Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/242 E. 2022/876 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/242
KARAR NO : 2022/876
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 14/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … Bilişim Sistemleri Anonim Şirketi ile davalı şirket … ve Ankara …İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasının borçlularından olan … Sağlık Ürünleri İnşaat Anonim Şirketi arasında 11.08.2014 tarihinde bir eser sözleşmesi akdedildiğini, İşbu sözleşme ile yüklenici konumunda bulunan müvekkilinin taahhüt etmiş olduğu işin “SGK Yenimahalle Hizmet Sunum Genel Müdürlüğü Hizmet Binası ve Bilgi İşlem Merkezi Yapım İşi” projesi kapsamındaki Biyometrik Geçiş Sisteminin aktif ve pasif ürünlerinin teminini, montajını, devreye alma ve periyodik bakım onarım işlerinin anahtar teslim yapım işi olduğunu, müvekkili şirket sözleşme ile üstlenmiş olduğu işi eksiksiz bir biçimde tamamladığını,bu durumun iş mahallerine gidilerek tanzim edilen ve altında davalı şirket yetkililerinin de imzasının bulunduğu İşyeri Teslim Tutanağı ile sabit olduğunu, bu güne kadar davalı yanca ayıp ihbarı, eksik iş yapıldığına ilişkin ihtarda da bulunulmadığını, sözleşmeye konu 94 adet kapının malzeme ve montaj kısmı 211.500,00-TL + KDV ; Kapı Geçiş Cihaz Yazılımı 70.030,00-TL Kontrol Yönetim Yazılımı 18.470,00-TL olarak taraflarca belirlendiğini, Sözleşmeyle – belirlenen – fiyatlandırma doğrultusunda yapılan iş karşılığında yapılacak ödeme sözleşmenin imzalanmasına müteakip müvekkile 100.000,00-TL tutarlı 30 günlük avans mukabili çek ve işin teslimi ve fatura düzenlenmesine müteakip (bakiye için) 60 günlük çek ile ödeneceğin müvekkili şirket tarafından 0S.09.2014 tarihinde faturaları sözleşmede belirlendiği üzere düzenlendiğini, akabinde müvekkile fatura karşılığında ödenecek bedel içindavalı yanca – 88.500,00-TL bedelli çek düzenlendiğini ve 19.02.2016 tarihinde ibraz edilen çek’in karşılıksız çıktığını, İşbu çeke ilişkin olarak muhattap banka tarafından çek yaprağının garanti kapsamında taraflarına 1.290,00-TL ödeme yapıldığını, ödenmesi gereken 87.210,00-TL bedelin taraflarınca 24.06.2020 tarihinde Ankara …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, Ödeme emrinin davalıya 27.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket’in 29.01.2021 tarihinde müvekkile herhangi bir borcunun bulunmadıklarından bahisle borca itiraz talebinde bulunduğunu, başlatılan icra takibinin davacı yönünden durdurulduğunu belirterek; tüm bu nedenlerle, Davalı borçlunun Ankara …İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin 138.924,94-TL üzerinden devamına, takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun takip konusu alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 29.08.2012 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ihale ettiği … İnşaat İşletme ve Anonim Şirketi’nin ihale makamı sıfatı ile yüklenici müvekkili firma … Tur.İnş. İç ve Dış Tic. Ltd.Şti ve … Sağlık Ürünleri İnş.AŞ. Adi ortaklığı arasında imzalanan sözleşme kapsamında, davacı firma ile müvekkili firma arasında, 11.08.2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre davacı firmanın taşeron firma olarak proje kapsamında Biyometrik Geçiş Sisteminin ( Damar Okuma Sistemi ) aktif ve pasif ürünlerinin teminini, montajını, devreye alma ve periyodik bakım onarım işlerinin anahtar teslim yapım işinden sorumlu olduğunu, davacı firmanın işi teslim ettiğini fakat davacı firma tarafından yapılan sistemlerin sürekli arıza verdiğini, bir çoğunun hiç çalışmadığını, bu sebeple sistemlerde kullanılan cihazlar istenilen performansı hiç bir zaman sağlayamadığını, müvekkili firmaca davacı firmaya yapılan hizmetin ayıplı olduğu, çalışmadığı derhal bildirildiğini ücretsiz onarım talep edildiğini,sözleşme konusu hizmetin ayıplı olmasına rağmen davacı yana sözleşme bedelinin ödendiğini, kalan tutar olan dava konusu 87.210 TL’nin davacı firma ile yapılan görüşme sonucu sistemlerdeki arızanın giderilmesi sonrasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacı firmanın sistemdeki arızları gidermediğini buna rağmen tamamen kötü niyetli olarak müvekkili firma aleyhine icra takibi başlattığını, davacı firmanın ayıplı hizmet sunduğunu, yapmış olduğu damar okuma sisteminin bir kısmının devreye alınamadığını, devreye alınan kısmın ise çalışmadığını, sürekli arıza verip sistemden istenen verimin alınamadığını, Sosyal Güvenlik Kurumu İnşaat Emlak Daire Başkanlığı , HSGM Genel Müdürlüğü , … İnşaat ve İşletme A.Ş ile müvekkili firma tarafından imzalanan Geçici Kabul Tutanağında, Yangın kapıları avuç içi damar tanımlama ile girilen kapıların bazılarındaki arızaların giderilmesi ile buna bağlı otomatik kapı sıkışmalarının önlenmesi olarak belirtildiğini, sistemin çalışmadığının tüm mühendis ve uzmanlarca imza altına alındığını, daha sonra SGK İnşaat Emlak Daire Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu raporda aynen ” Veri Merkezine girişler avuç içi tanımlama sistemi ile yapılmaktadır. Firma tarafından 5 adet arızalı el okuma cihazı tamir edilmek üzere götürülmüştür. Fakat hala getirilmemiştir. Toplam 94 cihazdan 5 tanesi eksik, 42 tanesi çalışıyor, 47 tanesi ise çeşitli sebeplerden çalışmamaktadır. Sistemlerde kullanılan cihazlar istenilen performansı sağlamamaktadır. ” şeklinde imza altına alındığını, geçici kabul tutanağı ve SGK tarafından hazırlanan raporda açıkça görüldüğü üzere davacı yanın müvekkili firma ile yapmış olduğu sözleşme gereğince hizmeti ayıplı olarak ifa ettiğini, davacı firma tarafından arıza giderilmediğini, SGK İnşaat Emlak Daire Başkanlığı tarafından söz konusu sistem arızalarının giderilmesi için başkaca bir firma ile sözleşme imzalandığını, SGK İnşaat Emlak Daire Başkanlığı’na, söz konusu sistem arızasının devam edip etmediği ve 3. Firma ile hangi arızaların onarımı hakkında sözleşme imzalandığının tespiti için müzekkere yazılmasını talep ettiklerini belirterek davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkâr tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Arabuluculuk Son Tutanağı,
-Ankara 22.İcra Müd. … E sayılı takip dosyası,
-Taraflar arasında imzalanan 11/08/2014 tarihli eser sözleşmesi,
-Davacı ve davalı ticari defter ve bağlı kâğıtları, Faturalar, çek örneği,
-SGK İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığına yazılan müzekkere cevapları,
-Dava Dışı … İnşaat ve İşletme A.Ş yazılan müzekkere cevabı,
-12/09/2022 günlü bilirkişi kurul raporu

MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara 22.İcra Müdürlüğünün … E, takip sayılı icra dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı, borçlu davalı aleyhine 87.210.00-TL asıl alacak, 51.714,94-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 138.924,94-TL toplam alacak üzerinden (zamanaşımına uğrayıp kambiyo vasfını yitirmiş çek üzerinden) ilamsız icra takibi başlattığı, borçluya ödeme emrinin 27/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 29/01/2021 tarihli itiraz dilekçesinde borçları olmadığından bahisle, borca ve ferilerine itiraz ettiği, itirazın yasal (7) yedi günlük sürede yapılmakla, takibin durduğu, İİK 67.maddesi gereği (1) bir yıllık hak düşürücü sürede ve bu davanın 13/04/2021 tarinde açıldığı görüldü.
Tarafların ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yerinde inceleme yapma yetkisi de verilerek uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilip dosya; Nitelikli Hesap Uzmanı, SMMM, İnşaat Mühendisi, Elektrik- Elektronik Mühendisi Bilirkişilerinin bulunduğu bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 12/09/2022 tarihli raporda özetle; “…Ticari defter kayıtları ve bağlı kağıtların incelenmesinde; Davacı taraf ticari defterlerinin tetkikinde; 128010100 kodlu Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabı’nın 31/12/2020 tarihi itibari ile 87.210,00 TL borç bakiyesi verdiği, (davacının davalıdan 87.210,00 TL alacaklı olduğu.İcra dosyası içeriğinde bulanan davaya konu … bankası 19/02/2016 vadeli 8130437 nolu 88.500,00 TL tutarlı çekin,hesapta karşılığı olmaması nedeni ile yasal garanti kapsamında olan 1.290,00 TL’lik kısmı davacı tarafından tahsil edildiği ve neticesinde davalıdan 87.210,00 TL alacaklı olduğu, Davalı taraf ticari defterlerinin tetkikinde; … Turizm İnşaat İç Ve Dış Ticaret Ltd.Şti-… Sağlık Ür.İnş.A.Ş. Adi Ortaklığı’nındavacıya düzenlediği 19/02/2016 vadeli 8130437 nolu 88.500,00 TL’lik çeki Ticari defterlerine kaydettiği, çeki ödemediği, davacıya 88.500,00 TL borçlu olduğu..” …
Davacının 2014-2015-2016 ve 2020 takvim yılları ticari defterlerinin HMK 222. Maddesi hükümleri gereğince sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı hususunda takdirin münhasıran Mahkemeye ait olduğu, … Turizm İnşaat İç Ve Dış Ticaret Ltd.Şti-… Sağlık Ür.İnş.A.Ş. Adi Ortaklığı’nın2014-2015-2016 ve 2020 takvim yılları ticari defterlerinin HMK 222. Maddesi hükümleri gereğince sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı hususunda takdirin münhasıran Mahkemeye ait olduğu,
Hukuki takdiri Mahkemeye ait olmak üzere; zamanaşımına uğramış çekte temel ilişkiye dayalı olarak eser sözleşmesinden kaynaklı alacak talebinde bulunan davacının bu talebi yönünden yapılan hesaplamalar sonucunda davalının tüm sözleşme bedeline isabet eden tutarda kesilen faturaları defterine kaydetmesi, tüm bedele karşılık 3 adet çek vermesi, kısmi geçici kabul itibar tarihinden 8 ay sonraki tarihli (17.09.2015 tarihli) işi eksiksiz teslim aldığına dair tutanak imzalaması ve davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu da ispatlayamamış olması karşısında hukuki takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davacının işi davalıya eksiksiz teslim ettiği ve bakiye iş bedeli olarak takip konusu bedeli davalıdan talep edebileceği, böylece icra takibinde 87.210,00-TL asıl alacak talebinde bulunabileceği, ancak takipten önce temerrüt ispatlanmadığı için takipte işlemiş faiz talep edemeyeceği..” sonuç ve kanaatine varıldığını bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporları usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli olduğu görüldüğünden hükme esas alınmıştır.
Toplanan delillere göre; dava taraflar arasında 11/08/2014 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacı yüklenicinin taahhüt etmiş olduğu ”SGK Yenimahalle Hizmet Sunum Genel Müdürlüğü Hizmet Binası ve Bilgi İşlem Merkezi Yapım İşi” projesi kapsamındaki Biyometrik Geçiş Sisteminin aktif ve pasif ürünlerinin teminini, montajını, devreye alma ve periyodik bakım onarım işlerinin anahtar teslim yapım işini eksiksiz bir biçimde tamamladığı halde davalıdan aldığı ve karşılıksız çıkan 19.02.2016 vadeli çekin tahsili için, Ankara …İcra Müdürlüğü … E dosyaya yapılan itirazın iptali istemidir.
İcra takibine dayanak belgenin karşılıksız çek olduğu, banka asgari sorumluluk tutarı tahsil edildikten sonra kalan miktarın takibe konu edildiği, çekin zamanaşımına uğradığı, dava konusu çek, zamanaşımına uğramış olduğundan hamil, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını yitirmiş ise de; taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde zamanaşımına uğramış olan çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağını “tanık dahil” her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Temel ilişki bulunmaması halinde hamil keşideciye karşı 6762 sayılı TTK’nun 644. (6102 sayılı TTK 732) maddesi hükmü çerçevesinde sebepsiz zenginleşme nedeniyle talepte bulunabilecektir.
Davacı, huzurdaki davada, davalı ile aralarındaki temel ilişkiye dayanmıştır. Bu nedenle huzurdaki bu davada, davacı ile davalı arasındaki temel ilişkiden yola çıkarak davacının talep edebileceği alacağın hesaplanması gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında 11.08.2014 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacının davalıya karşı ”SGK Yenimahalle Hizmet Sunum Genel Müdürlüğü Hizmet Binası ve Bilgi İşlem Merkezi Yapım İşi” projesi kapsamındaki Biyometrik Geçiş Sisteminin aktif ve pasif ürünlerinin teminini, montajını, devreye alma ve periyodik bakım onarım işlerinin anahtar teslim yapım işi”ni üstlendiği görülmüştür.
Davacı, bu işi eksiksiz ve ayıpsız olarak yaparak davalıya teslim ettiğini, işin toplam bedeli olan 300.000 TL + KDV’ye mahsuben yapılan ödemelerden sonra bakiye 87.210,00 TL alacağının kaldığını ileri sürmektedir.
Davalı ise; davacının işi teslim ettiğini, fakat davacı tarafından yapılan sistemlerin sürekli arıza verdiğini, bir çoğunun hiç çalışmadığını, bu sebeple sistemlerde kullanılan cihazların istenilen performansı hiç bir zaman sağlayamadığını, yapılan hizmetin ayıplı olduğunu, sözleşme konusu hizmetin ayıplı olmasına rağmen davacıya sözleşme bedelinin ödendiğini, kalan dava konusu 87.210,00 TL’nin davacı ile yapılan görüşme sonucu sistemlerdeki arızanın giderilmesi sonrasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının sistemdeki arızaları gidermediği için ödeme yapılmadığını ileri sürmektedir.
Davacı yüklenici tarafından işin 11.08.2014 tarihli sözleşme şartlarında belirtildiği gibi ve süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirilip getirilmediği, yüklenicinin yapmış olduğu eserin ayıplı veya eksik olup olmadığı, davalının ayıp ihbarının bulunup bulunmadığı, süresinde olup olmadığı, davacının talep edebileceği alacağı olup olmadığı, varsa miktarının tespiti için bilirkişi kurulundan rapor alınmış hükme esas alan bilirkişi kurulunun raporunda da belirtildiği üzere; taraflar arasındaki sözleşme TBK’nun 470 vd.maddelerinde düzenlenen eser sözleşme hükümlerine tabi olup sözleşmeye göre davacı yüklenici, davalı da iş sahibidir. Eser sözleşmesinde işin teslimini ispat yükü yüklenicide, ayıp var ise ayıp ihbarında buluna yükü de iş sahibindedir. İş sahibi ayıp ihbarında bulunmadığı takdirde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır.
TBK’nun 477.maddesi uyarınca eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır ve eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.
Taraflar arasındaki sözleşme 11.08.2014 tarihinde akdedilmiş olup işin bitim süresi 30 gün sonrası olan 11.09.2014’tür. 19.01.2015 tarihinde Yapım İşleri Kısmi Geçici Kabul Tutanağının 9. Sayfasında, yangın kapıları avuç içi damar tanımlama ile girilen kapıların bazılarındaki arızaların giderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak hangi kapıda kaç adet arıza olduğu, arızanın ne olduğu açıklanmamıştır. Geçici kabul tutanağındaki “Kapıların bazılarındaki” ifadesinden davacının teslim ettiği işte bir kısım arıza olduğu, yani ayıplı bir teslim olduğu anlaşılmakta, fakat bunun mahiyeti, kesin kabule engel olup olmadığı, geçici kabulden sonra giderilip giderilmediği, bu ayıbın işin toplam bedelinin ne kadarına tekabül ettiği, işin kabulüne engel olacak önemde mi olup olmadığı anlaşılmamaktadır. Kabul tutanağının ilk sayfasında yapılan işin sözleşme eklerine uygun olduğu ve kısmi geçici kabule engel olabilecek eksik kusur bulunmadığı belirtilmiş olduğuna göre mevcut dosya içeriği itibariyle “kapıların bazılarındaki” ayıpların işin kabulüne engel büyüklükte ve önemde olmadıklarının kabulü gerekmiştir.
Ana işin dava dışı SGK tarafından, dava dışı … İnşaat A.Ş.’ne 29.08.2012 tarihinde ihale edildiği, davalının parçası olduğu Adi Ortaklığın işin bir kısmını … İnşaat A.Ş.’nden taşere aldığı ve Biyometrik Geçiş Sisteminin aktif ve pasif ürünlerinin teminini, montajını, devreye alma ve periyodik bakım onarım işlerini ise 11.08.2014 tarihli sözleşme ile davacıya taşere ettiği görülmektedir.

Davacı ile davalı arasındaki sözleşmede davacıya 30 gün süre verilmiş olup buna göre işin bitim tarihi 11.09.2014’tür. Davacı ile davalı arasındaki sözleşmede donanım işi ve yazılım işi olduğu anlaşılmaktadır. Donanım kısmı için 211.500,00 TL + KDV ve yazılım kısmı için de ayrıca KDV ödenmeyecek şekilde 70.030,00 TL + 18.470,00 TL bedel kararlaştırıldığı görülmektedir. Yazılım işlerinin toplamı 70.030 + 18.470 = 88.500,00 TL’dir. Donanım (mekanik) işlerinin 2/10 KDV tevkifatlı tutarı ise 211.500,00 TL + 30.456,00 TL (2/10 tevkifatlı) KDV = 241.956,00 TL’dir.
Davacının davalıya kestiği 241.956,00 TL’lik ve 88.500,00 TL’lik iki adet fatura hem davacının hem de davalının defterlerinde karşılıklı olarak kayıtlıdır. Bu iki faturanın toplamı, işin toplam bedeli kadardır. Davalı, bu iki fatura toplamına karşılık davacıya 24.10.2014 keşideli 100.000,00 TL bedelli, 05.12.2014 keşideli 141.956,00 TL bedelli ve 19.02.2016 keşideli 88.500,00 TL (takip konusu) bedelli 3 adet çek keşide ederek vermiştir. Bu 3 çek de davacı ve davalının defterlerinde karşılıklı kayıtlıdır. Dolayısıyla davacı ve davalı defterleri, hem faturalar hem de karşılığında verilen çekler yönünden karşılıklı mutabıktır.
Davalının … İnşaat A.Ş.’ne karşı yükümlendiği iş için davalı, SGK ve … İnşaat A.Ş. arasında kısmi geçici kabul yapılmış olup kısmi geçici kabul itibar tarihi 19.01.2015’tir. Kısmi geçici kabul tutanağında “kapıların bazılarındaki” arızalar denildiği yukarıda açıklanmıştı. Buna göre, 19.01.2015 tarihi itibariyle davacının davalıya teslim ettiği işte kapıların bazılarında arızalar olduğu anlaşılmaktadır. Ancak daha sonra davacının bunları giderdiği davacı ile davalı arasında imzalanan 17.09.2015 tarihli iş teslim tutanağından anlaşılmaktadır. 17.09.2015 tarihli teslim tutanağında açıkça “işin sözleşme ve şartname kapsamında eksiksiz olarak tamamlandığı gösterilmiş ve teslim edilmiş” yazılmış ve altı davacı davalı tarafından imzalanmıştır. Bu durumda, dosyadaki mevcut delil durumuna göre, 19.01.2015 tarihinde tespit edilen “bazı kapılardaki” arızaların 17.09.2015 tarihine kadar geçen sürede davacı tarafından giderilerek davalıya eksiksiz teslim yapıldığının kabulü gerekmiştir. Nitekim davalı, davacıya 19.02.2016 keşide tarihli 88.500,00 TL’lik çeki de vermiş olup bu da davacının eksiklikleri 17.09.2015 tarihinde giderdiğinin kabulünü gerektirmektedir. Çekin 19.02.2016 olan keşide tarihi, hem geçici kabul tutanağındaki 03.02.2016 tarihinden sonradır hem de kısmi kabul için öngörülen 12 aylık sürenin dolduğu tarihtir. 88.500,00 TL’lik bedel yukarıda açıklandığı üzere işin yazılım kısmına ait bedel olup davacı ile davalı arasındaki iş ise, ana işin sadece bir kısmından ibarettir ve yazılımın devreye alınmasının ancak ana işin bitmesiyle mümkün olabileceği değerlendiriliş ve huzurdaki davanın tarafı İdare olmayıp davacı ile davalı arasındaki eser sözleşmesi bu davaya konu olduğu için davacı ile davalı arasında akdedilen teslim tutanağı davacı ve davalıyı bağlayıcıdır. Bu durumda, davalının tüm sözleşme bedeline isabet eden tutarda kesilen faturaları defterine kaydetmesi, tüm bedele karşılık 3 adet çek vermesi, kısmi geçici kabul itibar tarihinden 8 ay sonraki tarihli (17.09.2015 tarihli) işi eksiksiz teslim aldığına dair tutanak imzalaması ve davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu da ispatlayamamış olması karşısında davacı yüklenicinin işi davalıya eksiksiz teslim ettiği ve bakiye iş bedeli olarak takip konusu 87.210,00-TL asıl alacak yönünden alacağını davalıdan talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığından açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı takipte işlemiş faiz talep etmiş ise de; zamanaşımna uğrayan çekte keşide tarihinin faiz başlangıcına esas alınamayacağı, temerrüt için ihtar gerektiği yolunda emsal Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/1 E. 2019/8 K. sayılı 25.12.2019 tarihli kararında, 11. Hukuk Dairesi ile diğer Daireler arasındaki görüş ayrılığı giderilmiş ve zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybederek (yazılı) delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihinin, temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınamayacağına dair 25.12.2019 tarihinde yapılan ikinci oturumda üçte ikiyi aşan oy çokluğu ile karar verilmiştir. Emsal Ankara BAM, …HD., E. 2017/1775 K. 2019/8 T. 3.1.2019 sayılı kararları dikkate alındığında davacının işlemiş faize yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren taraflar arasındaki ilişkinin TTK’ dan kaynaklanması nedeniyle avans oranında temerrüt faizi uygulanması gerekmiştir.
Alacak likit olmakla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın kısmen kabulü ile; Davalı borçlunun Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 87.210,00-TL asıl alacak ile ilgili borçlu itirazının iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İİK’nun 67/2.maddesi gereğince alacağın %20’si oranında 17.442,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 5.957,31 TL harçtan peşin alınan 1.677,88 TL harcın mahsubu ile eksik 4.279,43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 1.737,18 TL harçlar ile ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen ve aşağıda dökümü yapılan 3.348,00 -TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 2.075,76TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 13.953,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve red oranına göre hesap ve takdir olunan 818,40 TL sinin davalıdan kalan 501,60 TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2022

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet harcı 8,50 TL
Tebligat ve müzekkere 139,50 TL
Bilirkişi Ücreti 3.200,00 TL
TOPLAM 3.348,00 TL