Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/441 E. 2021/621 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/441 Esas
KARAR NO : 2021/621

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ: 17/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin müvekkilinin bir kısım işlerini ihale yolu ile üstlenen yüklenici firmalar olduklarını, davalı şirketlerin yüklenici oldukları sırada işyeri devri hükümlerine göre önceki şirketin işçilerini devralarak çalıştırmaya devam ettiklerini dava dışı …’in davalı şirketler işçisi olarak çalıştığını, 07/10/2018 tarihinde emeklilik veya toptan ödeme nedeniyle işten ayrılan …’e 4857 sayılı iş Kanunun 112. Maddesi gereği, yıllara sari alt işverende geçen sürelerde toplanarak son ücreti ekli Toplu İş Sözleşmesi hakları ve bir yılda aldığı tüm ücretleri pay edilerek 4663 gün üzerinden 01/11/2018 tarihinde 41.674,86.-TL ödendiğini, ancak Borçlar Kanununu’nun 4734 sayılı ihale kanununun ilgili hükümleri gereğince yüklenici şirketlerin çalıştırdığı işçilere müvekkili olan idari yönünden herhangi bir hak ve alacaktan sorumlu olmadığını aksine yüklenici şirketin sorumlu olduğunu, bu nedenle davadışı …’e ödenen 41.674,86.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müflis … Endüstriyel ve Kurumsal Hizmetler AŞ adına İflas İdaresi Memurluğu vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; davalı hakkında … Ticaret Mahkemesi’nin 28.12.2016 tarih ve … Esas sayılı ilamı ile iflas kararı verilmiş olup iflas tasfiye işlemleri Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğü’nün …. Esas numaralı dosyası ile yürütülmekte olduğunu, alacağı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava dışı işçiye yapılan ödemelerin müvekkil müflis hakkında iflas kararı verilmesinden sonra yapıldığını, davacının müvekkil müflisten alacağı herhangi bir alacak söz konusu ise bu durumda ancak ve ancak sıra cetveline yazılı tüm alacaklar ödendikten sonra davacıya ödeme yapılabileceğini, İİK’nun 194. maddesi gereği yargılamanın ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına dek durma kararı verilmesi gerektiğini, iflas masası tarafından yapılacak paylaştırma neticesinde kalan miktar üzerinden dava konusu alacağa sıra geleceği de göz önüne alındığında, yargılamaya devam edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacı lehine hesaplanacak olan faizin iflasın açıldığı tarih olan 28.12.2016 tarihi ile sınırlandırılması gerektiğini, davacı idarenin kendisine ait hizmet binasının genel temizlik işi için Kamu İhale Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre ihale açmış olup müvekkil müflisin de aralarında olduğu firmalarla çeşitli zamanlarda hizmet alım sözleşmesi tanzim ettiğinden asıl işveren sıfatına sahip olduğunu, dava dışı işçinin müvekkil müflisten hiçbir alacağa hak kazanmadığının açık olduğunu, dava konusu alacaktan davacı idarenin sorumlu olduğunun peşinen kabulü ile birlikte huzurdaki davanın esastan da reddi gerektiğini, davacının özenli bir araştırma yapmadan ödeme yapması halinde sorumlu tutulması gerekenin müvekkili müflis olmadığını, davacının dava konusu alacağın, müvekkil müflis hakkında oluşturulan iflas masasına kaydı istenemeyeceği gibi davanın kabulü halinde koşullu tahsil hükmü kurulması gerektiğini savunarak davanın öncelikle usulden reddine, dava yetkisiz mahkemede açıldığından yetkisizlik kararı verilmesine, ilk iki itirazlarının kabul edilmemesi halinde İ.İ.K’nun 194. maddesi uyarınca yargılamanın ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar durdurulmasına, usule ilişkin itirazlarımız doğrultusunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, esasa ilişkin itirazlarımız göz önünde bulundurularak davanın reddine, müvekkil müflisin sorumlu olduğu yönde kanaat kurulduğu takdirde; iflas kuralları uyarınca koşullu tahsile yargılama gider ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
…Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … karar sayılı ilamı ile görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilerek dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar belirtilmiş olup buna göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için; kanuni düzenleme ile görevin Ticaret Mahkemesine verilmesi veya TTK’nun 4. maddesinde sayılan unsurları taşıması (TTK’da yer alması veya TTK’nun 4/1 b, c, d, e, f fıkralarındaki davalardan olması) ya da her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan dava olması gerekmektedir.
Davalı şirketin 28/12/2016 tarihinde iflasına karar verildiği, davacı tarafça 01/11/2018 tarihinde yani iflastan sonra ödeme yapıldığı, BK’nun 162 ve devamında düzenlenen teselsül hükümlerine dayalı olarak kullanılan rücu hakkına dayalı alacağın iflastan sonra ödenerek doğduğu, iflas tarihinden sonra doğan alacağın iflas alacağı niteliğinde olmadığı ve yasada iflas alacaklarında ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin hükmün eldeki davada uygulama yeri olmadığı kanaatine varılmıştır (Yargıtay 5. HD 2021/3172 esas 2021/8844 karar sayılı ilamı).
Davacının tacir olmadığı, iflas tarihinden sonra doğan alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki değerlendirmenin ise alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edileceği de gözetildiğinde mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı, davaya genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin bakması gerekeceği kanaati ile Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile usulden reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davanın Zonguldak Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, davalının yetki itirazının usulüne uygun olmadığı gözetilerek reddine karar verildiği de gözetildiğinde, HMK’nun 10. maddesi uyarınca davaya bakmaya Zonguldak mahkemelerinin yetkili olduğu değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle, Zonguldak Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile Mahkememizce de görevsizlik ve yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş, yargı yeri uyuşmazlığı ortaya çıktığından görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi için kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde yargı yolu belirlenmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın görev ve yetki dava şartı yönünden usulden reddi ile Mahkememizin YETKİSİZ ve GÖREVSİZ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ZONGULDAK NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi halde HMK’nun 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-Yargılama giderleri ve harç konusunun görevli ve yetkili Mahkemece karara bağlanmasına,
3-Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce daha önce yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz yetki ve görev uyuşmazlığının çözümü ile görevli ve yetkili Mahkemenin belirlenmesi açısından dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]