilerin sonradan makbuza eklendiğini, ödeme yapılmış gibi gösterilmek istendiğini. fakat tarih kısmı doğru olmakla beraber ödeme yapılan senedin ne miktarda olduğunu belirtmediğini, ayrıca yapılan ödemelerin senedin vadesinden 15 gün önce ve 3 ayrı kalemde arka arkaya gelen günlerde ödenmesi de, iddialarını haklı kıldığı gibi lehtarın verdiği bilgiye göre malzeme alımı için ve malzeme getirildikçe yapılan ödeme olduğu bilgisine ulaşıldığını, davacı taraf müvekkilini bonoyu devraldıktan sonra, kendisine herhangi bir bilgi vermeksizin takibe geçtiğinden bahisle kötü niyetli olarak nitelendirmişse de aynı şekilde … da bonoyu müvekkiline devrettikten sonra kendisine hiç bir bilgi vermediğini ifade ile davanın reddine davacı taraf aleyhine yargılama giderleri ile vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…. Esas sayılı dosyası, 3 Adet ödeme makbuz örneği, site Genel Kurul Kararı.
Davacı … mübrez üç adet makbuzda 1- 19.12.2020 tarihli 5.000,00 TL, 2- 10.12.2020 tarihli 5.000,00 TL, 11.12.2020 tarihli 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL bedelli olduğunun belirtildiği ve her bir makbuzun sağ alt köşesinde; … Elk. İnş. Ltd. Şti. kaşesi üzerinde bir imzanın yer aldığı anlaşılmıştır.
… E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçluların … Adına … ve … olduğu; 15.910,40TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu … Adına …’e 18/03/2021 tarihinde, borçlu …’na 22/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
“…” başlığını taşıyan bu belgede; 2.1-Sözleşmenin girişinde, bu sözleşmenin, … San. Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlendiği, 2.2-1.maddesinde “Sözleşmenin Konusu”nun …firmasının, … ait 3 adet çatının tadilatı ve bunlarla ilgili işleri/hizmetleri “anahtar teslim” olarak yapmak, sitenin de bunların bedelini ödemek şeklinde belirlendiği açıklanarak, 2.2.1- Maddenin devamında; 21 madde halinde yapılacak işler sıralanmıştır. 2.3- İşin teslim tarihi 25.12.2019 olarak belirlenmiştir. 2.4- 3.maddede; işin bedelinin 155.000,00 TL + % 18 KDV olduğu belirtilmiş ise de ödeme günü boş bırakılmıştır. 2.5-10. maddede, 3. maddede belirlenen bedelin % 25’ine denk gelen kısmının, teminat senedi olarak …’e teslim edileceği, 2.6-11. Madde de; işlerin eksiksiz yerine getirilmesinden sonra, teminatın iade edileceği, 2.7-12.maddede; … firması tarafından 5 Ocak 2020 Saat: … ’ ya kadar teslimi yapılmayan işler için 3.maddede yazılı olan toplam bedel üzerinden, her gün için binde 5 gecikme bedeli alınacağı belirtilmiş olup, 15 maddeden oluşan sözleşmenin altı boş bırakılarak bir başka sayfada “Sözleşme Tutanağı” başlığı altında; 20.11.2019 günlü olduğu anlaşılmıştır.
…Ltd. Şti. tarafından, … adına, 17.12.2019 tarihli …. numaralı irsaliyeli faturada 62.967,16 TL bedelli olduğu ve “Çatı, oluk ve aydınlık tadilatı ve yapımı” açıklaması olduğu görülmüştür.
… Müh. Elk. Ltd. Şti. tarafından, … adına düzenlenen 03.05.2022 tarihli e- faturada; Tutar 65.000,00 TL olarak gösterilmiş, “…” açıklamasına yer verildiği anlaşılmıştır.
… Sözleşmesinde 4.1- “…” başlığını taşıyan bu sözleşme metninin giriş kısmında, Dokuz madde halinde yapılacak işler sıralandığı, 4.2- 1. maddesinde; işin bedeli KDV dahil 65.000,00 TL olarak gösterilmiş olup maddenin devamında, ödeme planı olarak 4.2.1- 01.10.2021 tarihinde havale şeklinde 30.000,00 TL, 4.2.2- 30.11.2021 tarihinde 11.000,00 TL, 4.2.3- 31.12.2021 tarihinde 11.000,00 TL, 4.2.4- 31.01.2022 tarihinde 13.000,00 TL’lik taksitler halinde, 4.3- 1. madde son paragrafta, çalışan elemanların, … Müh. Ltd. Şti. firması sorumluluğunda olduğu, işin süresinin, teslim tarihinden itibaren 21 gün olduğu, 4.4- 9.maddede bu sözleşmenin 9 madde 3 sayfadan oluştuğu belirtilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 22/11/2022 tarihli raporda; Dava konusu bononun, TTK.nun 776 maddesinde sayılan tüm unsurları taşıdığı, Keza “…” şerhinin yasadaki koşulları taşıması nedeniyle, bononun “kıymetli evrak” niteliğinde olduğu gibi, senetteki hakkında, … yoluyla ciranta/son hamil davalıya usulüne göre intikal ettiğini, bononun yetkili temsilcisi tarafından düzenlenip düzenlenmediği hususuyla ilgili olarak; Davacı site yönetimince, daha önce alının genel kurul kararlarında, yönetim kurulu başkan ve üyelerine, site yöneticiliği adına kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilip verilmediği bilinemediğinden, bu hususun yanıtlanmasının mümkün olamadığını, bono miktarının ödenip ödenmediği bedelsiz kalıp kalmadığı hususuyla ilgili olarak; davacı yan tarafından ileri sürülen bu hususların maddi hukuk açısından açık bir biçimde tespit olunabilmesi için, makbuz asıllarının, temin edilebilmesi halinde, taktir mahkemeye ait olmak üzere, yazının başka bir el tarafından yazılıp yazılmadığı veya değişik kalemler kullanılıp kullanılmadığının tespiti amacıyla, bir grafoloji uzmanının görevlendirilebileceğini, dosyaya 3 adet ödeme makbuzu sunulmuş ise de bu makbuzların usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği hususunun, ancak, raporumuzun yukarıda 3.maddesinde belirlendiği şeklide açıklığa kavuşabileceğini, bu konuda, raporun 2.(özellikle 2,4)maddesinde belirtildiği şekilde konunun açıklığa kavurulması halinde; Site genel kurulunca, site yöneticilerine kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmesi halinde site yöneticiliğinin, böyle bir yetkinin verilmemesi halinde ise, bonoyu düzenleyen …’in Şahsen sorumlu olabileceğini, TTK. 645 ve 646 maddeleri hükümleri uyarınca; Ödeme makbuzlarında, 5’er bin lirA olarak belirtilen ödemelerin, senet/bono alacaklısı davalı …’a yada senede karşılık ödendiğini açıkça belirten bir maddi bulguya rastlanamadığından, kambiyo senetlerindeki “hakkın sıkı sıkıya senede bağlı olduğu” ilkesinden hareketle nihai taktir mahkemeye ait olmak üzere, davalının icra takibinde haklı olabileceğini, ancak yukarıda değinilen hususların da açıklığa kavuşturulmasının da yararlı olacağı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki uyuşmazlığın; İcra takibindeki bononun bedelsiz olduğundan bahisle borçlu olunmadığının tespiti ile ibra takibine itiraz ve kötüniyet tazminatı istemi ile bonoyu yetkisiz temsilci tarafından düzenlendiğinden bahisle söz konusu temsilcinin sorumlu tutulması istemine ilişkin olduğu, bononun kıymetli evrak niteliğinde olup olmadığı, bononun yetkili temsilci tarafından düzenlenip düzenlenmediği, bono miktarının ödenip ödenmediği, bedelsiz kalıp kalmadığı, ödemelere ilişkin makbuz olup olmadığı varsa usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği, bonodan tarafların sorumlu olup olmadığı, icra takibinde davalının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Kıymetli evrak nitelikli borç senedi mahiyetindedir (TTK m. 646). Borç senedi ise borç ikrarını içerir. Kıymetli evrakta -senette- hile veya ağır kusuru bulunmadıkça, borçlu vade geldiğinde senedin niteliğine göre alacaklı olan kimseye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur (TTK m. 646/2).
İlkesel olarak kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması ve bononun içerdiği hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülememesi ve başkalarına da devredilememesi, vasıflı ve soyut bir borç ikrarı olması ilkeleri karşısında; eski borç ”asıl borç ilişkisi olarak” varlığını korumaktadır.
…. ‘nun 13.06.2018 tarih, …. sayılı kararında ”Kıymetli evrak ve bu bağlamda bir kambiyo senedi, içerdiği hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülemediği ve başkalarına da devredilemediği vasıflı ve soyut bir borç ikrarıdır ( …). Soyutluk (mücerretlik) ise senedin içerdiği hakkın doğumuna sebep olan temel hukuki ilişkinin senet metninden anlaşılamaması anlamına gelir. Soyutluğun senede yüklediği ilk özellik, hamilin artık senette gösterilen alacağın alacaklısı olduğu konusunda, senetten başka bir delil sunmasına gerek bulunmaması; alacağını sadece bu senetle ispatlayabilmesidir (…). şeklinde belirtilmiştir.
… sayılı kararında da ifade edildiği üzere; borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, öğreti ve uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Bedelsizlik ise, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır (…). Başka bir deyişle bir kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz demektir. Bu anlamda senedin bedelsiz sayılmasında esas alınan husus, temel borç ilişkisinin kendisi değil, bu temel borç ilişkisinden doğan temel alacaktır. Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir. Dava neticesinde borçlu olunmadığının tespiti hâlinde ise davacı (borçlu) hakkında bir icra takibi başlatılması engellenmiş olacak veya başlatılan ve devam eden icra takibi iptal edilerek, davacının mevcut olmayan bir borcu ödemesi engellenmiş olacaktır.
Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davasının yasal dayanağı 6098 sayılı …’nun 77 vd. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmedir. Zira kambiyo senetlerinde geçerli olan mücerretlik (soyutluk) ilkesi gereğince, temel alacağın mevcut olmaması veya geçersiz olması, kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmamakta; buna karşılık temel ilişkideki sakatlık, kambiyo borçlusuna, borçlu olmadığının tespitiyle birlikte, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme def’ini dermeyan etme hakkını vermektedir.
Kambiyo senedinin düzenlenmesinde en önemli unsur temel alacağın varlığıdır. Ancak temel alacağın senedin tanzimi anında mutlak surette varlığı gerekli değildir. Başka bir deyişle kambiyo senedinin metninde muayyen bir meblağın yazılması gerekli ise de bu husus temel alacağın da muayyen olmasını gerektirmez; temel alacak doğduğu anda, senette yazılı olan miktardan az ise, senet kısmi bedelsizliğe uğrar (…). Bu itibarla taraflar arasında temel ilişkinin varlığına rağmen, temel alacağı doğmamış ancak doğması mümkün ya da şarta bağlanmış bir alacak için veyahut da cezai şarta ilişkin olarak kambiyo senedi düzenlenebilir. Bu şekildeki bir alacağa bağlı olarak düzenlenen senet, vadesi gelmesine rağmen alacak doğmamışsa, o an için bedelsizdir. Fakat bu bedelsizlik geçici bir süre için olup, alacak doğunca senedin bedelsizliği alacak miktarı kadar ortadan kalkacaktır (….). Bu kapsamda kambiyo senedinin teminat amacıyla verildiği iddiası da temelinde bedelsizliğe dayalı bir iddiadır. Ancak kural olarak kambiyo senedinin teminat olarak verilmesi senedin doğrudan bedelsizliğine yol açmaz; teminat altına alınan borcun yerine getirilmesi ve teminat ihtiyacının ortadan kalkması ile senet bedelsiz hâle gelir.
…. sayılı kararında da belirtildiği üzere borçlu, kambiyo senedi nedeniyle alacaklıya karşı, genel olarak, ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir. Borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir. Borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, öğreti ve uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Bedelsizlik ise, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır (…).
Kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz demektir. Bu anlamda senedin bedelsiz sayılmasında esas alınan husus, temel borç ilişkisinin kendisi değil, bu temel borç ilişkisinden doğan temel alacaktır. Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkanı verilmektedir. (… 08.02.2022 tarih ve …. sayılı ilamı)
Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalıya (alacaklıya) düşer. Alacak kambiyo senedine dayanıyorsa kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan ispat yükü davacı borçludadır. Ancak davalı (alacaklı) maddi vakıayı açıklarken ispat yükünü üstlenebilir. Somut olayda davaya konu bonoda davacı keşidec,i lehtarı ise dava dışı …’dur. Keşideci imzası inkar edilmemiştir. Davacı, söz konusu bononun bedelini dava dışı …’na ödediğini ve kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın mevcut olmadığı ileri sürdüğünden, davacı borçlu bu iddiasını HMK’nun 200 ve 201’inci maddelerine göre yazılı delillerle ispatla mükelleftir.
Kambiyo senedine yönelik menfi tespit davasına ilişkin emsal … sayılı ve …. sayılı kararı,nda belirtildiği gibi davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatıldığı ve 21/06/2023 tarihli duruşmasında davalının yeminli beyan tespit edilmiş olduğu anlaşılmakla yazılı delil ve yemin deliline göre de davacı davasını ispatlayamadığından davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 271,71TL harcın mahsubu ile fazla alınan 91,81 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacı asil, davalı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren
2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/06/2023

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]