Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/240 E. 2022/928 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/240
KARAR NO : 2022/928

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; babası … …’in 1987’den 2014 yılında vefatına kadar kooperatife olan üyelik vecibelrini yerine getirdiğini, 02.06.2014 tarihinde vefat ettiğini, varisler … …, …, … ile anlaşarak Tasfiye Halindeki Kooperatif hissesini onlardan devralarak kooperatif başkanlığına 25.07.2014 tarihinde üyelik devri için kendi adına müracaatta bulunduğunu, dilekçenin altına Tasfiye Halindeki kooperatif yetkilisine 16.10.2014 tarihinde ekleri ile birlikte imza karşılığı teslim ettiğini, ayrıca kooperatife borç tutarı olan 390.-TL’yi de 15.01.2015 tarihinde … Bankası Kooperatif hesabına … olarak yatırdığını, kooperatif Tasfiye Halinde olduğu için herhangi bir aidat ödentisi bulunmadığı, bunun için beklemesi gerektiğinin şifahen bildirildiğini, kooperatiften haber gelmesini beklerken, 2016 yılında ağır bir rahatsızlık geçirdiğini ve hastanede yatarak uzun bir süre tedavi gördüğünü, bu arada davalının Tasfiye Halindeki Kooperatif tasfiyeden vazgeçtiğini ve eski aktif haline/işlevine döndüğünü ancak kooperatifçe kendisine bilgi verilmediğini, iyileşip işlerini takip etmeye başladığında Kooperatif Genel Kurulunca üyeliğimin iptal edildiğini kendi çabaları ile öğrendiğini, kooperatifi aradığında ihtarnameler gönderdiklerini, üye aidatlarını ödemediği için gazete ilanı yoluyla tebligat yaptıklarını bildirdiklerini, araştırdığında kendi adresiyle ilgisi bulunmayan ölen babası … …’in adresine tebligatlar çıkarıldığını ve tebligat yapılacak kişinin de isminin … … olarak yazıldığını, davalı kooperatifin hem muhatap ismini yanlış yazarak hem de adres araştırması yapmaksızın yanlış adrese tebligat yollayarak usulsüz tebligat yaptığını, halen aktif olarak çalışan olduğunu ve Mernis adresinin mevcut olduğunu beyanla; kooperatif üyeliğinin iptaline ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “davanın genel kurul kararının iptali talebiyle açıldığını ancak davacının karara karşı red oyu kullanarak toplantı tarihinden itibaren 1 aylık hak düşürücü sure zarfında açılmadığını, bu sebeplerle davanın usulden reddi gerektiğini, Davacının, dava dilekçesinde hangi genel kurul toplantısında alınan hangi gündem maddesinin iptalini talep ettiğini de belirtmediğini, bunun yanı sıra davacının davasını açarken yönelttiği iddiaların da yanlış tespitler içerdiğini, davacının ihraç kararı genel kurul tarafından verilmiş bir karar olmadığını, aidat ödemelerindeki gecikmenin kanuni olarak yapılan ihtarlara rağmen ödenmemesi sebebiyle yönetim kurulu kararı doğrultusunda gerçekleştirildiğini, bu bakımdan da huzurda açılan davanın usul ve esas kurallarına uyulmaksızın açıldığını, 416 üye numaralı … … isimli üyemizin vefatından itibaren Kooperatifler Kanunu madde 14 gereğince ana sözleşmede belirtilen şartlarla mirasçılarının üyeliğe devam edebileceğini, kooperatifin ana sözleşmesi gereğince ölen ortağın vefatının ölüm tarihinden itibaren 3 ay içinde bildirilmesi ve mirasçılar arasından üyeliğe devam edecek kisinin ve bilgilerinin kooperatife yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini, davacı ilgili belgelerin süresinde kooperatife bildirildiğini iddia etmiş olmasına rağmen kooperatif kayıtlarında evrak ve belgeye rastlanılmadığını, davacının dava dilekçesinde 2014 yılından bu yana gerekli üye değişikliği ve adres değişikliğinin yapılmadığını belirttiğini, bu durumun hayatın olağan akışına ve mantık kurallarına aykırı olduğunu, zira 2014 yılından ihracın gerçekleştiği tarihe kadar 5 kez genel kurul toplantısı yapıldığını, davacının üyelik kaydının güncellendiğini iddia ettiği tarihten sonra kendi adresine yapılan bildirimleri de iddiasını ispat amacıyla dava dosyasına sunması gerektiğini, 16.06.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan aidat kararı gereği her üç ayda bir 150 tl. aidat toplanılmasına karar verildiğinden üyelik vecibesini yerine getirmeyen üyenin Kooperatifler Kanunu ve Kooperatif Ana Sözleşmesi gereğince Noter kanalıyla yapılan resmi bildirimlere rağmen ödemelerini geciktirmesi durumunda yönetim kurulu kararı ile ihracına karar verilmesi kanun ve mevzuat gereği zorunlu olduğunu, ölen ortağın vefatını bildirme ya da adres veya iletişim bilgisi değişikliğini kooperatife bildirmenin tamamıyla üyenin sorumluluğunda olduğunu, davacının Kooperatifler Kanunu’nun 16.maddesi ve devamı maddeleri gereğince davacı ”ortaklıktan çıkarılmaya itiraz prosedürünü de dikkate almadığını, üyeliğinin devamı bakımından gerekli yasal itirazları da kooperatife bildirmediğini, Kooperatifler Kanunu’nun 16.maddesine ortağın 3 ay içinde ihraç kararına itiraz ya da iptal davası açması gerektiğini, ihraç kararının Noter kanalıyla bildirildiği tarih 10.06.2019 olmakla birlikte ihraç kararına itiraz davasının 3 aylık itiraz süresi içerisinde yöneltilmediğini, beyanla davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Davacıya ait hastane kayıtları,
-Davacının 03/02/2021 tarihli dilekçesi, 25/07/2014 tarihli Hisse Devri Başlıklı belge,
-… Bankası Banka Dekontu,
-Kooperatif kayıtları, Genel Kurul Kararları,
-Çevre ve şehircilik Bakanlığına yazılan müzekkere cevapları,
-29/09/2022 tarihli bilirkişi raporu,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin kooperatif genel kurul kararının iptali istemine yöneliktir.
Bilindiği üzere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, kooperatifçe öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için noter vasıtasıyla üyeye usulüne uygun şekilde iki haklı ihtarın gönderilmesi, bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, ilk ihtarnamenin,ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içermesi, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilmesi, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılabilir olarak belirtilmesi gerekmektedir.
Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.(Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5034 E 2016/1602 K)
Yine emsal Yargıtay 23. H.D. nin 2011/99 E. 2011/4 K. Sayılı kararında; “1163 Sayılı Yasanın 16. maddesinde çıkarma kararının ortağa tebliğinden itibaren üç ay içinde iptali için dava açılmaması halinde kesinleşeceği hükme bağlanmıştır. Dava açmaya ilişkin bu süre, hak düşürücü niteliktedir. Mahkemece, kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Ancak, sürenin başlayabilmesi için kararın tebliği zorunludur. Bu tebliğin noter kanalıyla da yapılması şart değildir. Ortağın haricen öğrenmesi, hatta kararın yüzüne karşı verilmesi sonuca etkili bulunmamaktadır. Bu hususta çekişme olduğu takdirde tebliğin yapıldığını ihraç kararı veren kooperatif ispat etmek durumundadır. Tebliğin yapılmamasının veya usulsüz tebliğin müeyyidesi, ihraç edilen ortağın iptal davası açması için gerekli hak düşürücü sürenin başlamamasıdır. ” denilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının ortaklıktan ihraç kararının usulüne uygun olup olmadığı ve ihraç kararının iptali talebinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamından; Davacının, 02/06/2014 tarihinde vefat eden babasından intikalen ve diğer mirasçılardan devren olmak üzere kooperatif hissesini devraldığı ve Anasözleşmenin 16. Maddesinde yer alan; hükmü doğrultusunda, 3 aylık süre içinde; 25/07/2014 tarihli dilekçesiyle veraset ilamı ve diğer mirasçılardan kooperatif hissesini devraldığına ilişkin beyanla birlikte, 16/10/2014 tarihinde kooperatife başvurduğu, sunulan belgelerden anlaşılmaktadır.
Yine kooperatife sunulan dilekçe ekinde, veraset ilamının yer aldığı, anılan veraset ilamında davacının adresinin “”…ANKARA” olarak yer aldığı görülmektedir. Yine davacı yanca sunulan 15/01/2015 tarihli dekontla, davalı kooperatif hesabına 390,00-TL. Ödeme yapıldığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Anasözleşmenin 14. Maddesinde; “ortaklıktan çıkarma” başlıklı maddesinde, ortağın kooperatiften çıkarılmasına ilişkin prosedür açıkça hükme bağlanmış olup, ortağın birincisi 10 gün, ikincisi 1 ay süreli olmak üzere 2 kez keşide edilen ihtarnameye rağmen, borcunu ödememesi üzerine ortak hakkında Yönetim Kurulu kararıyla ihraç edilebileceği düzenlenmiştir.
Davalı Kooperatif tarafından keşide edilen ihtarnamelerin incelenmesinde ise; 30 gün süreli tek bir ihtarname gönderildiği, gönderilen ihtarnamenin ise davacı adına “…ANKARA” adresine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Davacının, kooperatife yaptığı başvuru dilekçesi ekinde yer alan Veraset İlamı’nda, adresinin “…Keçiören/ ANKARA” olarak açıkça belirtilmesine karşın, kooperatifçe davacıya ait olmayan adrese yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı değerlendirilmektedir.
Öte yandan, kooperatifçe ihraç kararı verilmeden önce iki ihtar şartı da gerçekleştirilmemiş, Anasözleşmenin 14. Maddesine aykırı olarak, 30 gün süreli ve tek ihtarname gönderilmiş, akabinde Yönetim Kurulu’nun 17/02/2020 tarihli kararıyla davacı hakkında ihraç kararı verilmiştir.
Kooperatif tarafından, davacı hakkında verilen ihraç kararının da, davalının cevap dilekçesi ve sunulan ilanlarla anlaşılacağı üzere ilanen tebliğ edildiği görülmektedir. Davalı kooperatifin, davacı tarafından sunulan Veraset İlamı’nda adresi yer almasına rağmen, ihraç kararını ilanen tebliğ etmesinin “usulsüz tebligat” niteliğinde olacağı ve davacının ihraç kararının iptali için öngörülen 3 aylık hak düşürücü süresinin başlamış olmayacağı değerlendirilmiştir.
Davalı kooperatifçe, Anasözleşmenin 14. Maddesindeki düzenlemede yer alan ortağın birincisi 10 gün, ikincisi 1 ay süreli olmak üzere 2 kez ihtarname tebliğ edilerek, ortağın temerrüde düşürülmesi koşuluna uyulmadığı, davacıya ait olmayan adrese bir kez ihtarname gönderildiği, Bu nedenle alınan ihraç kararının Anasözleşme hükümlerine aykırı olduğu, davacı hakkında verilen ihraç kararının, davacı tarafından bildirilen adrese gönderilmeyip, ilanen tebliğ edilmiş olması nedeniyle, tebligatın usulsüz olduğunun ve davacı yönünden 3 aylık hakdüşürücü sürenin başlamamış olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından dava konusu yönetim kurulu kararının iptali gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kabulü ile, davalı kooperatif Yönetim Kurulunun 17/02/2020 kararı ile davacı … (T.C. No: …) hakkında verilen üyelikten çıkarma kararının iptaline,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafı vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın yapmış olduğu harçlar dahil 1.217,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28.11.2022

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Peşin Harç 59,30 TL
Başvurma Harcı 59,30 TL
Tebligat ve müzekkere 98,50 TL
Bilirkişi Ücreti 1.000,00 TL
TOPLAM 1.217,10 TL