Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/229 E. 2021/551 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/229
KARAR NO : 2021/551

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28.07.2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … .. Ltd.Şti. ile müvekkili arasında bayilik sözleşmesi düzenlendiğini ve davalının 26.6.2006 tarihli yıllık satış taahhüdünü müvekkiline verdiğini, diğer davalının da sözleşmeye kefil olduğunu, davalının 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında yıllık satış taahhüdünün altında beyaz ürün ve madeni yağ satarak taahhüdünü ihlal ettiğini, bundan dolayı sözleşme ve taahhütnamede öngörülen şekilde müvekkilinin kar kaybını ödemek durumunda bulunduğunu belirterek şimdilik 10.000,00 TL’nın 27.8.2008 tarihli ihtarnamenin tebliğinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili yargılamanın devamı sırasında talebini ıslah ederek kar mahrumiyeti alacağı için 30.880,00 TL, cezai şart için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 60.880,00 TL’nın avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalılar; rekabet kurulunun 5 yıldan uzun süreli anlaşmalar için intifa haklarının 5 yıldan sonra kendiliğinden kalkacağı hususunda almış olduğu karar üzerine davacı yanın müvekkilini sözleşme ilişkisini sürdürmeye zorlamak için dava açtığını, gerçekte; davacının satış fiyatlarının yüksekliği ve piyasa koşulları itibariyle taahhüt edilen satış miktarının gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili ıslah talebi konusunda esasa ilişkin savunmalarına ilaveten zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, davalı … bayiinin, bayilik sözleşmesinde taahhüt edilenden az ürün satması nedeniyle kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacağın tahsili isteğine ilişkindir.
Mahkememizin 1. Kararı ve Yargıtay Bozma Kararında; … Ticaret Mahkemesinin 15/05/2013 gün ve …. sayılı ilamında “.. Davanın kısmen kabulüne; 59.639,87-TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödemesine bunun 10.000,00-TL na dava bakiyesine ıslah tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına …” karar verilmiş, verilen kararı davalılar vekilince temyiz edilmiş,
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin … .K sayılı bozma ilamında “… Tekrarlamak gerekirse, her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi, takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince (ihtirazi kayıt) bildirilmesi veya ihtar çekilmesine bağlıdır. Bunlar yapılmadan müteakip yılın ifası gerçekleşmişse artık bir önceki yıla ait ceza koşulu istenemez. Çekince konmuş veya ihtar çekilmiş olan yıllarla ilgili ceza koşulunun istenebileceği ise kuşkusuzdur. TBK’nun 179/II. maddesinde öngörülen hüküm, emredici nitelikte olmadığından taraflar, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince aralarında farklı bir düzenleme yapabilirler. Örneğin, sözleşmenin feshi halinde hem cezai şart hem de kar mahrumiyeti ödeneceğini kararlaştırabilirler. Ancak sözleşmenin feshi halinde cezai şart ödeneceğinin kararlaştırılmış olduğu hallerde, Yargıtay HGK’nun 20.01.2013 T. 2012/19-670 E. 2013/171 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, sözleşme süresi içinde çekince konmadan uzun süre ifaya devam edilmesi üzerine borçluda, “ceza koşulu istenmeyeceği” ne dair haklı bir güven oluşmuş ise oluşan bu haklı güven ve dürüstlük ilkesi nedeniyle önceki yıla veya yıllara ait ceza koşullarının talep edilemeyeceğinin kabulü gerekir. Mahkemece somut olay bakımından yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir….” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay bozma kararı taraflarına tebliğ edilmiş, Mahkememizce bozma kararı yasaya uygun bulunduğundan uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin II. Kararı ve Yargıtay Bozma Kararında; … Ticaret Mahkemesinin 30/01/2017 gün ve … K sayılı ilamında “.. Davanın kısmen kabulüne 29.639,87-TL -TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödemesine bunun 10.000,00-TL na dava bakiyesine ıslah tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına …” karar verilmiş, verilen kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş,
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin …K sayılı bozma ilamında “…Dava, 26.06.2006 tarihli taahhütnameden kaynaklanan alacak kalemlerine ilişkindir. Taahhütnamenin 1.maddesinde cezai şart 2.maddesinde ise kar mahrumiyetinden söz edilmiş ise de içerdiği yaptırımlar itibari ile 1.madde sözleşmeye genel aykırılıktan cezai şarta 2. madde ise asgari alım taahhüdünün ihlaline ilişkin özel cezai şartı düzenlemektedir. Hukuki nitelendirme hakime ait olup her iki maddenin cezai şarta ilişkin olduğu kabul edilerek somut olayda davalı şirketin başka bir şirketten petrol ürünü aldığı ileri sürülmemiş olmasına ve ayrıca sair bir ihlal vakıası gerçekleştirdiği ispat edilmemiş olmasına göre 2.maddede belirtilen ve hesap yöntemi de açıkça gösterilen cezai şartın istenebileceği gözetilerek daha önceki bozma kararımızda genel çerçevesi belirtilmiş; istikrar kazanmış Dairemiz uygulamaları da gözetilerek davacının sözleşmenin ilk iki yılı içinde herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın mal teslim etmek suretiyle davalıda haklı bir güven oluşturarak sözleşmeyi fiili durumda devam etme iradesini ortaya koyduğu yine son dönemde de (2019 ) ayrıca bir ihtar çekmeksizin mal teslimine devam ettiği görülerek mevcut delil durumuna göre davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken davayı nitelendirmede hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, dosya mahkememizin 2021/229 yeni esasına kaydı yapılarak, mahkememizin12/07/20231 tarihli duruşmasında yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup, uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusuna davacının sözleşmenin ilk iki yılı içinde herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın mal teslim etmek suretiyle davalıda haklı bir güven oluşturarak sözleşmeyi fiili durumda devam etme iradesini ortaya koyduğu yine son dönemde de (2019) ayrıca bir ihtar çekmeksizin mal teslimine devam ettiği görülerek mevcut delil durumuna göre davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda istinaf yasa yolunun açık olduğu belirtilmiş ise de, dosyasının Yargıtay incelemesinden geçerek bozma ile mahkememize gönderildiği, dosyanın esasen temyiz yasa yoluna tabii olduğu, maddi hata niteliğinde olduğundan gerekçeli kararda düzeltilebileceği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 135,00 TL harç ile tamamlanan 755,60 TL harçların mahsubu ile fazla alınan 831,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 8.714.40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davalı tarafın yapmış olduğu 115,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine başvurmak suretiyle temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12.07.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]