Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/195 E. 2022/793 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/195 Esas – 2022/793
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/195 Esas
KARAR NO : 2022/793

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/08/2014 tarihli trafik kazasında müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 10.000,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının ve 500,00 TL bakıcı temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, zararın hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, müvekkil şirketin faizden yalnızca dava tarihinden itibaren sorumlu olabileceğini ve bu faizin yasal faiz olması gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur nedeni ile tazminattan indirim yapılmasının gerekeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısı aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu, davalının zaman aşımı savunmasının kaza tarihi ile dava tarihi gözetilerek KTK’nun 109 maddesi uyarınca yerinde olmadığı, belirsiz alacak davası açılamayacağına ilişkin itirazının zarar miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evrak, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 20/02/2022 tarihli maluliyete ilişkin raporda, davacının kaza nedeni ile %2,2 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 1 aya kadar uzayabileceği, başkasının bakımına muhtaç olmadığı bildirilmiştir. Raporun kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca düzenlendiği de gözetilerek (Yargıtay 4. HD 2021/4651 esas 2021/8345 karar) oluşa uygun görülerek karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Kaza tek taraflı olmakla ve kaza tespit tutanağında kazanın davalının sigortalısının tam kusuru ile gerçekleştiği tespit edildiğinden kusur raporu alınmamış, kaza tespit tutanağı ile yetinilmiştir.
Aktüer bilirkişisi 05/09/2022 tarihli raporunda, davacının maddi zararını hesaplayarak 62.614,96 TL sürekli, 891,03 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceğini bildirmiştir. Dosyadaki verilere uygun olmakla rapora itibar edilmiştir. Her ne kadar davalı hesap hatası bulunduğunu savunmuş ise de, hesabın teknik faizle değil yüksek mahkeme kararları doğrultusunda progresif rant yöntemi ile hesaplanması nedeni ile savunmaya itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davalı hatır taşıması indirimi yapılmasını talep etmiş ise de, davacı ile sürücünün akraba olduğuna ilişkin kayıtlar karşısında, ailevi yükümlülüklerin yerine getirilmesi karşılıksız taşıma sayılmayacağından savunmaya itibar etmek mümkün olmamıştır.
Müterafik kusura ilişkin savunma yönünden ise, kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takmadığına ilişkin belirleme yapılması ve davacının maluliyetinin niteliği dikkate alındığında emniyet kemeri takılmamasının zararı arttırdığı kanaati ile, %20 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak zarar gördüğü, zararın TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca tazmininin gerektiği, davacının maluliyet durumunun usulüne uygun bulunan raporla belirlendiği, bakıcı gideri zararının bulunmadığı tespit ediliğinden bu alacak kalemi yönünden davanın kısmen reddi gerektiği, davacının talep edebileceği geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre 08/09/2022 tarihli dilekçesi ile talebini artırdığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle, davalının ZMMS poliçesi kapsamında işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının müterafik kusur indirimi de gözetilerek bu hali ile kısmen sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, TBK’nun 51 ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilememiş ve yargılama giderinin paylaştırılmamış, takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
50.091,97 TL daimi maluliyet tazminatı ile 712,82 TL geçici maluliyet tazminatının 24/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 3470,47 TL harçtan peşin alınan 241,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.229,18 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 838,75 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 241,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022