Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2021/554 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/352
KARAR NO : 2021/554

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/06/2016
KARAR TARİHİ : 12/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerin geçimini murisleri olan … sağlarken, servis işletmesi yaptığını, taşıdığı personeli taşımak için gittiği yerde araç içinde 10.11.2015 tarihinde araç içinde bilincini kayıp ederek A.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldığını, hastanede beyin kanaması geçirdiğinin söylendiğini, 61 gün yoğun bakımda kaldığını, 10.01.2016 tarihinde yoğun bakımda öldüğünü, 23.02.2016 tarihinde 210637 yevmiye ile, davalı şirkete 0001-0310-0613512 numaralı poliçede belirtilen vefat teminatının ödenmesi için davalı şirkete başvurduklarını, davalı şirketin ölümün kişinin kendinden kaynaklanan kronik virak Hepatit B sonucu hayatını kayıp etmesi ve ferdi kaza genel şartları gereği teminat kapsamı dışında olduğundan söz edilerek ödeme yapılmadığını, oysa murisin beyin kanaması sonucu öldüğüne ilişkin doktor raporu olduğunu, müvekkili … ev hanımı olup,çocuklarının ikisi de okuttuğunu, müvekkilinin oturmakta olduğu ev de kira olduğunu, adına kayıtlı hiçbir gayrimenkulü de bulunmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan belgeden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin tek gelirinin aylık 563,94-TL.sı olduğunu, Bu sebeplerden dolayı müvekkillerinin dava harç ve masraflarını ödeme gücü bulunmadığını, İş bu dilekçenin ekinde Fakirlik Belgesi, tapudan alman yazı,SGK maaş belgesinini sunduklarını, belirtilen sebeplerden dolayı müvekkillerinin bakımından HMK 335. Maddesinin a-b-c fıkraları bakımından adli yardımdan yararlanmasına karar verilmesini, Tüm bu nedenlerle, davalı … tarafından başvurularının üzerinden üç aydan fazla süre geçmesine rağmen ödenmeyen davacı müvekkillerinin tazminat alacaklarının hüküm altına alınması hususunda açılan davada öncelikle adli yardım taleplerinin kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; … için; 5.000-T.L. Maddi Tazminat (vefat teminatı), … için; 5.000-T.L. Maddi Tazminat (vefat teminatı), … için; 5.000-T.L. Maddi Tazminat (vefat teminatı) olmak üzere 15.000.TL. Maddi tazminatın(vefat teminatı), davalı …Ş.’den ölüm tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, hastalık sonucu oluşan zararlar teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı vekilinin 10.11.2015 tarihinde kullandığı araçta bilincini yitirerek vefat eden …’ın Kişisel Güvence Sigorta Poliçesi ile müvekkil şirkette sigortalı olduğunu iddia ederek işbu davayı açtığını, Her nevi hastalıklarla bunların neticelerinin ve marazi bir halin neden olduğu zararlar açıkça teminat dışı olduğunu, müteveffanın kronik Hepatit B hastalığı nedeniyle vefat ettiğini, evraklardan sabit olup, teminat dışı nedenden dolayı müvekkili şirket aleyhine açılan davada hiçbir sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini talep ettiklerini, Hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müteveffa … müvekkil şirket nezdinde 0001 0310 00613512 numaralı Kişisel Güvence Sigorta Poliçesi ile 15.07.2015/2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma/vefat halinde azami sorumluluk limiti vefat tarihinde 125.000-TL olduğunu, Poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, Poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, müteveffanın herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığı araştırılması gerektiğini, bağlı olması halinde, bu kurum tarafından yapılan ödemelerin müvekkili şirketten talep edileceğinden ötürü, mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, müvekkili şirketin hiçbir mesuliyeti olmamakla birlikte destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılması halinde 24.11.2009 tarihinde Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliğince yayınlanan tebliğ ile destekten yoksun kalma tazminatlarının Aktüerler Siciline kayıtlı aktüer tarafında yapılması gerektiğini, Aktüer bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamalar, bu amaçla özel olarak geliştirilmiş kompleks yöntem, yazılım ve sistemle hesabı etkileyen tüm parametreler dikkate alınmak suretiyle yapıldığını, Aynca, davacıların hak sahibi olup olmadıklarının Savın Mahkemeniz kanalıyla tespit edilmesi gerektiğini, kara yolları Trafik Kanununun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay kararlan gereğince, yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirkete müracaat tarihinden öncesinde şirketlerinin temerrütü söz konusu olmadığını, Sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin ibrazından itibaren (8) İş günü İçinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihlerden Öncesi için faiz sorumluluklarının da bulunmadığını, davacı vekilinin talep etmesi gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller Davacının tedavisine ilişkin tüm belge ve kayıtlar getirtilmiş,
Davalı … hasar dosyasını göndermiş hasar dosyası içinde kişisel güvence sigorta poliçenin bulunduğu, 15.07.2015 ile 15.07.2016 tarihleri arasında sigorta ettiren … tarafından yaptırılan sigortaya ilişkin poliçede kişisel sorumluluk poliçesin limitinin 10.000,00 TL vefat teminatı olarak 125.000,00 TL , sürekli sakatlık teminatı olarak 125.000,00 TL, tedavi masrafları teminatı 7.500,00 TL, kişisel eşyalar teminatı 2.000,00 TL, belirlenmiştir. poliçede ferdi kaza sigortası genel şartlarının uygulanacağı belirlenmiş, kişisel sorumluluk teminatının sigortacının sigortalı ile arasındaki poliçenin yürürlükte bulunduğu sırada gerçekleşen olay sonucunda üçüncü kişilerin ölmesi, yaralanması, sağlıklarının bozulması veya üçüncü kişi mallarının uğrayacağı zarar ve ziyandan T.C. Mevzuatı sözleşme dışı hukuki sorumluluk düzenlemeleri gereğince veya sigortalının bu özel şartların 3. maddesi kapsamında öngörülen her hangi bir sıfatı gereğince üçüncü kişilerce sigortalıya yöneltilen zarar ve ziyan taleplerine karşı doğacak sigortalı sorumluluğunun parasal sonuçlarına karşı sigortalıya bir teminat sağlamasının şart ve sonuçlarının düzenlendiği, bu teminatın özel şartlar dışında üçüncü şahıslara karşı mali mesuliyet sigorta genel şartlarına tabi olduğu, her hangi bir olay veya olaylardan kaynaklanan olaylar serisi başına ve yıllık olarak poliçede belirlenen azami limitle sınırlı olduğu belirtilmiştir.
SGK Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezince 10.01.2018 günlü yazıda …’ın 10.01.2016 tarihinde beyan kanaması ile öldüğünün müfettiş raporunda yazdığı, ölümü nedeniyle davacılara her hangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacıların ekonomik mali ve sosyal durumları araştırılmıştır.
Dava dosyası H.Ü. Aktüerya bölümü Öğretim Üyesi bilirkişi … verilmiş bilirkişi 07.03.2018 günlü raporunda: … Sigortanın 0001-0310-00613512 numaralı poliçenin poliçe genel şartları başlığı adı altında ferdi kaza sigortası genel şartları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, buna göre kaza olarak değerlendirilebilecek durumların belirlenmesi gerektiği, şayet ferdi kaza sigortasının bir meblağ sigortası olduğu, sigorta poliçesindeki teminat tutarını tam olarak ödemek durumunda olduğu, yaşanan tek taraflı olay nedeniyle sorumluluğu yüklenebileceği diğer bir kişi veya kurum var olmaması durumunda sebebiyle destekten yoksun kalanların sarar hesabı ferdi kaza genel şartları açısından bakıldığında sonucun değişmeyeceği, bu nedenle destekten yoksun kalma zararının hesaplanmadığı, dosyada bulunan A.Ü. Tıp FAkültesi Hastanesi tarafından düzenlenmiş maktule ilişkin hasta raporları epikrizi bulunduğu olayın tıbbi boyutuyla Adli Tıp Kurumu yada tıp alanında uzman bir bilirkişi tarafından bu bakış açısıyla değerlendirilmesi ve olayın kaza niteliğinin netleştirilmesi gerektiği, şayet olay ferdi kaza genel şartlarına göre kaza niteliği taşıyorsa poliçenin devreye girmesi kaza niteliği taşımıyorsa poliçeye göre teminat dışında olduğu bildirilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, bireysel kişisel güvence sigorta poliçesi nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Poliçenin incelenmesinde, dava konusu edilen kısım yönünden, poliçenin ferdi kaza sigortası genel şartlarına tabi olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;10.11.2015 tarihinde davcıların murisleri olan …’ın ölümü nedeniyle oluşan zararın, lehtarı … olan Bireysel Kişisel Güvence Sigorta Poliçesi Kapsamında olup olmadığı, meydana gelen ölüm olayı nedeniyle davcıların zararlarının oluşup oluşmadığı oluşmuş ise miktarı ve bu zarardan Bireysel Kişisel Güvence Sigortası kapsamında davalı … şirketinin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumlu olduğu miktar, zararının ve sorumluluğun olduğunun belirlenmesi halinde, faiz uygulanıp uygulanamayacağı, uygulanacak ise hangi tarihten ve hangi oranda uygulanacağına ilişkindir.
Mahkememizce daha önce davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 21/05/2018 tarih ve … K sayılı ilamın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 26.04.2021 tarih ve … K, sayılı ilamında belirtilen gerekçelerle kaldırılmasına karar verilerek, dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizce kaldırma kararı sonra yargılamaya devam olunmuştur.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kaldırma kararı dikkate alındığında, davacıların murisi, davalı karşısında tüketici konumunda olduğundan davaya bakmakla görevli mahkeme tüketici mahkemeleri olduğu değerlendirildiğinden, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1- HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
5-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 12.07.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]