Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/421 E. 2022/786 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/421 Esas
KARAR NO : 2022/786

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2016
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 24/10/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının dava dışı ….com … limited şirketi ile yapmış olduğu anlaşma ile sosyal ve mobil bulut teknolojisi üzerinden davacı şirketin müşterileri, iş ortakları ve çalışanları ile farklı etkileşim seviyelerinde yeni bir yöntemle bir arada çalışmayı hedeflediğini, buna göre 18/11/2014 tarihli fatura düzenlediğini ve bu faturaya istinaden dava dışı ….com … şirketine 7.740,00 USD ödendiğini, davacı şirketin … platformunda işlerini, operasyonlarını yapabilmesi için gerekli kurulumları ve entegrasyonları sağlaması amacı ile davacı şirketin davalı … Havuzu.. A.Ş ile 28/11/2014 tarihli sözleşme akdettiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının işin uzmanı olarak sonucun gerçekleşmesini yüklendiğini, sözleşmenin yerine getirilmesi ve teslim edilmesinin davalının yükümlülüğünde olduğunu, sözleşmenin 5. maddesine göre ürünün en geç 19/02/2015 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, teslimin yapılmamış olmasına rağmen davalıya 10.000,00 USD ödeme yapıldığını ancak buna rağmen teslimatın yapılmadığını, yine sözleşmenin 5. maddesine göre teslimin 19/02/2015 tarihinde yapılmaması halinde müşterinin tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebileceğini, aynı şekilde 2. maddeye göre performans düşüklüğü ve üründen verim alınamamasının da haklı fesih nedeni olduğunu, buna rağmen davalı tarafından edimin yerine getirilmemesi üzerine, 30/01/2015 tarihinde davacı tarafından davalı şirket yetkilisi …’in adresine mail yolu ile ihtarname gönderildiğini, sonrasında …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek üretimin sözleşmeye ve örnek formlara uygun olarak hazırlanması aksi takdirde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı ve 15.000,00 USD cezai şartın ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, ihtarnamelere rağmen işin tamamlanarak teslim edilmemesi üzerine …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini ve ödenen 10.000,00 USD ile ürünün kullanılamamasından dolayı … şirketine ödenen 7.740,00 USD ile 15.000,00 USD cezai şart toplamı olan 32.740,00 USD’nin ödenmesinin talep edildiğini, ancak buna rağmen edimin yerine getirilmediği gibi ödeme de yapılmadığını belirterek taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshedilmiş olduğunun tespiti ile davalıya ödenen 10.000,00 USD, dava dışı şirkete ödenen-cezai şartın şimdilik 5.000,00 USD’lik kısmı olmak üzere toplam 15.000,00 USD’nin (dava tarihi itibari ile 1 USD karşılığı 2.9228 TL) TL karşılığı olarak 43.842,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/102/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile, 10.000,00 USD davacıya ödenen bedel, 15.000,00 USD cezai şart ve 1.780,00 USD platform ücretinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Platform ücretine ilişkin bedel azaltılmış ise de, açıkça feragat beyanı olmadığından ve kaldırma ilamı gözetilerek talebin azaltılmasına ilişkin talep hükümde dikkate alınmamıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının iddialarının yersiz olduğunu ve talep edilebilir nitelikte olmadığını, davacı tarafın kusuru sebebiyle işin sadece Faz 1-1 ve Faz 1-2’yi tamamlayabildiğini, bunun karşılığında da davacı tarafından 10.000,00 USD ödeme yapıldığını, ödeme yapıldıktan sonra Faz 1-2 aşamasında ilişkinin tıkandığını, davalı tarafın edimini yerine getirmesine rağmen davacının ilave talepleri nedeni ile tasarımın tamamlanmasının engellendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesine aykırılık nedeni ile sözleşme bedelinden ödenen kısmın iadesi, cezai şart ve tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce 05/02/2019 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalının istinafı üzerine Ankara BAM 31. HD 2020/581 esas 2021/498 karar sayılı ilamı ile, “Dava dilekçesi ile, dava dışı şirkete yapılan ödeme nedeni ile 2.500,00 USD talep edildiği için 720,00 USD’lik miktar yönünden eksik nispi harç yatırmış durumdadır. Bu nedenle davacı tarafa 720,00 USD’lik bu eksik harç tamamlatılmalı ve dava dışı şirkete ödenen bedel nedeni ile yapılan talebin 2.500,00 USD olduğu gözetilerek bu talep yönünden bir karar verilmesi gerekirken, bu talebin 1.780,00 USD üzerinden değerlendirilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; 2 bilgisayar mühendisi ve 1 eser sözleşmeleri konusunda uzman bilirkişiden oluşturulacak yeni bir heyet kurularak, mahallinde keşif yapılmak ve keşifte programın çalıştırılacağı internet ortamını davacının erişime açması da sağlanarak, davacının bulut platformunda işlerini yapabilmesi için sağlanan kullanıcı adı ve şifre ile gerekli kurulum ve entegrasyon sağlama işini davalının yapıp yapmadığı, edimin tamamen yerine getirilip getirilmediği, edim tamamen yerine getirilmemiş ise, davalının faz 1.1 ve faz 1.2 kısımlarını tamamlayıp tamamlamadığı, söz konusu kısımları tamamlamış ise tamamlanan bu kısımların davacı tarafından amacına uygun olarak kullanılıp kullanılamayacağı, yani davacı tarafın yapılan bu işten bir fayda sağlayıp sağlamayacağı, ve davalının bu kısım nedeni ile bir iş bedeli talep edip edemeyeceği, davacının dava dışı şirkete ödediği 7.740,00 USD’nin dava konusu edilen 2.500,00 USD’lik kısmının davacının söz konusu işi yürütmek için gerekli platformun kullanılması mahiyetinde olup olmadığı, bu bedel nedeni ile davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı, davacı tarafın talep ettiği cezai şartın mahiyeti ve türü ve incelenip değerlendirilmek sureti ile davacının cezai şart talep edip edemeyeceği hususlarını açık ve net olarak tespit etmek ve hasıl olacak sonuca göre davacı talepleri hakkında bir karar vermektir,” gerekçesi ile kaldırılarak dosya Mahkememiz esasına kaydedilmiş, Mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Öncelikle platform ücreti için eksik harç tamamlatılmış, üç kişilik bilirkişi heyeti kurulmuş, ancak davacının platform abonelik süresinin dolması nedeni ile keşif yapılamamıştır.
Taraflar arasında sözleşme bulunduğu, davacının avans ödemesi olarak 5.000,00 USD ve sonrasında 5.000,00 USD ödediği, işin tamamının teslim edilmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı işin hiç teslim edilmediğini iddia etmiş, davalı ise kısmen teslim edildiğini savunmuştur.
Davacının ….com üyeliğinin dava tarihinden önce sona ermesi ve yeniden abonelik için ücret ödenmesi gerektiğinden, davalı tarafça da yapılan işe ilişkin zaman damgalı belge ve bilgi sunulmadığından bilgisayar ortamında işin ne kadarlık kısmının yapıldığının tespit edilmesi mümkün olmamıştır. Her ne kadar kaldırma ilamında davacının keşif esnasında ürüne ulaşılmasından kaçındığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiş ise de platform aboneliği 18/11/2014-17/11/2015 tarihleri arasında olup dava tarihinden önce davacının aboneliğinin sona erdiği gözetildiğinde tespitten kaçındığından söz etmenin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Sözleşme gereği iş ve ödemeler bölümlere ayrılmış, 15/12/2015 tarihli ödeme sözleşme gereği avans ödemesi olup faz 4 aşaması tamamlandıktan sonra bakiye ödemenin yapılacağı belirtilmiştir. Sözleşme gereği iş 19/02/2015 tarihinde teslim edilecektir. Davalı yan süresinde cevap dilekçesi sunmamış, davacı süresinden sonra sunulan dilekçeye muvafakat etmemiştir. Bu hali ile davalı davayı inkar etmiştir. İstinaf aşamasında işin hangi aşamalarının tamamlandığının tespit edilmesi gerektiği belirtilmiş olup sözleşme gereği ikinci ödeme yapılmakla bu hususun değerlendirilmesi gerekmiştir. Davacı 12/01/2015 tarihli ikinci ödemeyi edimin tamamlanması üzerine değil, davalının ihtiyacı olduğunu belirtmesi üzerine iyi niyet kuralları çerçevesinde yaptığını iddia etmiştir. Davalının sunduğu mail içeriğinden de bu hususun anlaşıldığını bildirmiştir. Kaldırma ilamından önce bilirkişilerce iş aşamalarının tamamlanma tarihleri belirtilmiş olup faz 1-1 için 13/12/2015 tarihi itibari ile teslim edilmesi öngörülmüştür. Davalının ödeme talep ettiği mailin tarihi ise 06/01/2015 olduğu, mail içeriğinde işin tamamlanıp tamamlanmadığına dair açık bir ifadenin bulunmadığı, dinlenen davacı tanıklarının ödemenin iş tamamlanmadan yapıldığına ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı yanın bu aşamaya ilişkin düzenlenen bir fatura da sunamadığı, oysa tanıkların faz 2’ye ilişkin fatura düzenlendiği ancak davalıya iade edildiğine dair beyanları da gözetilerek faz 1-1 aşamasının süresinde davacıya teslim edilmediği değerlendirilmiştir. Sözleşmenin 8. maddesinde de de tarafların faz süreleri arasında gün transferini ancak yazılı olarak yapabileceği belirtilmiştir, dosyada bu yönde bir delil de bulunmamaktadır. Davalının süresinden sonra sunduğu, şifre ve kullanıcı adı bilgilerinin davacıya bildirilmesine ilişkin 22/10/2015 tarihli mail tarihi de sözleşmede belirtilen teslim süresinden sonradır. Davalı süresinden sonra vermiş olduğu cevap dilekçesi ile işin davacının taleplerini değiştirmesi nedeni ile uzadığını ve bitiremediğini ileri sürmüş, davacı savunmanın genişletilmesine muvafakat etmemiş, davalı yanca da bu hususta ispata elverişli delil sunmamıştır. Bu hali ile sözleşmenin davacı tarafça haklı nedenle feshettiği değerlendirilmiştir.
Kaldırma ilamından önce ve sonra alınan bilirkişi raporlarında, işin niteliği gereği işin kısmen tamamlanması halinde davacının ürünü kullanımının mümkün olmadığı, faz 1 aşaması tamamlanmış ve teslim edilmiş olsa dahi davacının yapılan bu işten fayda sağlayamayacağı, davacının ürünü amacına uygun olarak kullanamayacağı da belirtilmiş olmakla davacının sözleşme gereği yapmış olduğu ödemenin tamamının iadesine ilişkin talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Eser sözleşmelerinde sona erme üzerine, her iki tarafında talep edebileceği tasfiyenin dayanağı, TBK’nın 125/III maddesidir. Bu maddeye göre sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulur ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı yani, sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönüleceğinden, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceklerdir.
Sözleşmenin feshi nedeni ile davacının ….com platform ücretini davalıdan talep edip edemeyeceği hususunun değerlendirilmesinde, 18/11/2014 tarihi itibari ile platform aboneliğinin başladığı, davalı ile 28/11/2014 tarihli sözleşmenin imzalandığı, her ne kadar platform ücreti sözleşme tarihinden önce ödenmiş ise de davalı ile sözleşme imzalanmasının temel nedeninin platformun kullanılabilmesi olduğu, iş sahibi davacının sözleşmenin hüküm ifade edeceğine duyduğu güvenle yapmış olduğu ödemeyi menfi zarar kapsamında talep edebileceği değerlendirilmiştir. Ancak bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere işin tamamlanma süresi ile fesih tarihi arasındaki süre gözetildiğinde davacının yapmış olduğu ödemenin tamamının tahsili hakkaniyete uygun olmayacaktır. Bilirkişiler tarafından dava konusu sözleşmenin teslim tarihi ile yeni bir sözleşme kurulması ve işin tesliminin sağlanması için geçecek makul süre gözetilerek yapılan hesaplamaya itibar edilerek davacının 1.780,00 USD talep edebileceği ve davacının 2.500,00 USD üzerinden açmış olduğu davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin 5. maddesi uyarınca “… yüklenicinin taahhütlerini yerine getirmemesi … ve benzeri durumlarda yüklenici 15.000,00 USD bedeli cezai şart olarak ödemeyi gayri kabili rücu kabul beyan ve taahhüt eder” hükmünün bulunduğu, sözleşme gereği davalının teslim edimini yerine getirmediği kabul edildiğinden davacının cezai şart talebinin yerinde olduğu ve değerlendirilmiştir.
Davacı ihtarname ile davalıyı davadan önce temerrüte düşürmüş ve taraflar tacir olmakla avans faizi talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
26.780,00 USD karşılığı 112.299,11 TL’nin 24/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 7.671,15 TL harçtan peşin alınan 2.410,72 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.260,43 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 17.844,87 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan UYAP sisteminde kayıtlı kaldırma ilamından önce yapılan 3.016,30 TL ile kaldırma ilamından sonra yapılan 3.015,70 TL’nin toplamı 6.032,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre belirlenen 4.937,62 TL’si ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.410,72 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 809,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre belirlenen 159,63 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸