Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/427 E. 2021/862 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA … TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/427 Esas – 2021/862
T.C.
ANKARA
… TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/427
KARAR NO : 2021/862

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Davalılardan … …’e ait iş yerinde projeye aykırılık/değişiklik nedeni ile 02/11/2018 tarihinde meydana gelen yangın büyümesi neticesinde davacılara ait mallarda hasar meydana geldiğini, davacıların zararı karşılanmadığını, davalı … …’de ait iş yeri diğer davalı sigorta şirketi tarafından iş yeri 169389446 poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, daha evvel Ankara … Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyasında dava açmadan önce davacıların dava konusu edilen alacakları yönünden arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, netice alınamamış bunun üzerine de Ankara … Ticaret Mahkemesi’nde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle açmış oldukları davada alınan ve mahkemece kabul edilen 01/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre davacılardan … …’ın uğradığı zararın 13.011 TL olduğu, diğer davacının zararının ise 13.078 TL olduğu kabul edilerek mahkemece … E. 2021/172 K. sayılı ilamı ile taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verildiğini, karar henüz kesinleşmediğini, davaya bakmakta olan mahkeme taleple bağlı kalarak bir karar vermiş olup mahkemenin kabulüne göre Davacılardan … … için dava konusu edilmeyen 2.011 TL ile davacı … … … yönünden 3.078 TL alacağın temerrüt tarihi olan davacı … … yönünden haksız fiil tarihi olan 02/11/2018 tarihinden, diğer davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 17/01/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, masraf ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar tarafından yine müvekkili ve diğer davalı sigorta şirketine karşı 21.03.2019 tarihinde Ankara … Ticaret Mahkemesinde … Esas numarasıyla tazminat davası açıldığını, bu davada ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmişse de taraflarınca karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, ve karar henüz kesinleşmediğini, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, ve tarafları ve konusu aynı olan iki dava olması nedeniyle işbu davanın reddine karar verilmesini, Mahkeme aksi kanaate olunması durumunda Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas numaralı dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, söz konusu dava tazminat istemine ilişkin olduğunu, buna rağmen sigorta şirketiyle birlikte müvekkiline de dava açıldığını, Söz konusu zarardan diğer davalı sigorta şirketi sorumlu iken ve zararların sigorta şirketi tarafından giderilmesi gerekiyorken, müvekkiline dava açılmış olması husumet nedeniyle davanın reddini gerektiğini, Aksinin kabulü sigorta kurumlarının varlık amaçlarına aykırılık teşkil edeceğini, işbu dava zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere haksız fiilin gerçekleştiği tarih 02.11.2018 olduğunu TBK M.72’ye göre; “tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” buna göre iki yıllık zamanaşımı süresi geçtiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin işyerinin de zarar gördüğü yangında davacı taraflarca, çıkan yangın için müvekkilinin kusurlu olduğu iddiası asılsız olduğunu, Bu nedenle müvekkili kusurlu olmadığı gibi oluşan zararlardan da sorumlu olmadığını, tüm bu nedenlerle, davanın usulden reddine, usulden reddi talepleri mahkemece geçerli görülmez ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalılardan … …’e ait işyerinde meydana gelen yangının büyümesi neticesinde davacılara ait mallarda hasar meydana geldiğini, ilgili iş yerinin … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığı, Ankara … Ticaret Mahkemesinde açılan davada alınan bilirkişi raporuna göre davacılardan … …’ın uğradığı zararın 13.011 TL olduğu, diğer davacının zararının ise 13.078 TL olduğunun tespit edildiği, Mahkemece taleple bağlı kalınarak karar verildiği belirtilerek … … için dava konusu edilmeyen 2.011 TL ile davacı … … … yönünden 3.078 TL alacağın tahsili talep edildiğini, açılan davanın haksız olduğunu, davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, Davaya konu olay 02.11.2018 tarihinde gerçekleştiğini, sigorta tazminatının talep edilebileceği 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğini, poliçede muafiyet olmasına rağmen bilirkişi raporlarında bu husus göz ardı edilerek yapılan hesaplamaya uygulanmadığını, taraflarca imzalanarak kabul edilen poliçede her bir hasar için 500-USD muafiyet uygulanacağı belirlenmişken, hasar miktarını kabul etmemekle birlikte hesaplanan hasardan ilgili muafiyetin tenzil edilmemesi müvekkili şirket bakımından sorumlu olduğu tutardan fazlasını ödemek anlamına geleceğini, davacıların konutlarında meydana geldiği iddia olunan hasara ilişkin hasar gören eşyaların bedelleri, işçilik ücretleri, eskime payları hesaplamada dikkate alınma dığını, davacıların kombi arızasına ilişkin taleplerinin teminat dışı olmasının yanı sıra, mahkeme aksi kanaatte ise dahi davacıların sonradan sundukları arıza formları iddianın genişletilmesi/değiştirilmesi niteliğini taşımakla birlikte taraflarınca muvafakat edilmediğini, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava; davalının işyerinde 02/11/2018 tarihinde çıkan yangında, aynı binadaki kat maliklerinin dairelerinde yangının söndürülmesi esnasında meydana gelen su hasarının davalı ve sigortacısından tazmini istemine ilişkin ek davadır.
Ankara ….ATM’nin 09/03/2021 tarih ve … Esas …Karar sayılı dosyası incelendiğinde; Konusu ve tarafları dava dosyamızla aynı olan davanın, 21/03/2019 tarihinde açıldığı, davacıların … … …, … … ve … olduğu, davalılarının … sigorta ve … … olduğu, davanın konusun davalı … …’in işyerinde çıkan yangında, aynı binadaki kat maliklerinin dairelerinde yangının söndürülmesi esnasında meydana gelen su hasarının davalı ve sigortacısından tazmini istemine ilişkin olduğu yargılamanın 09/03/2021 tarihinde son bulduğu, davanın kabulüne karar verildiği ve davacı … … … lehine 10.000,00 TL, davacı … … lehine 11.000,00 TL, davacı … lehine 8.000,00 TL maddi tazminatın davalı … … yönünden olay tarihi 02/11/2018, davalı sigorta yönünden poliçe limitlerinde sorumlu olmak kaydıyla ve temerrüt tarihi olan 17/01/2019 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine şeklinde karar verildiği kararın taraflarca istinaf edildiği halen kesinleşmediği anlaşıldı.
Toplanan delillere göre; Davanın; davalının işyerinde 02/11/2018 tarihinde çıkan yangında, aynı binadaki kat maliklerinin dairelerinde yangının söndürülmesi esnasında meydana gelen su hasarının davalı ve sigortacısından tazmini istemine ilişkin ek dava olduğu, kök davanın yürütüldüğü Ankara 3.ATM’de görülen … Esas 2021/172 Karar sayılı dosyasından alınan Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 17/12/2019 tarihli ek raporunda davacı … … …’in zararının 13.078,00-TL, davacı … …’ın zararının 13.011,00-TL, olduğunun bildirildiği, mahkemece taleple bağlı kalınarak davacı … … … lehine 10.000,00 TL, davacı … … lehine 11.000,00 TL, yönünden karar verildiği, huzurdaki iş bu dava ile de davacıların 17/12/2019 tarihli ek raporunda hesaplanan bakiye alacakları yönünden 12/07/2021 tarihinde ek dava açtıkları anlaşılmıştır.
Davalılar savunmalarında ayrı ayrı zamanaşımı def’inde bulunmuşlar, davacıların taleplerinin TBK 72. ve KTK 109. maddesi gereğince zamanaaşımına uğradığını iddia ettikleri somut uyuşmazlıkta; Zamanaşımı def’ileri değerlendirildiğinde; davaya konu yangın olayının 02/11/2018 tarihinde gerçekleştiği, davanın mahkememizde 12/07/2021 tarihinde ek dava olarak açıldığı, meydana gelen yangın hadisesinden 2 yıl 8 ay 10 gün sonra huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Poliçe tanzim tarihi ve riziko tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1268. maddesinde “Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar” düzenlemesine yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 72.maddesinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacıların taleplerinin, zarar sigortalarının bir türü olan işyeri sigorta poliçesine dayanan daha önce açılan kısmi davaya ek dava olduğu; yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri gereği 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, ceza zamanaşımı süresinin eldeki dava bakımından uygulanamayacağı; davacı isteminin işyeri sigorta poliçesine dayandığı ve istem için TTK’nun 1268. maddesi ve genel şart düzenlemeleri gereği 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu; davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı anlaşılmakla davacıların davasının zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Emsal Yargıtay 17. HD’nin 21.5.2018 tarih ve 2015/17453 Esas, 2018/5292 Karar sayılı İlamı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 86,91 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 6,21 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalılar taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.089,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,

HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13.12.2021