Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/220 E. 2022/586 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/220 Esas – 2022/586
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/220
KARAR NO : 2022/586

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.10.2018 Tarihinde, … Bulvarı kesişiminde … A.Ş. tarafından yapılan çalışmalar esnasında, müvekkil şirkete ait yeraltı kablolarına hasar verildiği. Bu durumun Hasar Tespit Tutanağı, Hasar Keşif Tutanağı ve tanık beyanları ile sabit olduğu, müvekkilin alacağının temini maksadıyla Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden davalıya ödeme emri tebliğ edildiği, ancak davalının itiraz ettiği ve takibi durdurduğu, ayrıca davalı borçlunun itirazının zaman kazanmaya yönelik olup tamamen kötü niyet mahsulü olduğu, alacak likit olduğundan davalının % 20” den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etme zarureti hasıl olduğu, Borçlunun, Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazların iptaline ve icra takip dosyasının devamına, alacak likit olduğundan davalı borçluların % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yandan alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin özel hukuk hükümlerine göre kurulmuş, karlılık ve verimlilik esasına göre işletilen özel hukuk tüzel kişiliği olduğu, müvekkil … A.Ş, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarına hizmet alım sözleşmesi dahilinde personel temini yaptığı, Dava konusu iddia olunan olayda görevli personel müvekkil şirkette çalışıyor gözükse de, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile müvekkil şirket arasında imzalanan hizmet alımı ihalesi kapsamında Fen İşleti Daire Başkanlığının emir ve talimatı altında çalışırken dava konusu olayın meydana geldiği, Olayın, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğu altında ve belediyenin görev ve sorumluluğu altında yürütülen kamu işi ifası esnasında meydana geldiği, Çalışılan yer, araçlar , yapılan işin tamamının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğu, Olayın meydana gelmesinde müvekkil şirketin herhangi bir kusur ve sorumluluğu olmayıp davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, Bir diğer hususun ise, dava dilekçesinde olayın oluşumu ve davanın ispatına yarar hiçbir bilgi ve belge sunulmadığı, HMK’nun 190.maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denildiği, Ancak, davacı tarafça iddia olunan olayı ve meydana gelen zararı ispatlayıcı hiçbir maddi delil ibraz edilmediği ve dava dilekçesinde de yer verilmediği, Ayrıca, iddia edilen olay kusur ve sorumluluk yönünden hiçbir tespite konu olmadığı, Yalnızca çevrede olan vatandaşların beyanları ve kolluk güçlerinin tutanaklarının dayanak gösterilmeye çalışıldığı, Hiçbir tespite konu olmaksızın müvekkil şirketin kusurlu ve sorumlu gösterilmeye çalışılmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından ifa edilen işin kamu hizmeti olup, keyfiyet taşımadığı, İddia edilen zararı kabul etmemekle birlikte yapılacak tespitler ve bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafça yanlış şekilde uygulaması yapılan yeraltı şebekesinin zarar görme ihtimalinin yüksek olduğu, Müvekkil şirketin iddia edilen olayda hiçbir kusur ve sorumluluğu bulunmadığından davacı yana her hangi bir şekilde borcu da bulunmadığı, Müvekkil şirketin ilgili haksız icra takibine itirazının yerinde olup, kötü niyet tazminatı talebinin doğrudan reddi gerektiği, Öne sürülerek, Davacının mesnetsiz ve haksız olan taleplerini içerir işbu davanın reddine, karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
-Arabuluculuk Son Tutanağı,
-Hasar Tespit Tutanağı, Hasar Keşif Tutarı Formu,
-Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası,
-Ankara B.B. Başkanlığı Fen İşleri Müd. yazılan müzekkere cevabı,
-Tanık Beyanı,
-26/04/2022 günlü bilirkişi raporu,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, haksız fiil kapsamında davacı yanın kablo/emtiasına verilen zararın tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebidir.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 358,48-TL hasar bedeli, 119,64-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 478,12-TL alacağın tahsili için Ankara …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin borçluya 28/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusunun 02/10/2020 tarihinde borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçende özetle “icra takibine, takip konusu borca itiraz ettklerini ” bildirmiştir.
Yerinde inceleme yetkisi verilerek davaya konu edilen hasarlar ile ilgili 26/04/2022 tarihli Bilirkişi …’nin raporunda özetle; “…Davaya konu hasarın dava dışı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığının meskun mahal içinde yaptığı yol çalışması ve kazı çalışması sırasında meydana geldiği, meydana gelen hasarda; kazı yapanın kazı bölgesinde alt yapı kuruluşlarının tesisi olup olmadığını belirlemeksizin kazı yapmış olması, kazı öncesinde gözlemci bulundurulmasını sağlamamış olması, kazı sırasında dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde kazı yapmış olmasının etken olduğu, kazı yapanın %100 ( Yüzde Yüz) kusurlu olduğu,
Davalının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığı ile yol yapımı konusunda bir sözleşmesi bulunduğuna dair belge bulunmadığı, Yapılan tespit kapsamında hasarın kimin, hangi araçla yaptığı çalışma sırasında meydana geldiğine dair yeterli bir belge bulunmadığı, Fen İşleri Daire Başkanlığının hasarın kendisince yapılan yol çalışmasında meydana geldiğini Mahkemeye bildirmiş olmasına ve davalı şirketin tüzel kişiliği bulunmasına bağlı olarak taktirin Mahkemede olmak üzere hasardan sorumlu olmadığının düşünüldüğü,
Takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği hasara ilişkin alacak miktarının 358,48 TL asıl alacak ve 63,09 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere 421,57 TL olacağı…” bildirilmiştir.
Davaya konu olay B.K.’na göre haksız bir fiil olup, meydana gelen hasara davalının kusuru neden olmuştur. Haksız fiillerde Yargıtay kararları doğrultusunda“gerçek zarar ilkesi” geçerlidir. Bu çerçevede, davacının olay nedeniyle uğradığı gerçek zarar miktarını davalıdan kusur oranında talep etme hakkı bulunmaktadır.
Toplanan delillere göre; davacı şirketin, dava dışı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile imzalanan hizmet alım ihalesi kapsamında fen işleri daire başkalığının emir ve talimatı altında çalıştığı esnada davaya konu olayın meydana geldiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Meydana gelen hasarda; kazı yapanın kazı bölgesinde alt yapı kuruluşlarının tesisi olup olmadığını belirlemeksizin kazı yapmış olması, kazı öncesinde gözlemci bulundurulmasını sağlamamış olması, kazı sırasında dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde kazı yapmış olmasının etken olduğu, kazı yapanın %100 ( Yüzde Yüz) kusurlu olduğu, davalı tarafça sebebiyet hasarın giderimi için kullanılan 5 gözlü F/O Ek kutusu için 358,48 TL olarak belirlenen malzeme bedeli 2018 yılı Ekim ayı piyasa rayiç fiyatları içinde kaldığı, kullanılan malzeme bedelinin 358,48 TL olacağı bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşıldığından, hasar bedeli ile ilgili davanın kısmen kabulüne 358,48 TL hasar bedeli (asıl alacak) ile 63,09 TL işlemiş faiz yönünden borçlu itirazının iptaline, takibin devamına, alacak likit olmadığı hasar/zararın bilirkişi incelemesiyle tespit edilmekle icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın kısmen kabulü ile, Davalı borçlunun Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; 358,48-TL asıl alacak, 63,09-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 421,57-TL ile ilgili borçlu itirazının iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %13,75 Reeskont avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 118,60 TL harçlar ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen ve aşağıda dökümü yapılan 864,50-TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 760,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 421,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 56,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 1.135,20 TL sinin davalıdan kalan 184,80 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair, HMK’nun 341. Maddesi gereği miktar itibariyle KESİN olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04.07.2022