Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/303 E. 2021/595 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/303 Esas – 2021/595
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/303 Esas
KARAR NO : 2021/595
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin sahibi ve işletmecisi olduğu Özel … Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Merkezi’nde işçi statüsünde kadrolu hekim sıfatıyla çalışmaya başladığını, sonrasında kadrolu ve anlaşmalı hekim olarak çalışmaya devam ettiğini, görevden ayrılmadan önce çalıştığı bölümde bölüm başkanlığını yürüttüğünü anlaşmalı doktor sıfatıyla görev yaptığı sırada hastanenin fiziki mekan ve imkanlarının kullandırıldığını, karşılığında da doktor tarafından ücretinin ödendiğini, davalının kasıtlı olarak yanıltıcı ve gerçek dışı beyanlarla doktorlara verilen pakit ücretlendirmeye aykırı davrandığını, vakalar ile fatura tutarı, süre, maliyet, ödeyici kurum gibi bilgilerle uyumsuzluk ve dengesizlik bulunduğunu, tek paket üzerinden bilgi verdiğini, yapılan işlemlerin bildirilenden farklı ve çok sayıda olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine sözleşmenin feshedildiğini, davalının kadrolu ve anlaşmalı hekim statüsünde hizmet verdiği hastalar ile muayenesinden getirdiği hastalarda farklı uygulamalar yaptığını ve eksik bilgi verdiğini, bu nedenle hastanenin giderleri arttığı gibi gelirlerinde de eksilme meydana geldiğini, gerçek zararın tüm işlemlerin denetlenmesi ile ortaya çıkabileceğini iddia ederek zararın tespiti ile şimdilik 50.000,00 TL’nin zarar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin muayeneden getirip davacı hastanenin imkanlarını kullandığı uygulamalarda kullanılan paket sisteminin davacı tarafça yanlış değerlendirildiğini, müvekkilinin 2016 yılından bu yana aynı şekilde uygulama yapıp davacının da bunu onaylayıp muhasebeleştirdiğini, böylelikle işyeri uygulaması haline geldiğini, paket içeriğinin ne şekilde uygulanacağının müvekkiline bildirilmediğini, bu hususta davalının imzalı bir beyanının da bulunmadığını, beş yıl boyunca böyle bir uyarıda bulunmadıklarını, ameliyathane kontrolörü tarafından da işlem onaylarının yapıldığını, genel müdür yardımcısı ve işveren vekili ile birlikte çalıştıkları dönemde de her iki doktor tarafından aynı şekilde uygulama yapıldığını, bu durumun Ankara …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …d.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, aynı uygulama yapıldığı halde müvekkilinin iş akdinin İş Kanunu’nun 25/II-e maddesi uyarınca yüz kızartıcı suçla itham edilerek feshedildiğini, davacı iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı doktorun davacı hastanenin fiziki imkanlarını kullanırken haksız işlemlerinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar belirtilmiş olup buna göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için; kanuni düzenleme ile görevin Ticaret Mahkemesine verilmesi veya TTK’nun 4. maddesinde sayılan unsurları taşıması (TTK’da yer alması veya TTK’nun 4/1 b, c, d, e, f fıkralarındaki davalardan olması) ya da her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan dava olması gerekmektedir.
TTK’nun 5. maddesinde ticari davalara ticaret mahkemelerinde bakılacağı, ticaret mahkemeleri ile diğer mahkemeler ve Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Görev hususu kamu düzenindendir ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalının muayenesinde bakığı hastalar için hastanenin fiziki imkanlarını kullanırken haksız eylemlerinden dolayı davacının zarara uğradığı iddiası ile eldeki davanın açıldığı, davalının muayenehanesinde doktor olarak faaliyet göstermesi karşısında serbest meslek erbabı kabul edilebileceği, ticari bir eşletmesinin bulunduğundan söz edilemeyeceği, bu hususta davalıya ait SGK ve GİB kayıtlarının da dosyaya alındığı, bu hali ile davalının tacir olduğunun kabulünün mümkün olmadığı (Ankara BAM 4. HD …. karar), davacının serbest meslek erbabı olarak faaliyetlerinden kaynaklanan ve haksız fiile dayandırılan alacağın kanunda sayılan ticari işlerden ve ticaret mahkemesinin yasal olarak görevlendirildiği işlerden de olmadığı dikkate alındığında eldeki davanın ticari dava niteliğinde olmadığı değerlendirilerek, davaya genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin bakması gerekeceği kanaati ile Mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın görev dava şartı yönünden usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi halde HMK’nun 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-Yargılama giderleri ve harç konusunun görevli ve yetkili Mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/09/2021