Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/413 E. 2023/11 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/413 Esas – 2023/11
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/413 Esas
KARAR NO : 2023/11

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 16/01/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; hizmet alım işini ihale yasalarının ilgili maddeleri gereğince davalı şirketlerin üstlendiğini, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçilerden …’nın işten ayrıldığını, dava dışı işçiye 62.091,93 TL kıdem tazminatı ve 478,88 TL damga vergisi ödeme yapıldığını, ihale evrakı ve sözleşmeler gereğince davalı şirketlerin çalıştırdıkları dönemlere ilişkin işçi alacaklarından sorumlu oldukları iddiası ile dava dışı … şirketinin yaptığı ödeme düşüldüğnde bakiye 62.323,26 TL kurum alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …. şirketler vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, husumet, yetki, görev, derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının bulunduğunu, açılan davayı kabul etmediklerini, sözleşmelerde işçilik alacaklarından kimin sorumlu olduğuna ilişkin açık bir hüküm bulunmadığını, sorumluluğun asıl işveren konumunda olan davacıda olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkillerinin işçinin çalıştığı dönemle sınırlı olmak kaydı ile rücu talep edilen bedelin yarısından sorumlu olabileceklerini, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, görev, husumet itirazlarının bulunduğunu, açılan davayı kabul etmediklerini, asıl işverenin davacı olduğunu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesinde yapılan değişiklik nedeni ile kendilerinden talepte bulunulamayacağını, sözleşmelerde işçilik alacaklarından müvekkilinin sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunmadığını, ihale bedeli içinde kıdem tazminatının ödenmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkilinin işçinin çalıştığı dönemle sınırlı olmak kaydı ile rücu talep edilen bedelin yarısından sorumlu olabileceklerini savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Kimya şirketinin yargılama sırasında iflas etmesi nedeni ile aleyhine açılan dava tefrik edilerek Mahkememizin 2023/33 esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Diğer davalı şirketlere dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmadıkları görülmüştür.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler, dava dışı işçiye ait SGK kayıtları ve işçiye yapılan ödemelere ilişkin evrak dosya arasına konulmuştur.
Hesap uzmanı bilirkişi tarafından verilen 24/02/2022 tarihli raporda; dava dışı işçinin davalılar nezdide alıştığı dönemlerle sınırlı olmak kaydı ile hesaplama yapılmıştır. Taraf itirazları üzerine alınan 14/06/2022 ve 01/12/2022 tarihli ek raporlarında temel olarak kök rapordaki kanaatlerini tekrar ederek tam ve yarı oranında sorumluluk esasına göre hesaplama yapılarak tam hesaplamaya göre; 975,32 TL’sinden … ve … şirketlerinin müşterek müteselsilen, 8.899,80 TL’sinden … ve … şirketlerinin müşterek müteselsilen, 853,41 TL’sinden … şirketinin, 1.462,98 TL’sinden … ve … şirketlerinin müşterek müteselsilen, 8.877,61 TL’sinden … ve … şirketerinin müşterek müteselsilen, 2.194,47 TL’sinden … şirketinin, 8.899,80 TL’sinden … ve … şirketlerinin müşterek müteselsilen, 365,75 TL’sinden … şirketinin, 731,49 TL’sinden … ve … şirketlerinin müşterek müteselsilen, 8.668,16 TL’sinden … ve … şirketlerinin müşterek müteselsilen, 1.365,45 TL’sinden … şirketinin, 4.035,39 TL’sinden … ve … şirketlerinin müşterek müteselsilen, 3.523,35 TL’sinden … Kimya şirketinin, 11.460,02 TL’sinden … şirketinin olmak üzere toplam 62.322,98 TL sorumlu oldukları belirtilmiştir. Kök ve ek raporlar oluşa ve dosya içeriğine uygun olup yalnız aşağıda açıklanacağı üzere yarı oranında tahsile dair görüşe itibar edilmemiş, hesaplamalar yönünden hükme esas alınmıştır. Davacı vekilinin rapora itirazlarının, sonucu değiştirmeyeceği ve hesaplama sırasında küsuratların değerlendirilmesine ilişkin olması nedeni ile itibar edilmemiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava; işçilik alacaklarının rucuen tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketlerin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdıkları, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, davacı kurumun da davalı şirketlerle yapmış olduğu sözleşme gereğince davalı şirket çalışanına ödeme yaptığı, eldeki dava ile ödemenin rücuen tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde belirtildiği şekilde, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, ancak bu sorumluluğun dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumluk niteliğinde olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır,” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları ve ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceğinin açıkça belirtildiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından da son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır (Yargıtay 6. HD 2021/1763 esas 2021/2455 karar sayılı ilamı).
İşçilik alacakları ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekeceğinden (Yargıtay 6. HD 2021/876 esas 2021/1507 karar sayılı ilamı) ve taraflar arasındaki sözleşmede açık hüküm bulunmasa dahi, bedeli önceden kararlaştırılan iş yönünden, davalının işçilerinin işçilik alacaklarından, iç ilişkide davalının sorumlu olduğunun kabulü gerekeceğinden bilirkişinin yarı oranında hesabına itibar edilmemiştir (Ankara BAM 23. HD 2018/2185 esas 2022/562 karar sayılı ilamı).
Yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor uyarınca dava dışı işçinin davalılar nezdinde çalıştığı dönem itibari ile hesaplanan bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, dava tarihi itibari ile (Ankara BAM 23. HD 2018/2070 esas 2019/1481 karar sayılı, Ankara BAM 4. HD 2019/132 esas 2021/334 karar sayılı ilamı) davalılardan avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
975,32 TL rücuen alacağın … ve … şirketlerinden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 8.899,80 TL’nin … ve … şirketlerinden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 853,41 TL’nin … şirketinden, 1.462,98 TL’nin … ve … şirketlerinden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 8.877,61 TL’nin …, … ve … şirketlerinden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 2.194,47 TL’nin … şirketinden, 8.899,80 TL’nin … ve … şirketlerinden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 365,75 TL’nin … şirketinden, 731,49 TL’nin … ve … şirketlerden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 8.668,16 TL’nin … ve … şirketlerinden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 1.365,45 TL’nin … şirketinden, 4.035,39 TL’nin … ve … şirketlerinden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 11.460,02 TL’nin … şirketinden alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine,
Alınması gerekli olan 3.415,32 TL harçtan peşin alınan 1.064,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.350,99 TL harcın 45,87 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 418,49 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 40,13 TL’sinin … şirketinden, 68,78 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 417,45 TL’sinin …, … ve … şirketlerinden, 103,19 TL’sinin … şirketinden, 418,49 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 17,20 TL’sinin … şirketinden, 34,40 TL’sinin … ve … şirketlerden, 407,60 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 64,20 TL’sinin … şirketinden, 189,75 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 538,88 TL’sinin … şirketinden tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
1.320,00 arabuluculuk ücretinin 21,99 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 418,49 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 40,13 TL’sinin … şirketinden, 68,78 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 417,45 TL’sinin …, … ve … şirketlerinden , 103,19 TL’sinin … şirketinden, 418,49 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 17,20 TL’sinin … şirketinden, 34,40 TL’sinin … ve … şirketlerden, 407,60 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 64,20 TL’sinin … şirketinden, 189,75 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 538,88 TL’sinin … şirketinden tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesap edilen 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinden 179,47 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 418,49 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 40,13 TL’sinin … şirketinden, 68,78 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 417,45 TL’sinin …, … ve … şirketlerinden , 103,19 TL’sinin … şirketinden, 418,49 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 17,20 TL’sinin … şirketinden, 34,40 TL’sinin … ve … şirketlerden, 407,60 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 64,30 TL’sinin … şirketinden, 189,76 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 538,88 TL’sinin … şirketinden tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Reddedilen miktar (0,88 TL) dikkate alınarak davalılar lehine vekalet ücretinin verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 3.204,50 TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 3.204,44 TL’nin ve 1.064,33 TL peşin harcın 83,28 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 759,86 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 72,86 TL’sinin … şirketinden, 124,91 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 757,97 TL’sinin …, … ve … şirketlerinden , 187,36 TL’sinin … şirketinden, 759,86 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 31,22 TL’sinin … şirketinden, 62,45 TL’sinin … ve … şirketlerden, 740,09 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 116,58 TL’sinin … şirketinden, 344,54 TL’sinin … ve … şirketlerinden, 978,46 TL’sinin … şirketinden tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazla yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, hazır bulunmayan tarafların yokluğunda, değer itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2023