Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/350 E. 2021/804 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/350 Esas – 2021/804
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/350
KARAR NO : 2021/804

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10.06.2021
KARAR TARİHİ : 22.11.2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15.12.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 08.03.2020 günü saat 07:10 sıralarında sürücü …, sevk ve idaresindeki …, plakalı kamyoneti ile Giresun istikametinden Trabzon istikametine seyrederken kilometre otuz ikiye … Petrol önüne geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmek sureti ile aracının ön kısımlarını kaldırıma çarparak kaldırım arkasında park halinde bulunan … plakalı çekicinin sol kupa ve tekerlek kısmına çarparak ileri savrulması neticesinde yine kaldırım arkasında bulunan … plakalı kamyonun da arka tampon ve kasa kısımlarına ön kupa kısımlarını çarpması neticesinde, … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin de yaralanmasına neden olan, çok araçlı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili olarak kaza mahallinde görevli memurlarca tutulan kaza tespit tutanağına göre işbu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nin asli, tek ve en kusurlu olduğu tespit edildiğini, aynı olayla ilgili olarak Akçaabat Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … Sor esası ile soruşturma başlatıldığını ve şikayet olmaması ile … Esas nurharası ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, işbu kaza neticesinde, müvekkilinin malul kalacak derecede yaralandığını, müvekkilinin sağ femur şaft kırığının olduğu tespit edildiğini, kaza tarihinde cari Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nca 05.03.2021 tarihinde düzenlenen raporda, müvekkilinin %12 oranında sürekli iş göremezlik halinde bulunduğu, 6 ay boyunca geçici iş göremezliğinin bulunduğu ve 30 gün süre boyunca da bakıma muhtaç olduğu tespit edildiğini, olaya karışan … plakalı aracın trafik poliçesi davalı … (Eski …) Sigorta A.Ş. tarafından yaptırıldığını, Başvuru tarihi itibarıyla davalı şirket, kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ve kusur nispetinde hükmedilecek tazminattan sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iş göremezlik tazminatı olarak HMK 107 anlamında şimdilik 10.000 TL geçici iş göremezlik tazminatı olarak, HMK 107 anlamında 500,00 TL; bakıma muhtaç olduğu süre zarfında hasıl olan bakıcı gideri olarak HMK 107 anlamında şimdilik 500,00 TL ve Adli tıp masrafı olarak 1.200,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 12.200,00 TL. maddi tazminatın davalı … Sigofta A.Ş’den tahsili ile müvekkile verilmesine, hükmedilecek tazminatlara davalı tarafa yağılan/ba$vuryı tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, tüm yargılama giderleri ile ücret-i vekalbtin Havalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle usule ilişkin yetki, işbölümü, zamanaşımı, hak düşürücü süre, görev, hukuki yarar ve dava şartı yokluğu yönünden itirazları olduğunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde yapılan değişiklik ile trafik sigortalarına ilişkin açılacak maddi tazminat davalarına ilişkin düzenlemeler yapıldığını, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırılmış; dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu getirildiğini, oysaki yapılan hasar başvurusunda genel şartlar gereği sunulması zorunlu evraklar sunulmadığını, davacının tetkik ve tedavisine ilişkin tıbbi bilgiler baz alınarak yapılan değerlendirmelerde sağlık kurulu raporunda bildirilen arazlar ile trafik kazası arasında nedensellik bağının kurulabilmesine yönelik olarak somut delil niteliğinde hiçbir tıbbi belge ya da raporun sunulmaması nedeniyle müvekkili şirketçe başvuru sahibine ödeme yapılamadığını, dolayısı ile davacı tarafından yapılmış geçerli bir başvuru söz konusu olmayıp, mahkeme huzurunda ikame edilen davanın başkaca hiçbir incelemeye gerek duyulmaksızın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirket, karayolları trafik kanunu’nun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası (ZMMS) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, müvekkilinin Geçici iş göremezlik giderleri ve geçici iş göremezlik dönemine tabi geçici bakıcı tazminat talepleri 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları gereği teminat dışı olduğunu, söz konusu Genel Şartlar’ın yürürlüğe girmesi itibariyle geçici iş göremezlik tazminat talepleri tedavi giderleri kapsamında olup; 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkili Şirketin’in tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik talepleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle, öncelikle gerekçeli itirazları dikkate alınarak mahkeme nezdinde görülen olan haksız ve hukuka aykırı davanın usulden reddine, bu talepleri kabul görmemesi halinde yapılan yargılama sonucu esastan reddine, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle, olaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısına yönelik açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun genel yetkiyi düzenleyen 6/1.maddesine göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
HMK’nun 16. maddesinde de“Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmüyle dava açılacak yer mahkemesi konusunda davacıya seçimlik hak tanımıştır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilerek özel yetki kuralları düzenlenmiştir.
Somut olayda; HMK’nun 6. maddesi uyarınca dava, davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi, HMK’nun 16. maddesi davacıya tanınan seçimlik hak kapsamında haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde ve davacının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir. Aynı zamanda 2918 sayılı KTK’nun 110.maddesine göre, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.

Davacı-zarar görenin yerleşim yerinin Trabzon- AKÇAABAT olduğu,
Haksız fiilin meydana geldiği yerin Trabzon- AKÇAABAT olduğu,
Davalı sigorta şirketinin yerleşim yerinin ve merkezinin İstanbul olduğu,
Sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yerinTrabzon- AKÇAABAT olduğu,
Bu durumda; Ankara mahkemelerinin yetkisiz olduğu, davalının ise süresinde yetki itirazında bulunarak davalının yerleşim yerinin yetkili olduğunu belirttiği anlaşıldığından Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22.11.2021