Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/388 E. 2023/103 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/388
KARAR NO : 2023/103

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C:…) – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
K.YAZIM TARİHİ : 17/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.02.2016 tarihinde, sigortalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Hatay il merkezinden Belen ilçesi istikametine doğru Topboğazı kavşağını geçtikten sonra yolun sağ tarafından geçmek isteyen yaya …’a çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkili …’ın söz konusu kaza dolayısıyla ciddi şekilde yaralandığını, müvekkilinin maluliyet oranını gösterir, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’ndan 23.03.2020 tarihli %22,2’lik maluliyet raporu bulunduğunu, müvekkilinin Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde tedavisinin hala devam ettiğini, söz konusu olaya ilişkin soruşturma dosyası İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/2214 Soruşturma No, 2016/9221 Karar No’lu, 2018/2911 Soruşturma No, 2018/4498 Karar No’lu ve 2018/11331 Soruşturma No, 2018/7933 Karar No’lu dosyasıyla KYOK kararı verildiğini, bu kaza sonucunda müvekkili malul kaldığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç, davalı …’nin 58763323 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı …’nden karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı …’ne 26.11.2019 tarihinde yapılan yazılı başvuruya sigorta şirketi tarafından taleplerini karşılayacak olumlu bir cevap verilmemesi ve müvekkilinin mağduriyetinin giderilmemesi nedeni ile işbu davayı açma zaruriyetinin hasıl olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 5.900.00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı ve 100,00-TL geçici maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 6.000.00-TL tazminatın belirsiz alacak davası ile davalı … şirketine başvuru tarihi olan 26.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Süleyman Topak adına kayıtlı … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 28.04.2015 – 28.04.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu bedeni zararlarda 310.000,00-TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, her durumda müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı hususu Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Tarafından “erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” doğrultusunda incelenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçe kapsamında geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin sorumluluğu bulunmadığından bu talep yönünden her halde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketi sigortalısının, kaza nedeniyle oluşan Öte yandan mahkemece davacılar lehine tazminat hesaplanmasına karar verildiği takdirde, söz konusu hesaplama, ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosuna göre yapılması gerektiğini, aynı zamanda davacının maluliyetine ilişkin yapılacak tazminat hesabında davacının mesleği, dava konusu kaza öncesinde ve sonrasında gelir durumu ve tazminata etki edecek diğer tüm hususlar dikkate alınması gerektiğini, re’sen nazara alınacak nedenler ışığında, tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, davaya yönelik tüm beyanları dikkate alınmak suretiyle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, aksi takdirde hesaplanacak olan tazminat tutarından dilekçemizde belirtilen indirim sebepleri göz önüne alınarak indirim uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebidir.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış; Arabuluculuk tutanağı, Nüfus kayıt örnekleri, Tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı, davalıya ait aracın mülkiyet durumuna ilişkin Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, Trafik Tespit Tutanağı örneği, Sigorta Poliçe örneği, Savcılık dosyası örneği dosya içerisine kazandırılmış, Adli Tıp Kurumundan maluliyet raporu, kusur bilirkişi raporu, aktüerya bilirkişilerinden hesaplama raporu dosya kapsamına alınmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 11/01/2022 tarihli raporda… doğumlu …’ın dosyanın incelenmesi, taraflarınca yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda, 04/02/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen bilateral mandibula kondiler fraktürü, oksipital fraktürü ve SAK dikkate alınarak, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla iş gücü kaybı oranı hesaplandığında; 04/02/2016 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin bedelsel özür oranının %34 (yüzde otuz dört) olduğunu, sekel mahiyetini aldığı ve sürekli olduğunu, kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 (bir) ay olduğunu, tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/2214 Soruşturma sayılı dosyasında alınan 25/07/2016 tarihli kusur bilirkişi raporunda; Kazanın, gece vakti şehirler arası bölünmüş yolda direk seyreden hususi otonun karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya çarpması şeklinde meydana geldiğini, kaza ile igili olarak kolluk trafindan kaza tespit tutanağın tanzim edildiğini, kazanın, meskûn mahal dışında, ikişer şeritli 7+7 metre genişliğinde asfalt kaplama, düz ve eğimsiz şehirlerarası bölünmüş yol üzerinde meydana geldiği, yoldaki yasal hız sınırının 110 km/s. Olduğunu, … plakalı hususi oto sürücüsü …’in gece vakti şehirler arası yolda seyrettiğini, hız ihlalinin olmadığını, meskun mahal dışında seyrettiği ve kazanın oluşumuna etki edecek kural ihlalinin olmadığı; kazada atf-ı kabil kusurunun olmadığı kanaatine varıldığı, tüm dosya kapsamının incelenmesi sonucu ve izah olunan hususlar muvacehesinde kazada … plakalı hususi oto sürücüsünün kusursuz olduğu bildirilmiştir.
İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/2214 Soruşturma sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 20/10/2016 tarihli raporunda; 04.02.2016 günü saat 18:00 sıralarında sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile devlet karayolunu takiben Hatay il merkezi istikametinden Belen ilçesi istikametine seyri sırasında geldiği olay yerinde aracının sağ ön kısmı ile seyrine göre yolun sağından soluna karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya …’a çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, sürücü …’in, sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışında gece vakti aydınlatmasız devlet karayolunda seyri sırasında geldiği olay yerinde seyrine göre yolun sağından soluna üzerinde koyu renk giysileri ile karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya çarpmasıyla meydana gelen mevcut koşullardaki olayın oluşumu üzerine etken hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından ve olayı önleme imkanı bulunmadığından sonuçta atfı kabil kusuru olmadığını, yaya …’ın üzerinde koyu renk giysileri ile meskun mahal dışında gece vakti aydınlatmasız devlet karayolunda karşıdan karşıya geçmek için yaklaşan araçların hız ve yakınlık durumunu dikkate almadan kendi can güvenliğini tehlikeye atacak biçimde kontrolsüzce yola girdiğini, bu haliyle ilk geçiş hakkını bırakmadığı otomobilin sademesine maruz kalıp yaralanmasıyla sonuçlanan olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğunu, olayda; sürücü …’in kusursuz, yaya …’ın asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce bilirkişiden alınan 03/01/2021 tarihli raporda; Kazanın davacı … Yönünden Değerlendirilmesinde; Hız limitlerinin yüksek olduğu Devlet karayolu üzerinde karşıdan karşıya geçmek isteyen yayanın 100 metre mesafe içerisinde yaya alt ve üst geçidi bulunmayan kaza mahalli yol bölümünde karşıdan karşıya geçmek isterken taşıt yolu üzerinde yaklaşan araçların hızlarını ve yakınlığını dikkate almadan karşıya geçmeye çalıştığı esnada doğru istikamette gelen trafik akımını kontrol etmeden dikkatsizce kaplamaya girdiği esnada kendisine yaklaşan aracın sadmesine maruz kalarak yaralandığı kazada yayanın yaya alt ve üst geçidi bulunmayan yol bölümlerinde karşıdan karşıya geçerken sağını solunu kontrol ettikten sonra kontrollü bir şekilde karşıya geçmesi gerekirken yayanın kontrolsüz bir şekilde karşıya geçmeye çalıştığı kaza noktasının sağ şerit ve aracın ön sağ kısımlarından anlaşılacağı üzere yayanın kontrolsüz bir şekilde yola atlamış olduğu tespitlerine istinaden mevcut kazada sürücünün doğru istikamette seyir halindeyken taşıt yolu üzerinde geçiş önceliği kendisinde olan yol bölümü üzerinde far ışığı görüş açısı ile seyir halindeyken müvekkili yayanın trafik güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kontrolsüzce kaplamaya girerek kazaya etken kural ihlali gerçekleştirmiş olduğunun anlaşıldığını, dosya muhtevasında yer alan Ankara Trafik İhtisas Daire Başkanlığından alınan bilirkişi kurul raporuna iştirak edilerek davacı …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nın 68/1b ve yönetmeliğin 138. Md. kural ihlali ile % 100 oranında tam kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, … Plakalı Araç Sürücü …’in kazaya etken kural ihlali görülmediğinden kusursuz olduğu, kazanın meydana gelmesinde yaya hatası dışında kazaya etken yol ve hava sorunu bulunmadığı bildirilmiştir.

Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 02/06/2022 tarihli raporunda;04.02.2016 günü saat 18:00 sıralarında sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Belen istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiği esnada seyir istikametine göre yolun sağından karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yaya …’a otomobilinin sağ ön kısımlarıyla çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında olay mahallinde yolun;7 metre genişliğinde, bölünmüş, devlet yolu, düz, zeminin asfalt, kuru, havanın açık, görüşün açık, kaza yerindeki azami hız limitinin 110 km/s, vaktin gece, aydınlatmanın mevcut olmadığı, mahallin meskun dışı olduğu, davacı yayanın giysi özelliğinin koyu olduğu, çarpma noktasının orta şerit çizgisi civarlarında olduğunun belirtildiğini, 04/01/2022 tarihli bilirkişi raporundaki kusur oranına iştirak edilerek mevcut verilere göre; davacı yaya …’ın gece vakti, aydınlatmanın mevcut olmadığını, meskun mahal dışındaki 110 km/s hız limiti bulunan devlet yolunda, üzerinde koyu giysi özelliği bulunduğu esnada olay mahallinde karşıya geçmeden evvel yol üzerinde seyir halinde olan araçların hız ve mesafesini dikkate alarak karşıdan karşıya geçme eylemini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmemiş kendi can güvenliğini tehlikeye atarak karşıya geçtiği esnada solundan gelen otomobilin sadmesine maruz kaldığı anlaşılmakla, meydana gelen kazada asli kusurlu olduğunu, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile gece vakti, aydınlatmanın mevcut olmadığını, meskun mahal dışındaki olay yerine geldiğinde koyu giysi özelliği bulunan yayaya çarpması ile meydana gelen olayda atfı kabil kusuru bulunmadığını, olayda; davacı yaya …’ın %100(Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğunu, sürücü …’in kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK 49 vd mdleri düzenlemesine göre kusurlu ve hukuku aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Dava, davalı … şirketinin ZMMS sigorta poliçesi ile sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği yaralamalı kaza nedeni ile açılan maddi tazminat istemine ilişkindir (2918 sayılı KTK m. 85,91,97, 109, 110 vd; TBK m. 53 vd).
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ZMMS sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK m. 4 hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, mutlak ticari dava sayılır. TTK m. 5 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55).
ZMMS sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (Yargıtay 11 H.D. 09/06/2003, 2003/269 E, 2003/6111 K,).
Mahkememizin 15/02/2023 tarihli duruşmasında, davalı vekilinin yokluğunda karar verilmesi istemini içerir mesleki mazaret dilekçesi ibraz ettiği anlaşılmakla davalıların sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmaması karşısında, (Emsal Yargıtay 17.HD, 04/02/2021 tarih, 2020/64 Esas, 2021/785 Karar sayılı, 26/11/2020 gün ve 2019/6235 E, 2020/7763 K sayılı ilamları Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 28.01.2022 tarih, 2019/2577 Esas, 2022/134 Karar sayılı kararı) davalıya yönelik açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 179,90TL harçtan peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile eksik 120,60TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 6.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]