Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 E. 2021/587 K. 16.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/225
KARAR NO : 2021/587

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/07/2021
K. YAZIM TARİHİ : 16/07/2021
Mahkememize açılan Alacak davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili banka ile … İnşaat Sanayi Ticaret ve Anonim Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, İşbu sözleşme gereği üstlendiği kredi tutarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkili banka tarafından gönderilen 19.04.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile borçlu şirketin hesapları kat edilmiş tüm borçları muaccel hale geldiğini, Davacı borçlu 27.08.2018 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet, kesin mühlet kararı ile konkordatonun tasdikine hükmedilmesini talep ettiğini, … Ticaret Mahkemesi … K. Sayılı 27.02.2020 tarihli karar ile … İnşaat San. Tic. A.Ş. yönünden konkordatonun tasdikine karar verildiğini, Tasdik edilen konkordato projesinde müvekkili bankanın alacağı hukuka aykırı şekilde eksik belirlendiğinden İ.İ.K. 308/b maddesi gereği çekişmeli alacağımızın tespiti ve tahsili amacıyla işbu davayı açtıklarını, müvekkili bankanın hak kaybına uğramaması adına, … İnşaat Tic. A.Ş.’den 46.620.847,32 TL ile 8.105.492,14 USD ( vekalet ücreti, harç, masraf ve fazlaya ve işlemiş faizine ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) alacağının tespiti ile tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine yöneliktir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda … Esas, … Karar sayılı ilamı ile “HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …Karar sayılı ilamıyla “… İşbu dava 10.000,00 TL harca esas değer gösterilmek suretiyle anılan miktar üzerinden harç yatırılarak açılmış ise de dava dilekçesindeki talep davacının davalı şirketten 46.620.847,32 TL ile 8.105.492,14 USD alacağın tespiti ve tahsili istemiyle açılmıştır. / 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinde, “Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri beş yüz bin Türk Lirasının üzerinde olan dava ve işlere bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp sonuçlandırılacağı” şeklinde düzenleme mevcuttur. / Somut olayda, dava dilekçesinde harca esas değer 10.000,00 TL olarak gösterilip bu bedel üzerinden harç yatırılmış ise de, dava dilekçesinin içeriğinden davacının davalıdan 46.620.847,32 TL ile 8.105.492,14 USD alacağı bulunduğunu belirterek anılan miktarın tahsilini talep ettiğinin anlaşılması karşısında dava değeri 500.000,00 TL’nin üzerindedir. Bu durumda heyet tarafından 492 sayılı Harçlar Kanunun 16, 30 ve 32 maddeleri ile HMK 150. maddesi gözetilmek suretiyle eksik harcın ikmali için davacıya uygun bir süre verilmesi ve akabindeki işlemlerin de heyetçe yürütülüp karara bağlanması gerekir. / Hal böyle olunca, dava değerinin 500.000,00 TL’nin üzerinde olduğu, davanın asliye ticaret mahkemesinde bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp sonuçlandırılacak işler kapsamında kaldığı, davanın heyetçe görülmesi gerektiği gözetilerek dosyanın heyete tevdi gerekirken tek hakim tarafından değerlendirilme yapılarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir. / Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın mahkemenin teşekkülü yönünden kanuna aykırı olduğu gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, heyetçe değerlendirilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Açıklanan Nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kısmen kabulüne, 2-… Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3-Davanın yeniden heyetçe görülmesi için dosyanın … Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine” yönünde karar verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılamada; Dosya heyetçe görülmüş, davacı vekili tarafından eksik nisbi harç tamamlanmıştır.
HMK’nun 114. maddesinde dava şartları sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 S.Y’nın 20. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinin 1. fıkrasında; “Bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü öngörülmüştür.
Dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise;
HMK’nun 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” hükmü öngörülmüş,
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında da; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda; HMK’nun 115/1. maddesine göre, Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabilecektir.
Dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinin 1. fıkrasında belirtilen davalardan olup, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak dava şartıdır. Aynı zamanda, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında belirtildiği şekilde, davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini de dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Davacının ise, arabuluculuğa başvurmadığı, dava dilekçesine bu hususta herhangi bir bilgi ve belge de eklemediği görülmüştür. HMK’nun 115/2. maddesinde göre ise, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacının dava şartı olan arabuluculuğa başvurmadan davayı ikame ettiği anlaşıldığından HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle, davanın USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile fazla 4,90 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair;Taraf vekillerini yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/07/2021

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]