Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/320 E. 2022/834 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/320 Esas – 2022/834
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/320
KARAR NO : 2022/834

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
K. YAZIM TARİHİ : 02/12/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi özetle; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafından teklif mektubunda ve sipariş Formunda belirtilen özellikleri, miktarı ve vasıfları gösterilen konveyör bantlarının davalı tarafından siparişe uygun olarak üretilerek tesliminden kaynaklanmakta olup, hukuki ilişkinin Türk Borçlar Kanununun (TBK) 470. vd. maddelerinden hükme bağlanan eser sözleşmesinden kaynaklandığını, siparişe konu 13 makara halindeki konveyör bantların davalı tarafından üretilerek müvekkiline teslim edildiğin,, bunların toplam bedelinin 2.499.889,00 TL olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, uyuşmazlığın, davalı tarafından üretilerek teslim edilen 13 makara halindeki konveyör bantların 3 makarasının sipariş ve vasfına uygun olduğu, ancak diğer 10 makaranın ise ayıplı-kusurlu olup, işe yaramaz durumda olduğu noktasında olduğunu, müvekkili şirketin ihtiyacı bulunan 13 makara halindeki konveyör bandın istenilen vasıf ve kalitede ve de amacına uygun olarak Termik Santralde kullanılması amacıyla üretilerek teslimi için davalı tarafından 25.08.2020 tarihinde teklif verildiğini, müvekkili tarafından da bu teklifin kabul edilerek 28.08.2020 tarihinde 2.499.889,00 TL üzerinden sipariş formu ile sipariş edildiğini, sipariş bedeli olan 2,499.889,00.-TL için davalı tarafından sipariş bedelinin 208.624,00.-TL tutarında 02.10.2020 tarih ve YKE 202000000001 sayılı ve 12.10.2020 tarih ve AAA2020000000718 sayılı 2.291.265,00.-TL tutarında fatura kesilerek müvekkiline gönderildiğini, buna karşılık … yoluyla davalının hesabına 16.10.2020 tarihinde 208.624,00 TL ve kalan 2.291.265,00 TL’nin de 21.10.2020 tarihinde olmak üzere davalı şirketin banka hesabına tamamen ödendiğini, davalı tarafından teslime konu malların partiler halinde 02.10.2020 tarihinden başlamak üzere 19.10.2020, 20.10.2020, 21.10.2020, 23.10.2020 ve 28.10.2020 tarihinde olmak üzere toplam 8 adet sevk irsaliyesi ile gönderilerek teslim edildiğini, siparişe konu Konveyör Bantların Çayırhan Termik Santralarının işletme süresi sona erdiğinden … A.Ş. Genel Müdürlüğüne (…) teslim edileceği için davalıdan partiler halinde yapılan teslimattan sonra … Genel Müdürlüğüne teslim edildiğini, … Türkiye’de bulunan kendisine ait bütün termik santrallerinde konveyör bantları kullandığı ve ona ait laboratuvarın “AKRETİDE LABORATUVAR” niteliğinde olduğundan bantların burada yapılan incelemeleri sonucunda 3 makaranın sipariş ve üretime uygun olduğunun buna karşılık 10 makara konveyör bandının sipariş ile vasfına ve teklif formunda taahhüt edilen standardına uygun olmadığının raporla saptandığını, bunun üzerine derhal davalıya …’ın yaptığı test sonuçları bildirilerek ayıp ihbarında bulunulduğunu, ancak davalının, … tarafından yapılan testlere ve sonucuna itiraz ettiğinden, bu defa davalı yetkilisi ile birlikte Türkiye’de bu konuda en yetkin akredite kuruluş olan Türk Standartları Enstitüsüne (TSE) 12.11.2020 tarihinde Deney Talep Formu ile başvuruda bulunulmuş ve 13 makara konveyör bantla ilgili numuneler TSE’ye teslim edilmiş olduğunu, TSE tarafından verilen numuneler üzerinde yapılan laboratuvar incelemesi ve deneyler sonucunda hazırlanan raporlarda, üç makaranın standardına ve teklif ile siparişe uygun olduğu, ancak 10 makaranın ise, teknik ve sipariş ile boyuna kopma mukavemeti, aşınma direnci ile ilgili TSE standart değerlerini karşılamadığının tespit edildiğini, TSE’ye yaptırılan incelemeler ile ilgili olarak iki fatura halinde toplam 10.647,14.-TL. ödeme yapılmak zorunda kalındığını, konveyör bantların ayıplı olup olmadığının anlaşılabilmesi için bu konuda muayene ve deneye tabi tutulması gerektiğini, Bu deneylerin de AŞINMA ve MUKAVEMET testleri ile ancak bu konusunda uzman olan ve akredite edilmiş laboratuvarlarda bu testlere tutulmak suretiyle anlaşılabileceğini, yapılan deneyler sonucunda bu konuda akredite olan … ve TSE laboratuvarlarında yapılan muayene ve deneyler ile alınan ve birbirini teyit eden raporlar sonucunda 10 makara halindeki konveyör bantlarının gizli ayıplı olduğunun sabit olduğunu, konveyör bantlardan 10 makaranın ayıplı-kusurlu olduğunun anlaşılması ve sabit olması üzerine davalı firmanın kusurlu-ayıplı olan 10 makara konveyör bantları geri almak kaydı ile ödenen 1.923.341,00 TL’sının iade edilmesi için yapılan bütün görüşmeler ve çabaların boşa çıkması üzerine Ankara 58. Noterliğinden 23.03.2021 tarih ve 07654 yevmiye sayılı ihtarname keşide edilerek sipariş üzerine imal edilerek müvekkiline teslim edilen konveyör bantların bir kısmının TS EN ISO 14890 normunun şartlarını yerine getirmediği, ayıplı olduğu belirtilerek ödenen 1.923.341,00.-TL’nın iade edilmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin davalıya 26.03.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bu talebin yerine getirilmediğini, ihtarname için de 412,37.-TL masraf ödendiğini, davalı firmanın ihtara karşılık İzmir 27. Noterliğinden keşide ettikleri 09.04.2021 tarih ve 07148 yevmiye sayılı cevabi ihtarname ile talebin yerine getirilmeyeceğini belirttiğini” beyan etmiş olup dava konusu 10 makara halindeki konveyör bantların iade edilmesi kaydı ile, 1.923.341,00.-TL. mal bedeli,10.647,14.-TL (TSE muayene ve deney masrafı) ile 412,37.-TL noter masrafı olmak üzere toplam 1.934.400,51.-TL.’nın davalının temerrüde düştüğü 26.03.2021 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile; Taraflar arasında toplam bedeli 2.499.889,00 TL olan “120 cm, 14 mm. 3 kat- EP 315-6+2 H- düz bant Açık- 5560 m ile 100 cm,-16 mm- 4 kat- EP 200-6+4 H – düz bant- grade bant-845m” konveyör bant satışına ilişkin sözleşme kurulduğunu, akabinde davacı şirket çalışanı … tarafından davalı şirket çalışanı … ile 09.11.2020 tarihinde e-mail yolu ile iletişime geçilerek dava konusu mallara ilişkin numune alınıp … laboratuvarlarında test yapıldığı, davalı şirketin test sonuçları ile … test sonuçlarının farklı olduğu ve bu konuda görüş bildirilmesi talebi iletildiğini, müvekkili şirketi çalışanı … tarafından bantların kalibrasyon sertifikalı makineler ile test edildiğinin, sözleşmedeki standartları karşıladığının, numune alınırken bıçağın kaydırılması durumunda mukavemet değerlerinde farklılıklar çıkabileceğinin bildirildiğini, davacının Ankara 58. Noterliğinin 23.04.2021 tarihli ihtarnamesi ile dava konusu malların ayıplı olduğu ve satış bedelinin iadesini talep ettiklerini bildirdiğini, müvekkilinin İzmir 27.Noterliği’nin 09.04.2021 tarihli cevabi ihtarnamesi ile ayıp ihbarının süresi içinde olmadığı ve malların akde uygun teslim edildiğinin belirtildiğini, davalı müvekkili tarafından ilk ürün teslim tarihinin 02.10.2020 olduğunu, davacı tarafından … test raporlarında talep tarihinin 03.11.2020 olduğunun belirtildiğini, davacının malların ilk tesliminden bir ay sonra incelettirmek için başvuru yaptığını, dolayısıyla davacını hak düşürücü sürelere tabi muayene külfetini yerine getirmediğini, davacı şirket çalışanı ….tarafından gönderilen e-mail’in ayıp ihbarı niteliğinde olmadığını, davacı tarafından … tarihli ihtarnamesi ile söz konusu malların ayıplı olduğunun bildirildiğini, bu ihtarnamenin son mal tesliminden altı ay sonra keşide edildiğini, tacir olan davacının 8 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, taraflar arasında kararlaştırılan teknik şartname bulunmadığını, müvekkili şirkette yapılan test sonuçları ile yeniden numune alınarak yapılan test sonuçları arasında farklılık bulunmadığını, dava konusu mallara ilişkin olarak test yapılmadan önce numune alma şekli önem taşımakta olup davacının sunduğu raporlarda numunelerin ne şekilde alındığının belirsiz olduğunu, numunelere ait fotoğraflar incelendiğinde numunelerin alınırken kaydırma yapıldığının görüldüğünü, numune bıçaklarının kullanımında gerekli özenin gösterilmemesi halinde değer farklılıklarının ortaya çıkabileceğini, davacı tarafından hatalı olarak alınan numunelere binaen yapılan testlerin hukuki sonuç doğurmayacağını, davalı müvekkili şirket tarafından alınan numunelerle Tübitak’ta yaptırılan test sonuçlarında davalının edimini gereği gibi ifa ettiğinin görüldüğünü, dava konusu mallara ilişkin müvekkili şirket tarafından sunulan test sonuçları ile davalı tarafından yapılan test sonuçları arasında farklılıklar olduğu kabul edilse dahi işbu farklılıkların standart sapma kadar olduğunu ve dava konusu malların niteliğini değiştirmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, bu yönlerde bir iddia ve itirazda bulunulmadığı gibi Mahkememizin de görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan taraf vekilleri sulh olmalarının mümkün olmadığını ve arabuluculuğa başvurmak istemediklerini belirtmişlerdir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, davacı vekili tarafından teklif formu, sipariş formu, faturalar, banka ödeme belgeleri, irsaliyeler, bant konveyör bantların teslim tablosu, laboratuvar test raporları, yazışmalar, deney talep formu, numune sarf ve teslim tutanakları, TSE muayene ve deney raporları, masaf faturaları, ihtarname ve tebliğ belgesi, cevabi ihtarname, arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Mahkememizce …’tan davaya konu konveyör bantlarına ilişkin hakediş dosyasının ve labaratuar test sonuçlarına ilişkin bilgi-belgeler getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce iki makine mühendisi ve bir sözleşme-hesap bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen rapor-ek raporda sonuç olarak; Ürünlen üzerinde yapılan inceleme sonucunda dava konusu 10 adet konveyör bandının gizli ayıplı olup, davacının ayıplı mal bedeli kapsamında (davacı talebinde belirtildiği üzere ayıplı malların davalıya teslimi ile) davalıya ödediğini 1.923.341,00 TL, muayene bedeli kapsamında davacının beyanı esas alındığı takdirde 10.647,14 TL, dosyadaki belgeler esas alındığı takdirde 7.531,94 TL davalıdan tahsilini talep edebileceği belirtilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından 23/09/2022 tarihli dilekçesi ile tarafsızlığından şüphe edildiği iddiası ile, bilirkişilerin reddi talebinde bulunmuş ise de; Ret sebepleri HMK’nun 272.maddesi delaletiyle 36.maddesinde düzenlenmiştir.
HMK’nun 36.maddesinde; “(1) Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir: a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması. b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması. c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması.(1) ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması. d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması.” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı vekili bilirkişinin tarafsız olmadığına ilişkin red sebebi olarak, bilirkişilerin delilleri değerlendirmeye almadığını göstermiştir. Belirtilen red sebebi HMK’nun 36.maddesinde belirtilen red sebepleri arasında yer almadığı gibi, tek başına eldeki dava yönünden bilirkişinin tarafsızlığı şüphesini gerektirecek bir sebep te değildir. Kaldı ki bu husus Mahkememizce gerekçeli kararda değerlendirilecektir ve yasa yolu da açık bulunmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bilirkişinin reddi talebinin reddine karar verilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine yönelik olup, davacı işveren, davalı yüklenici konumundadır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, getirtilen bilgi-belgeler, bilirkişi heyeti raporu-ek raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Dava yanlar arasında akdedilen 28.08.2020 tarihli sözleşmeden kaynaklanmakta olup, davacının ayıplı olarak teslim edildiği öne sürülen 10 adet konveyör bant bedeli ile muayene ve deney masrafları ile noter giderinin temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili, yanlar arasında kurulan konveyör bant satışına ilişkin satış sözleşmesi uyarınca, davalının piyasa standartlarının üzerinde bir kalitede ve akde uygun ayıpsız şekilde konveyör bantlarını davacıya teslim ettiğini, davalının 8 gün içinde de ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında; davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında eser sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme gereği 13 adet makara halindeki konveyör bantların davalı tarafından üretilerek davacıya teslim edildiği, bedelinin davacı tarafından ödendiği konularında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; davalının ürettiği 13 adet konveyör bandından 10 adedinin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli ayıp olup olmadığı, davacının ihbar sürelerine uyup uymadığı, davacının dava tarihi itibariyle ayıplı olduğu iddia edilen ürünler nedeniyle mal bedeli ve masraf alacağının olup olmadığı, varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan iki makine mühendisi ve bir sözleşme-hesap bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi heyet-ek raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu-ek raporu, tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Bilirkişi heyeti tarafından davaya konu konveyör bantları üzerinde yerinde inceleme yapılmış; Dava konusu konveyör bantlarına ilişkin davalı şirket tarafından sunulan test sonuçları ile davacı tarafından … tarafından akridite edilmiş, … Termik Santraller Daire Başkanlığı, Kimya Laboratuvar İşletme Müdürlüğü Laboratuvarları ve TSE Deney ve Kalibrasyon Başkanlığı, Elektroteknik ve Kimya Laboratuvarları Gurup Başkanlığı, Kimya Laboratuvarı Gebze Müdürlüğü Laboratuvarlarında yaptırılan test sonuçlarından, (testler arasında ölçülen parametrelerde farklılık olduğu bu farklılıkların standart sapma dışında olduğu, dava konusu malların homojen yapısının düzensiz olması, laboratuvar testlerinde bant’ın boyuna kopma mukavemetinin standartlarda belirtilen değerlerin altında olması, bant malzemesinin niteliğini değiştirmesi nedeniyle davaya konu bantların kabulünün fen ve sanat kurallarına, … ve TSE laboratuvar test sonuçlarının ilgili standartlara teknik olarak uygun olmadığından) TSE laboratuvar test sonuçları esas alınmış ve boyuna kopma testlerinin 10 adet makara için uygun olmadığı tespit edilmiş olup, uygun olmayan hususun duyu arganları ile basit fiziki inceleme sonucunda tespitinin mümkün olmadığı ve malların gizli ayıplı olduğu kanaatine varılmıştır.
Ayıbın gizli nitelikte olması ve 8 günlük süre içerisindeki incelemede de tespit edilememesi durumunda TBK m. 223 hükmüne göre, alıcı ayıbın ortaya çıkmasıyla birlikte hemen satıcıya bildirmekle yükümlüdür.
Somut olayda; davacının davalı yükleniciden imali ile teslimi teslimi istenen 13 makara halindeki konveyör bantların 02.10.2020 tarihinden itibaren olmak üzere parça parça olmak üzere en son 28.10.2020 tarihinde tamamının teslim edildiği anlaşılmıştır. … Kimya Laboratuvar İşletme Müdürlüğü tarafından tanzim edilen BL20-43 nolu bant laboratuvarı test raporunun tarihinin 06.11.2020 olduğu görülmüştür. Bu bağlamda davacı iş sahibinin dava konusu eserde mevcut gizli ayıbı 06.11.2020 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekecektir. Davalı şirket çalışanı …. tarafından davalı şirket çalışanı …’ye hitaben 09.11.2020 tarihinde göndermiş olduğu mailde dava konusu konveyör bantlara ilişkin davalının test değerleri ile … tarafından yapılan testlerde farklılık olduğu bildirilmiş olup davalının görüşü talep edilmiştir. Eser sözleşmeleri kapsamında ayıp bildiriminde bulunulurken ayıbın yüklenicinin anlayabileceği şekilde genel hatları ile belirtilmesi yeterli olup iş sahibinden ayıbın tüm ayrıntılarının detaylandırılması beklenmemektedir. Ancak ayıp bildirimi yüklenicinin değerlendirme yapmasını sağlayacak nitelikte olmalı, ayıbın kapsamını içermelidir. Bununla birlikte ayıp bildiriminde iş sahibinin seçimlik haklarını belirtmesi veya tazminat hakkını saklı tutması zorunlu olmayıp daha sonra bu hakların kullanılması mümkündür. Bu bağlamda davacı şirket tarafından davalı şirkete karşı 09.11.2020 tarihinde, süresinde ayıp bildiriminde bulunulduğunu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle; Davacının ayıplı mal bedeli kapsamında (davacının da talep ettiği üzere) davalıya ödediğini 1.923.341,00 TL’nin iadesini talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı yüklenicinin imalatını ve teslimini üstlendiği 13 adet makaradan ayıplı olduğu tespit edilen 10 adet makaranın bedeli ile birlikte aynı zamanda TSE muayene ve deney masraflarını ve noter masrafını da talep etmiştir. TBK m.475 uyarınca iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Eserde meydana gelen ayıp eserde zarara yol açtığı gibi iş sahibinin malvarlığında da azalmaya yol açabilmektedir. Bu azalmalar ile ayıp arasında bir nedensellik bağı bulunması ve yüklenicinin ayıptan dolayı kusurlu olması gerekmektedir. Yüklenicinin kusurlu olup olmadığı noktasındaki ispat yükü ise yüklenicide olup yüklenici kusursuzluğunu ispatlamadığı sürece kusurlu kabul edilmektedir. Dosya kapsamında davalı yüklenicinin kusursuzluğunu ortaya koyan herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığından yüklenicinin kusurlu olduğunu kabul etmek gerekmiştir. Eserdeki ayıbın ortaya çıkarılması için yapılan muayene masrafları ile zararının ayıp nedeniyle ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.
Belirtilen nedenlerle; Davacının TSE muayene deney masraflarını isteyebileceği, bu bağlamda muayene bedeli kapsamında dosyaya ibraz edilen iki adet fatura bedeli olan 10.647,14 TL’yi talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Ayrıca; Davacının davalıya keşide ettiği, 23/03/2021 tarih ve 07654 yev. no.lu ihtarnamenin (malı iade edeceklerini beyanla bedelin ödenmesi talepli), 07/04/2021 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, ancak ihtarnamede ödeme hususunda süre verilmediği, bu nedenle temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği ve bu tarihten itibaren davacının faiz talebinde bulunabileceği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Davanın kabulü ile; Dava konusu 10 makara halindeki konveyör bandının davalıya iade edilmesi kaydıyla; 1.923.341,00 TL mal bedeli, 10.647,14 TL masraf olmak üzere toplam 1.933.988,14 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ İLE,
Dava konusu 10 makara halindeki konveyör bandının davalıya iade edilmesi kaydıyla; 1.923.341,00 TL mal bedeli, 10.647,14 TL masraf olmak üzere toplam 1.933.988,14 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (ihtarname masrafının yargılama giderlerine dahil edilmesine),
Alınması gereken 132.110,73 TL harçtan peşin alınan 33.034,73 TL harcın mahsubu ile eksik 99.076,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 33.102,53 TL harç, davacı tarafından yapılan, ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 12.825,60 TL yargılama gideri ile 412,37 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 46.340,5‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6102 sayılı TTK’nun 5/A-1. maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince hesaplanan ve Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 195.699,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022