Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/35 E. 2021/400 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/35 Esas – 2021/400
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/35 Esas
KARAR NO : 2021/400

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya bağlı kurumla 27/02/2010 tarihli araç kira sözleşmesi imzaladıklarını ve işe başladıklarını, davalının teknik şartnamenin 4.2. maddesindeki hükmü ihlal ettiğini, ihlale ilişkin hiçbir uyarılarının dikkate alınmadığını, ihlaleye ilişkin açmış oldukları …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalarının kabulüne karar verildiğini, dava dışı … tarafından kendileri aleyhine … Mahkemesi’nde dava açıldığını ve mahkemece 6.980,38 TL fazla mesai ücretinin ödenmesine karar verildiğini, bu alacak nedeniyle … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına 13/01/2017 tarihinde 22.000,00 TL ve 17/01/2017 tarihinde 187,29 TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, …Asliye Hukuk Mahkemesi kararı dikkate alındığında fazla mesai alacağından sorumlu olmadıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile dava dışı işçiye yapılan 6.980,38 TL fazla mesai alacağı ve bu alacağa işlemiş 3.841,55 TL faiz alacağı toplamı 10.821,93 TL alacağa ödeme tarihi 17/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının, davasına dayanak yaptığı ilamın henüz kesinleşmediğini, davacının yaptığı hizmetlerin karşılığını aldığını, muayene tutanağı ve hak ediş raporlarında fazla mesai ödemelerinin yapıldığının gösterildiğini, teknik şartnamenin 5.4. maddesi uyarınca dava konusu alacaklardan davacının sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşeronluk sözleşmesine dayalı işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
…Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinafı üzerine Ankara BAM 20. HD 2020/1577 esas 2020/1150 karar sayılı ilamı ile davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle kararın kaldırılarak Mahkememize gönderildiği ve Mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 114. maddesinde dava şartları sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 S.Y’nın 20. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinin 1. fıkrasında; “Bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü öngörülmüştür.
Dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise; HMK’nun 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” hükmü öngörülmüş,
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında da; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü öngörülmüştür.
Davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemesinden geldiği, davacının davadan önce dava şartı olan arabuluculuğa başvurması ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu (Ankara BAM 23. HD 2020/1757 esas 2020/1466 karar sayılı ilamı), istisnai hallerde ise en geç dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinden önce bu eksikliğin tamamlanabileceği (Ankara BAM 22 HD 2020/1258 esas 2020/1408 karar sayılı ilamı), ancak bu zorunluluğa uyulmadan davanın ikame edildiği anlaşıldığından HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan 125,52 TL’nin karar kesinleşiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021