Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/313 E. 2022/963 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/313 Esas
KARAR NO : 2022/963

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı şirket arasında ürün satışı konusunda anlaşıldığını, davalı ile ürünün nakliye ve gümrük işlemlerinin yapılması hususunda anlaşıldığını, ürünün nakliye sırasında hasarlandığını, davalı tarafça 1.947,00 Euro bedelli hasarın giderilmediğini, hasar nedeni ile gümrükleme işlemlerinin uzadığını ve müvekkilinin bu nedenle 1.184,54 TL ceza ödemek zorunda kaldığını, zararın davalı tarafça giderilmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 21.044,00 TL zararın ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yeni delil sunmasına muvafakatinin bulunmadığını, zararla eylem arasında illiyet bağı bulunduğunun ispatı gerektiği, zararın karşılanması teklif edilmiş ise de davacı tarafça kötü niyetli olarak kabul edilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, dava dışı sigorta nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, nakliye ve gümrük evrakı, sözleşme, fatura, ihtarnameler dosya arasına alınmıştır.
Makine mühendisi ve taşıma hukukundan anlar nitelikli hesap bilirkişi 01/08/2022 tarihli raporunda; davaya konu cihazı kargo işlemi esnasında sigortalı sorumluluğunda gerçekleştirilen sevkiyat hazırlıkları sırasında ahşap sandık ambalajlı emtianın forklift bıçak darbesi sonucu hasara uğradığı, yetkili firmanın vermiş olduğu 1.947,00 Avro hasar bedelinin rayice uygun olduğu, gecikmeden dolayı davacı tarafından geç gümrükleme nedeniyle belge mukabili ödenen cezaların karşılığı ödemelerin toplamının 1.184,54 TL olduğunu, ekspertiz raporundaki fotoğraflar ile olayın uygunluk arz ettiği, sigortalının, kapalı alana sahip depo sınırları içerisinde gerçekleştireceği depolama faaliyetlerinden dolayı, bir sözleşmeye bağlı olarak depolama amacı ile emaneten sigortalının kontrolüne ve sorumluluğunda bırakılan üçüncü şahıslara ait emtianın depo sınırları içerisinde yer değiştirme, istifleme, yükleme, boşaltma faaliyetleri esnasında davalı firma çalışanlarının gerekli özen ve dikkati göstermediğinden olayın ve zararın oluşumundan etken davranışı nedeni ile olayda tam kusurlu olduğunu dosyada mevcut belgelerden taşıma akdinin varlığı tespit edilememiş olduğundan, takdiri mahkemeye ait olmakla derdest uyuşmazlığın davacıya ait ürünün depolanmasına dair taraflar arasındaki faturaya dayalı bir akdi ilişkiden kaynaklandığı, taşımaya konu emtiada bir zarar meydana geldiği, bu zararın davalıya ait depoda meydana geldiği hususunda taraflar arasında bir muaraza bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından talep edilen miktar ile davalı tarafından tazmin edileceği belirtilen miktar arasındaki farktan ibaret olduğunu, üründe meydana gelen zararın davacının belirttiği şekilde ve miktarda olduğunu, somut olayda davalının depo işletmecisi olup davacı tarafından kendisine teslim edilen ürünü saklamak ve davacıya veya onun yetkili kıldığı kişiye geri vermek borcu altına girdiğini, bu durumda ürünün davalı tarafından taşıyıcı/alt (füli) taşıyıcıya davacının talimatı ve bilgisi dâhilinde teslim edilmesi, saklayanın geri verme borcunun ifasına tekabül ettiğini, saklayanın saklananda meydana gelen zarardan sorumlu olmaması için bu zararın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu ispat etmesi gerektiğini, bu konuda takdirin Mahkeme’ye ait olduğunu, temerrüt yönünden ihtamamenin tebliğ tarihi belirlenemediğinden hesaplama yapılamadığını bildirmişlerdir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, depolama sözleşmesi kapsamında meydana gelen zararın kusurlu yandan tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın ilk itiraz ve dava şartı yokluğuna ilişkin itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 18/10/2022 tarihli beyanında, dava dilekçesinin netice kısmında alacağın dava tarihindeki kur üzerinden TL cinsinden değerini belirtmiş ise de seçimlik haklarını yabancı para alacağı yönünden kullanmak istediklerini bildirmiştir. TBK’nın 99. maddesine göre; “… kapsamında ülke parası ile belirlenen para borcu, aksi kararlaştırılmadığı sürece, yabancı para birimi ile ödenemez. Yabancı para birimi ile belirlenen para borcu ise ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenebilir.” Bu düzenleme ile yabancı para borcunun ödeme gününde ödenmemesi halinde alacaklıya seçimlik haklar sunulmuş olup bu hakların kullanılmasına ilişkin irade beyanı inşai (yenilik doğrucu) sonuçlar doğurduğundan dönmenin mümkün olmadığı ve davacı seçimlik hakkını dava açarken “TL” üzerinden kullanmış olmakla bu tercihinden dönerek “EURO” cinsinden talepte bulunamayacağından (Ankara BAM 3. HD 2022/1411 esas 2022/1640 karar sayılı ilamı) davacının talebinin TL cinsinden değerlendirilmesi gerekmiştir.
Toplanan delillere göre, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dosyada mevcut evrak dikkate alındığında uyuşmazlığın taşıma sözleşmesinden değil depolama sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının satın almış olduğu ürünün davalıya ait depo içinde yer değiştirme sırasında tahta paletlerin kırılması neticesinde zararlandığı, her ne kadar davalı zararla eylemleri arasında illiyet bağı bulunmadığını savunmuş ise de paletlerin kırıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, bilirkişi heyeti tarafından zararla olay arasında uyum bulunduğu belirlenmekle illiyet bağının bulunmadığı savunmasına itibar etmenin mümkün olmadığı ve davalı çalışanlarının kusuru bulunduğu anlaşılmakla zarardan davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldığı, tarafların zararın miktarı konusunda anlaşamadığı, bilirkişi tarafından servis belirlemesine itibar etmek gerektiği konusundaki görüşün yerinde olduğu konusunda Mahkememizde de kanaat oluştuğu, bu hali ile hasar bedeline ilişkin davacının davasının sübut bulduğu, hasar nedeni ile gümrükleme işlemlerinin geciktiği ve davacının bu nedenle ceza ödediği, buna ilişkin faturaların dosyada mevcut olduğu, hasardan davalı sorumlu olmakla doğrudan zarar niteliğinde kabul edilebilecek bu zarar kaleminden de davalının sorumlu olacağı ve davacının davasının bu hali ile sübut bulduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
21.044,00 TL’nin 30/08/2020 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.437,52 TL harçtan peşin alınan 359,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.078,14 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 2.122,00 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 359,38 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸