Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2022/217 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/193 Esas
KARAR NO : 2022/217

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 150.000,00 TL bedelli olmak üzere 29/05/2017 tarihinde Kredi Genel Sözleşmesi imzalanarak firmaya krediler kullandırıldığını, diğer davalı …’ın ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlu firma ile müvekkili banka arasında 0282981 nolu 20/03/2013 tarihinde 400.000,00 TL bedelli sözleşme imzalandığını, yine icra dosyasına konu edilen 6500101919 risk nolu kredi sebebi ile 0403437 sıra nolu 150.000,00 TL bedelli Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 29 ve 30. sayfalarında Kefalet Hükmünün düzenlendiği, 31. sayfasının da … tarafından imzalandığını, 6500101919 risk nolu kredinin ödenmemesi üzerine borçlulara .. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, ancak davalılar tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek davalıların takibe vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine itiraza konu nakit alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, davacı bankadan dava konusu kredi ile kredili mevduat hesabına ilişkin sözleşme ve ekleri ile ihtarname ve hesap özetleri celp edilerek dosyaya konulmuş, sözleşmeler ve ekleri üzerinde davacı yanın alacak miktarının tespiti hususunda rapor düzenlemek üzere dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bankacı bilirkişi 30/12/2021 tarihli raporunda özetle, takibe konu kredi nedeni ile davacının takip tarihi itibari ile davalı asıl borçlu şirketten 51.822,98 TL asıl alacak, 917,93 TL işlemiş temerrüt faizi, 45,89 TL BSMV, 782,41 TL ihtarname masrafı olmak üzere 53.569,21 TL, davalı kefilin ise 51.822,98 TL asıl alacak, 626,19 TL işlemiş temerrüt faizi, 31,31 TL BSMV, 782,41 TL ihtarname masrafı olmak üzere 53.262,89 TL alacağı olduğu bildirilmiştir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davacının takip tarihi itibari ile alacağı bulunup bulunmadığı ve miktarı hususundadır.
Davacı ile davalı şirket arasında 20/03/2013 tarihli 400.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesi imzalanmış, davalı kefilin 1.000.000,000 TL limitli ve sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat uyarınca geçerli bir kefaletinin bulunduğu ve kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın 12/12/2019 tarihinde kat edildiği, davalıların sözleşme adreslerine kat ihtarnamesinin gönderildiği ancak adreste bulunamadıklarından tebligatların iade edildiğini, süresi içinde ödeme yapılmaması üzerine icra takibine geçildiği, davalıların takibe vaki itirazının iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Asıl borçlunun ifada geciktiği, davalının kefaletinin geçerli ve takibe konu edilen alacak miktarının kefalet limitinde olduğu gözetildiğinde asıl borçlu ile birlikte kefilin de borçtan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davalı kefile kat ihtarnamesinin tebliğinin yapılamadığı, bu hali ile davalı kefilin takip tarihinden önce temerrüte düşürülmediği, yalnız hesap kat tarihinden takip tarihinde kadar işleyen akdi faizden sorumlu tutulabileceği anlaşılmıştır.
Alacak miktarının tespiti için dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi raporunda takip tarihi itibari ile davacının alacağı hesaplanmış, rapor dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davacının alacağının olduğu, davalı şirket itirazının tamamen, davalı kefil itirazının ise kısmen iptali gerekeceği kanaati ile davanın kısmen kabulüne, alacak kredi sözleşmesinden kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Davanın kısmen kabulü ile,
Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalıların itirazının kısmen iptali ile, takibin davalı şirket yönünden aynen devamına, davalı … yönünden 51.822,98 TL asıl alacak, 626,19 TL işlemiş temerrüt faizi, 31,31 TL BSMV, 782,41 TL ihtarname masrafı üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 10.364,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 3.659,31 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan (Davalı … harcın 3.638,39 TL’sinden, arabuluculuk ücretinin 1.312,45 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 7.724,18 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 877,55 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2022

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸