Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/210 E. 2022/511 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/210
KARAR NO : 2022/511
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/09/2010
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında ticari mal alım satımı gerçekleştiğinden taraflar arasında her ayın sonu hesap kesim dönemi olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin davalıya sattığı mallara ilişkin fatura düzenlemekte ve cari hesap dönemi sonunda fatura bedelleri davalı tarafından ödenmekte olduğunu, davalı, cari hesap ekstresine konu 17.06.2010 tarihli faturaya ilişkin malların teslim almasına rağmen, hesap dönemi sonunda faturanın bedeli olan 20.000 TL’yi ödemediğini, davalı borçlunun borcu tediye etmediğinden mütemerrit duruma düştüğünü, bunun üzerine davalı borçlu şirket aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı tarafça borca itiraz edildiğini, haksız olarak yapılan itirazın iptaline ve %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı asıl cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu ileri sürerek yetkisizlik itirazında bulunmuştur. Davanın esasına yönelik olarak ise davacıdan hiçbir zaman mal almadığını, dolayısıyla cari hesap ilişkilerinin bulunmadığını, malın teslim edildiği söylenen Halil Şendur’u da tanımadığını ileri sürmüş ve davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
-Fatura Sevk İrsaliyesi, taraflara ait Ba-Bs formları,
-Davalı tarafa ait ticari defter ve bağlı kâğıtları,
-Vezirköprü ve Samsun talimat mahkemeleri aracılığıyla alınan tanık beyanları,
-… İlçe Emniyet Müdürlüğü, Vergi Dairesine, SGK Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları,
-Ankara 2.İcra Müd. … E. sayılı takip dosyası,

MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava İİK 67. maddesi uyarınca açılmış olup faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/11/2011 gün ve 2010/547 E, 2011/560 K sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda mahkememizce “… Davanın İcra Dairesinin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmiş,…” verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07/10/2020 tarih ve 2020/4649 E, 2020/3912 K sayılı bozma ilamında belirtilen;”… İcra dairesinin yetkisi İcra İflas Kanunu’nun 50. maddesinde düzenlenmiş olup, HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafın yetki itirazı hadise şeklinde incelenip taraflar arasında akdi ilişkinin bulunup bulunmadığının tespiti ile akdi ilişki varsa dava tarihi nedeniyle 818 sayılı BK’nın 73. maddesi gözetilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde yetki itirazının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…” gerekçeler ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, dosya mahkememizin 2021/210 esasına kaydı yapılarak, yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilip yargılamaya devam olunmuştur.
Davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … E, sayılı takip dosyası incelenmiş, alacaklının davacı, borçlunun davalı olduğu, takip konusu asıl alacağın 20.000 TL işlemiş faiz alacağının 35,07 TL olduğu, takip dayanağının 17.06.2010 tarihli 20.000 TL bedelli fatura ve sevk irsaliyesi olarak gösterildiği, borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin 25.06.2010 tarihinde yapıldığı, 28.06.2010 tarihli dilekçe ile borçlu tarafından İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, ayrıca borca da itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüş olup davanın açılış tarihi itibari ile İİK 67. Maddesinde belirlenen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmemiş olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce ilk önce çözümlenmesi gereken husus İcra Müdürlüğünün yetkili olup olmadığıdır.
Davacı taraf somut olayda taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, dolayısıyla bu kapsamda kurulan sözlü bir anlaşma bulunduğunu, BK 73. Maddesi uyarınca bu anlaşma uyarınca mal tesliminin Ankara’da yapıldığını, dolayısıyla yapılacak ödemenin de alacaklının ikematgahı olan Ankara da yapılmasının gerektiğini, bu nedenle alacaklının ikemetgahında icra takibinin yapılacağını ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise taraflar arasında yazılı veya sözlü hiç bir şekilde bir sözleşme ilişkisinin kurulmadığını, davacıdan herhangi bir şekilde mal almadığını iddia etmektedir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin bozma ilamından sonra, Vergi dairlerine ve SGK na müzekkere yazılmış ve sevk irsaliyesinde malı teslim alan … ve malı taşıyan aracı kullanan Selahattin Gerezli’nin tanık olarak beyanları alınmış ve davalı defterlerinin incelenmesi için … Asliye Hukuk mahkemesine talimat yazılmıştır.
Tarafların bağlı bulunduğu Ankara Yenimahalle ve … Vergi dairelerine müzekkereler yazılmış ve getirtilen BS ve BA formunda faturanın her iki tarafçada beyan edildiğinin görüldüğü anlaşılmıştır.

… Ticaret Mahkemesine yazılan talimat gereği Davalı ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan 16/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda; ” Davalı … adına davalı tarafından düzenlenen 17/06/2010 tarihli 339565 numaralı Faturaya ait, davalı ticari defterinde her hangi bir kayıt tespit edilemediği, dava konusuna sebep gösterilen alacağa ait Faturanın davalı ticari defter kayıtlarında olmadığı, defter kayıtlarına göre davalının davacıya borcunun bulunmadığı tespit edilmiş” olduğu bildirilmiştir.
Tanık … beyanında; “Bana göstermiş olduğunuz 17/06/2010 tarihli irsaliye altındaki imza bana aittir, ben ismini tam olarak bilmediğim kişiden 800 adet saçpanosu almıştım, parasını da ödemiştim, yanlış hatırlamıyorsam saçpanosunun tanesi 20-TL idi, ben … da … Sitesinin yapımında kalıp ustası olarak çalışırım, malzemeleri de Anlayan İnşaatta … Sitesinin müteahhidi idi, ben Anlayan inşaat adına bu saçpanoları almıştım, paralarını ben kendi cebimden vermiştim, hatta ödeme yaparken yanımda … da vardı, … ile sevk irsaliyesinin düzenlendiği tarihte herhangi bir iş ilişkimiz yoktu, fakat 2010 yılından önce yanımda 2-3 ay kadar önce dava konusu olay ile alakası olmayan bir işte … müteahhid olduğu bir binanın kalıp ustalığını yapmıştı, fakat size bahsettiğim gibi davalının yanında sadece o tarihlerde çalıştım, irsaliyenin düzenlendiği tarihte çalışmadım, … in irsaliye ile alakası yoktur, bize saçpanosu teslim alırken herhangi bir fatura kesilmedi, sadece göstermiş olduğunuz sevk irsaliyesini imzalamıştım dedi. tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık …beyanında; Ben nakliyeciyim, nakliyecilik yaparım, kamyonum vardır, ancak bana göstermiş olduğunuz sevk irsaliyesindeki kendi adımın altındaki imza benim imzama benziyor, ancak ben bir şey hatırlamıyorum, davalıyı tanımıyorum, davacı şirketi de bilmiyorum, toplu nakliyeciler vardır, bu sebeple biz aldığımız işi yerine teslim ederiz, eşyayı yükleriz, ama şahısları tanımayız, bana gösterilmiş olan sevk irsaliyesindeki teslim alan ….’ı tanımam, hatırlamıyorum, benim bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu,
Toplanan delillere göre; itirazın iptaline konu Ankara …İcra Müdürlüğünün … E, sayılı dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek … İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden mahkemece öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında sözleşmenin varlığı ihtilaflıdır. BK.’nunun 73. Maddesi bu ilişkide uygulanamayacaktır. Mahkemece davacı yana sözleşme ilişkisini kanıtlama olanağı verilmiş, ancak davacı tarafından dayanılan deliller sözleşme ilişkisini kanıtlamak için yeterli görülmemiştir. Dosya içerisinde bulunan tanık beyanları, talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporu ve davalı yanında çalışan işçilere ait SGK kayıtları incelendiğinde taraflar arasında sözleme ilişkisinin kurulduğuna dair mahkememizde bir kanaat oluşmamıştır. Davacı taraf alacaklı olarak genel hükümler çerçevesinde borçlunun ikematgahının bulunduğu yerde icra takibine geçmek durumundadır. Bunu yapmayarak kendi ikametgahındaki icra müdürlüğünde takip başlatması mümkün olmayacaktır. Bu açıklamalar ışığında eldeki davada davalı tarafın icra müdürlüğünün yetkisizliğine yapmış olduğu itirazın yerinde olduğu sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
İcra Dairesinin yetkisizliği nedeni ile davanın reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 297,00 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 216,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20.06.2022

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]