Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2021/740 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/257 Esas
KARAR NO : 2021/740

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe dayanak çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkili ile takipteki diğer taraflar arasında hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını ve hatta tanımadığını, müvekkilinin ticari faaliyetinin bulunmadığını, bu takip nedeni ile müvekkilinin aracına haciz konulduğunu, ancak yaşı nedeni ile araca ihtiyaç duyduğunu, ciro silsilesinde yazılı TC kimlik numarasının müvekiline ait olmadığını, iddia ederek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyası incelendiğinde dosya borçlusunun … değil … olduğunu, davacının borçlu olarak eklenmesinin icra müdürlüğünün hatası olduğunu, hatanın düzeltilmesi için icra müdürlüğüne başvuru yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, çeke dayalı başlatılan icra takibi kapsamında imza inkarı nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası dosyaya konulmuştur.
Dava konusu çekteki cirantanın davacı olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının icra dosyasında borçlu sıfatıyla eklenmesinin icra müdürlüğünün hatası neticesinde olup olmadığı, düzeltme talebi neticesinde davanın görülmesinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
İcra dosyasında yapılan incelemede, takibe konu çekteki cirantanın … değil … olduğu, ismin altındaki TC kimlik numarasının bir önceki ciranta olan …’a ait olduğu, davalı tarafça da borçlunun davacı olmadığının ikrar edildiği anlaşılmıştır. Davalı alacaklının öncelikle davacının TC kimlik numarasının sisteme kaydedilmesi talebinde bulunduğu, numaranın …’a ait olduğu ve sistemde zaten kayıtlı olduğundan bahisle talebin reddedildiği, sonrasında davalı alacaklı tarafından davacının TC kimlik numarası bildirilerek sisteme borçlu olarak kaydının istendiği, icra müdürlüğünce talebin genişletilmesi mahiyetinde olduğundan talebin reddedildiği anlaşılmaktadır.
İcra dosyası arasında fiziken davacının borçlu olarak kabul edildiğine ilişkin evrak bulunmamakta, ancak davacı adına ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı tarafından Ankara …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile imza itirazında bulunduğu, Mahkemece davacıya ödeme emrinin 31/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının süresinden sonra başvuruda bulunması nedeni ile süre yönünden davanın reddine karar verildiği, davalı alacaklının cevap dilekçesinde davacının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle savunmada bulunduğu, neticeten icra takibinde davacının aracına haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Davalının, dava tarihinden sonra, davacının taraf sıfatının silinmesini talep ettiği, bu hali ile davalının davacının taraf olarak kaydının icra müdürlüğünün hatası ile olduğuna ilişkin savunmasına itibar edilemeyeceği değerlendirilmiştir. İcra dosyasına, davalı alacaklının talebi üzerine borçlu olarak taraf olarak kaydedildiği ve icra takip dosyasının derdest olması ve davacının aracının hacizli olması nedeni ile davalının talepte bulunmasının tek başına davacının hukuki yararını ortadan kaldırıldığından söz edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacının davasının sübut bulduğu ve takip başladıktan sonra davalının borçluya ulaşamaması nedeni ile davacıya takibe ekletmesi ve yargılama sırasında taraf sıfatının silinmesi için başvuruda bulunması gözetilerek davalı aleyhine kötüniyet tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kabulü ile,
… Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına dayanak çek nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından talebin reddine,
Alınması gereken 3.642,17 TL harçtan peşin alınan 910,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.731,62 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 7.731,38 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 89,50 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 910,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021
Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]