Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2022/879 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/276
KARAR NO : 2022/879

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
K.YAZIM TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhinde, dayanak mal/malzeme alım faturalarına istinaden, Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile Genel Haciz Yoluyla İcra Takibi başlatıldığını, davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı tarafından icra dosyasına 05/03/2021 tarihinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı-borçlunun yapmış olduğu itirazın her türlü hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkide müvekkilini dayalıya fatura karşılığı mal sattığını, bu malları teslim ederek ticari defterine işlediğini, davalı tarafından icra takibi ve dava konusu olan 3.310,74 TL’nin ödenmediğini, davalı şirketin itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu şirketin %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesine, dava masraf ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası,
Dayanak faturalar.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının …, borçlunun … olduğu; 3.310,74 TL alacak için 04/02/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 05/03/2021 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 30/09/2022 tarihli raporda: davacı şirketin 2020 yılı ticari/yasal defterleri incelenmiş ve defterlerin elektronik ortamda tutulduğunun görüldüğünü, davacı şirketin 2020 yılı ticari/yasal defterlerinin e defter beratlarının süresi içerisinde vergi idaresine onaya sunulduğu ve vergi idaresince onaylandığını, bu bağlamda söz konusu ticari defterlerin davacı lehine ve aleyhine delil olma niteliğine haiz olduklarının görüldüğünü, elektronik defter tutanlar için hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçtiğini, bu kayıtlara göre, 2020 yılında davacı tarafça davalıya hitaben toplam 6.084,26 TL’lik fatura düzenlenerek bu miktarda satış yapıldığını, bu faturalara karşılık olarak davalı taraftan 2.773,52 TL tahsil edildiğini, sonuç itibariyle davacının davalıdan 3.310,74 TL alacağının kaldığını, davalıdan başkaca bir tahsilat yapılamadığının görüldüğünü, davalı taraf borca karşılık ödeme yaptığına dair herhangi bir belge ibraz etmediği gibi, ticari/yasal defterlerini de ibraz etmediğini, bu duruma göre, takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalıdan 3.310,74 TL alacaklı olduğunu, bu alacağın takibe dayanak olarak gösterilen faturalardan kaynaklandığını bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazin iptali olup, itirazın süresinde olup olmadığı, takibin durup durmadığı, davacının düzenlediği fatura içeriği ile ilgili taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığı, faturadaki malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, davacının alacağı var ise miktarının uyuşmazlık konusudur.
İcra dosyası ve davacının ticari defterleri incelenmiştir.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nun 222. maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” olarak ifade edilmiştir.
Dava, ticari defter ve kayıtlar, ibraz olunan fatura örnekleri bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip alacaklısının davacı Şirketi, takip borçlusunun davalı şirket olduğu halde 3.310,74 TL alacak için 04/02/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 05/03/2021 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu, davanın yasal süresinde açıldığı, davacı şirketin 2020 yılı ticari/yasal defterleri incelenmiş ve defterlerin elektronik ortamda tutulduğunun görüldüğünü, davacı şirketin 2020 yılı ticari/yasal defterlerinin e defter beratlarının süresi içerisinde vergi idaresine onaya sunulduğu ve vergi idaresince onaylandığını, bu bağlamda söz konusu ticari defterlerin davacı lehine ve aleyhine delil olma niteliğine haiz olduklarının görüldüğünü, elektronik defter tutanlar için hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçtiğini, bu kayıtlara göre, 2020 yılında davacı tarafça davalıya hitaben toplam 6.084,26 TL’lik fatura düzenlenerek bu miktarda satış yapıldığını, bu faturalara karşılık olarak davalı taraftan 2.773,52 TL tahsil edildiğini, sonuç itibariyle davacının davalıdan 3.310,74 TL alacağının kaldığı davalı taraf borca karşılık ödeme yaptığına dair herhangi bir belge ibraz etmediği gibi, ticari/yasal defterlerini de ibraz etmediğini, bu duruma göre, takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalıdan 3.310,74 TL alacaklı olduğu, alacak likit olmakla hükmedilen tutarın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatı olan 662,14TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Ankara …İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı dosyasına davalının itirazının İPTALİ ile takibin 3.310,74 asıl alacak üzerinden devamına,
2-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesine,
3-Hükmedilen tutarın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatı olan 662,14TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 226,16TL harçtan peşin alınan 59,30TL’nin düşümü ile eksik 166,86TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan toplam 127,10TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 3.310,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 600,00 TL, davetiye ve müzekere tebligat gideri:190,10 TL olmak üzere toplam 790,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/11/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]