Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2023/717 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/261 Esas – 2023/717
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/261 Esas
KARAR NO : 2023/717

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2-…
3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 4- …
5- …

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 17/10/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; hizmet alım işini ihale yasalarının ilgili maddeleri gereğince davalı şirketlerin üstlendiğini, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçilerden …’ın işten ayrıldığını, dava dışı işçiye arabuluculuk neticesinde 27.709,00 TL ödeme yapıldığını, ihale evrakı ve sözleşmeler gereğince davalı şirketlerin çalıştırdıkları dönemlere ilişkin işçi alacaklarından sorumlu oldukları iddiası ile bakiye 14.723,00 TL kurum alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/06/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 15.281,00 TL’ye artırmıştır.
Davalılar …, …, … şirketler vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, görevsiz mahkemede dava açıldığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, sorumluluğun asıl işveren konumunda olan davacıda olduğunu savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmadıkları görülmüştür.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler, dava dışı işçiye ait … kayıtları ve işçiye yapılan ödemelere ilişkin evrak dosya arasına konulmuştur.
Hesap uzmanı bilirkişiden 09/03/2022 tarihli ön raporundan sonra alınan 16/04/2023 tarihli raporda; dava dışı işçinin davalılar nezdide alıştığı dönemlerle sınırlı olmak kaydı ile hesaplama yapılarak 3.308,26 TL’sinden … ve … şirketlerinin müştereken müteselsilen, 3.505,18 TL’sinden … şirketinin, 561,22 TL’sinden … şirketinin, 4.657,16 TL’sinden … şirketinin, 3.249,18 TL’sinden … şirketinin sorumlu olduğu belirtilmiştir. Rapor oluşa ve dosya içeriğine uygun olup yalnız talep sonucundan fazlası hesaplandığından Mahkememizce resen talep doğrultusunda hesaplama yapılarak rapor hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava; işçilik alacaklarının rucuen tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketlerin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdıkları, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, davacı kurumun da davalı şirketlerle yapmış olduğu sözleşme gereğince davalı şirket çalışanına ödeme yaptığı, eldeki dava ile ödemenin rücuen tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davalı yan her ne kadar dava ve ıslaha karşı zamanaşımı savunmasında bulunmuş ise de, uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklanması ve ödeme tarihi itibari ile zamanaşımının işlemeye başlayacak olması gözetilerek zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Yine tarafların tacir olması karşısında görev itirazının da yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde belirtildiği şekilde, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, ancak bu sorumluluğun dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumluk niteliğinde olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır,” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları ve ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceğinin açıkça belirtildiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından da son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır (… karar sayılı ilamı).
İşçilik alacakları ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekeceğinden (… karar sayılı ilamı) ve taraflar arasındaki sözleşmede açık hüküm bulunduğu gözetilerek davalıların ödemenin tamamından sorumlu olacağı değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor uyarınca dava dışı işçinin davalılar nezdinde çalıştığı dönem itibari ile hesaplanan bedel üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalılar daha önce temerrüte düşürülmediğinden dava tarihi itibari ile (…. karar sayılı, … karar sayılı ilamı) davalılardan avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
3.308,26 TL rücuen alacağın davalılar … ve … şirketlerinden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 3.505,18 TL’nin davalı … şirketinden, 561,22 TL’nin davalı … şirketinden, 4.657,16 TL’nin davalı … şirketinden, 3.249,18 TL’nin davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine.
Alınması gereken 1.043,85 TL harçtan peşin alınan 251,44 TL ve sonradan yatırılan 10,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 782,41 TL’nin 169,39 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 179,47 TL’sinin davalı … şirketinden, 28,74 TL’sinin davalı … şirketinden, 238,45 TL’sinin davalı … şirketinden, 166,36 TL’sinin davalı … şirketinden alınarak Hazine’ye irat kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 285,77 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 302,78 TL’sinin davalı … şirketinden, 48,48 TL’sinin davalı … şirketinden, 402,29 TL’sinin davalı … şirketinden, 280,67 TL’sinin davalı … şirketinden alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 15.281,00 TL vekalet ücretinin 3.308,26 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 3.505,18 TL’sinin davalı … şirketinden, 561,22 TL’sinin davalı … şirketinden, 4.657,16 TL’sinin davalı … şirketinden, 3.249,18 TL’sinin davalı … şirketindenalınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan ve UYAP sisteminde kayılı olan 1.690,10 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça yatırılan 251,44 TL peşin ve sonradan yatırılan 10,00 TL harcın 422,50 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 448,65 TL’sinin davalı … şirketinden, 71,67 TL’sinin davalı … şirketinden, 594,77 TL’sinin davalı … şirketinden, 414,95 TL’sinin davalı … şirketinden davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek üzerine yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/10/2023

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸