Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/367 E. 2022/524 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/367
KARAR NO : 2022/524

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin oto yedek parçalarının tedarikini yapan bir satıcı olduğunu, davalının … plakalı aracının tamir ve bakımı için gerekli tüm malzemeleri müvekkilden temin ettiğini, karşılığında 03.11.2017 tarih ve A-714097 seri nolu fatura düzenlendiğini, fatura muhteviyatı malzemelerin davalıya teslim edilmiş olmasına rağmen davalı tarafın fatura bedelini ödemediğini, bu sebeple davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, haksız yapılan itiraza binaen davalıdan icra inkar tazminatı taleplerinin olduğunu, icra dosyasına istinaden gönderilen ödeme emrine borçlunun yaptığı itirazın iptali ve takibin devamı ile %20 den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamış, Ankara ….Tüketici Mahkemesi’nin …06.2019 tarihli 3.celse duruşmadaki ifadesinde; “Davayı kabul etmediğini, söz konusu aracın kendi adına kayıtlı ticari taksi olduğunu, …’ın aracını 1(bir) haftalığına çalıştırdığını, …’un kendisini arayarak …’ın yedek parça alarak aracı tamir ettirdiğini söylediğini, kendisinin …’a aracın tamiratı ile ilgili bir talimatının olmadığını, böyle bir tamiratı istemediğini, yapılıp yapılmadığını bilmediğini, yapılmışsa da rızası dışında ….tarafından yapılmış olacağını, takside bulunan kaşenin de rızası dışında Samet tarafından fatura altında kullanıldığını” beyan etmiştir.

DELİLLER:
Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının davacı …, borçlunun davalı … olduğu; 2.401,49 TL alacak için 13/11/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 18/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu 24/11/2017 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Ankara … Tüketici Mahkemesi’nin 25/06/2019 tarih, 2018/297 Esas, 2019/271 Karar sayılı kararı ile davacı tarafın davalının aracına aldığı malzeme ücretlerinin bedelini ödemediği gerekçesiyle icra takibi başlattığı, dava konusu aracın ticari taksi olduğu, tarafların tüketici sıfatına haiz olmadığı anlaşılmakla dava konusu istemin Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çözülmesi gerektiği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara … Tüketici mahkemesinin görev nedeni ile davanın usulden reddine dair kararı sonucu dosya talep üzerine ve tevzi sonunda dosya Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/635 Esas sayısına kaydedilmiştir.
Ankara… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/04/2021 tarih, 2019/635 Esas, 2021/236 Karar sayılı kararı ile dava konusu aracın ticari taksi olduğu, davacının yedek parça işletmesi sahibi olduğu gözetilerek mahkememiz ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve mahkememizin 2021/367 Esas sayısına kaydedilmiştir.
Davacı tanığı … Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/09/2020 tarihli duruşmasında “Ben davacının yanında muhasebeci olarak çalışırım, davacıya dava konusu faturada yer alan yedek parçaları verdik, faturasını düzenledik, davalı bir ödeme yapmadı, telefonla aradığımızda gelip ödeyeceğim diyerek bizi erteledi, ancak herhangi bir ödeme yapılmadı, benim bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/04/2021 tarihli duruşmasında Davacı vekili tanık …’a ulaşılamadığını talep etmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 04/04/2022 tarihli raporda: Davacı firma yetkililerinin ticari defterler, faturalar ve ödeme evrakları üzerinde gerekli incelemeler yapılarak ilgili taraflara teslim edildiğini, davalı taraf, böyle bir alışverişi olmadığını kayıtlarında da böyle bir mal alış faturasının olmadığı beyanı ile ilgili ticari defterler, faturalar ve ödeme evrakı sunmayacağını bildirdiğini, davacı firma tarafından incelenmeye sunulan ticari defter ve belgeler üzerinde gerekli incelemeler yapılarak ve yine davalı şirket tarafından da incelemeye sunulan ticari defter ve belgeler üzerinde gerekli incelemeler yapılarak davacı firma ile davalı firma arasında dava konusu borç-alacak ilişkisine konu tespitler fatura, ticari defterler, muavin kayıtlar ve diğer belgeler üzerinden yapıldığını, davacı firmanın, dava konusu işlemlerinin olduğu 2017 yılına ait Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter Defterlerinin yukarıdaki listede de görüldüğü üzere açılış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yapılmış olduğunu, yine 2017 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yapılmış olduğu tespit edildiğini, ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK’nun 64. maddesi uyarınca sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğunu, davacı firmanın, 2017 yılına ait yevmiye defterinin ilgili bölümleri, Tekdüzen Muhasebe Sistemine göre 2017 yılında 100.01 Kasa hesabında takip edildiğini, davacı firmanın, yukarıda görüldüğü üzere; 2017 yılına ait Tek Düzen Hesap Planına uygun yevmiye kayıtlarından anlaşılacağı üzere, 10.11.2017 tarih ve 714097 nolu 2.395,00,-TL. tutarlı fatura düzenlenerek davacı firmanın muhasebe kayıtlarına peşin olarak tahsil edilmiş şekilde girdiğini, ilgili davalı firma ile ilgili bir muavin kayıt oluşturulmadığını, kayıttan da anlaşılacağı üzere davacı firmanın davalı firmadan bir alacağı bulunmadığını, kasa hesabına kayıt yapılarak ilgili mal bedelinin peşin tahsil edildiği anlaşıldığını, davacı firmanın, sunulan defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde dava tarihi itibariyle, davalı firmadan bir alacağının bulunmadığı tespit edildiğini, davalı şirket; … ile yapılan görüşmeye göre; davayı kabul etmediğini, eğer davalı firma ilgili defter ve belgelerini sunması halinde gerekli tespitler yapılabileceğini, davacı firma defterleri ve tüm dosya kapsamına göre; davacı firmanın davalı firmadan Ankara 25. İcra Müdürlüğünün … E. Numaralı dosyası çerçevesinde 13.11.2017 takip tarihi itibariyle; davacı firma kayıtlarına peşin tahsilat yaptığından davalı firmadan bir alacağının bulunmadığı, davalı firmanın ilgili dönem defter ve belgelerini sunması halinde davacı firmaya borcunun olup olmadığı tespit edileceği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık, bir adet faturadan kaynaklı alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır.Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nun 222. maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” olarak ifade edilmiştir.
Somut olayda, takdiri delil olan tek tanık anlatımı karşısında yazılı delil olan davacı firma defterleri ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait 2017 yılına ait Tek Düzen Hesap Planına uygun yevmiye kayıtlarından 10.11.2017 tarih ve 714097 nolu 2.395,00,-TL. tutarlı fatura düzenlenerek davacı firmanın muhasebe kayıtlarına peşin olarak tahsil edilmiş şekilde girildiği, davacı firmanın davalı firmadan Ankara 25. İcra Müdürlüğünün … E. Numaralı dosyası çerçevesinde 13.11.2017 tarihli takip öncesi davacı firma kayıtlarına peşin tahsilat yaptığından davalı firmadan bir alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 40,91 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 39,79 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]