Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/235 E. 2021/536 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/235 Esas
KARAR NO : 2021/536

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takibe konu senedin bono vasıflarını taşımadığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, bono içeriğine alacaklı olan … isminin sonradan eklendiğini, asıl alacaklı görünen … Kız Apartı adlı işletme ile müvekkili arasında üniversite öğrenimi gördüğü sırada bilgisizliğinden faydalanılarak sözleşme imzalandığını, bononun sözleşmenin sonunda yer aldığını ve kesilerek kullanıldığını, sözleşmeye bağlı olduğundan bono vasfı olmadığını, apartın yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin sözleşme gereği apartta kaldığı 10 günün bedelini ödeyerek ayrıldığını, hizmet alamaması nedeni ile başka bir apartta kaldığını iddia ederek müvekkilinin takibe konu senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, senedin bono vasfında olduğunu, yetkili icra dairesinde takip yapıldığını, bononun sebepten mücerret olduğunu, senette hem firma ismi hem firma sahibinin isminin bulunmasının bono vasfını etkilemeyeceğini, açığa imza atıldığını iddia ediyorsa senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ve bonodan dolayı borçlu olmadığını ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki barınma sözleşmesine dayalı bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı, davalıya ait yurtta kalmak için aralarında imzalanan sözleşme gereğince verdiği senetlerin icraya konulduğunu belirterek, bu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti için eldeki davayı açmıştır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınabileceği gibi taraflarca da davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinde “Hizmet”, Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışında her türlü tüketici işlemininin konusunu, “Sağlayıcı”, Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, “Satıcı”, Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,“Tüketici”, Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, “Tüketici işlemi” ise, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un 73. maddesinde de “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesi yapılmıştır.
Davacının öğrenci, davalının yurt sahibi olduğu, davanın, hizmet (barınma) sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın, 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay 3. HD … karar sayılı ilamları) Tarafların sıfatına, dava konusunun tüketici işleminden kaynaklanmasına, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesi gereğince, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunun kabul edilmiş olmasına göre, iş bu davada da görevli mahkeme, tüketici mahkemesidir.
Açıklanan nedenlerle Mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine ve görevli mahkemenin Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın görev dava şartı yönünden usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi halde HMK’nun 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-Yargılama giderleri ve harç konusunun görevli ve yetkili Mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]