Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/163 E. 2022/161 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/163 Esas
KARAR NO : 2022/161
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 10/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine dayanak ödeme emrinin müvekkili tarafından 11/11/2020 tarihinde tebellüğ edildiğini, takibe konu senetlerin müvekkil tarafından 11/10/2018 tarihinde 130.000,00 TL olarak ödendiğini, ancak senedin müvekkiline iade edilmediğini, taraflar arasında borç oluşturabilecek başkaca bir ilişkinin bulunmadığını iddia ederek bedelsiz kalmış senedin takibe konu olmuş olması nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı bononun kambiyo vasfına haiz olduğunu, müvekkilinin takibe konu bono bakımından yetkili hamili olduğunu, dosya içerisinde yer alan ödeme dekontların takibe konu bonoya karşılık ödeme yapıldığının kabul edilemeyeceğini, taraflar arasında başkaca borç ilişkilerinin bulunduğunu, davacı ile davalı arasında araç satışından kaynaklı 30/08/2017 tarihli protokolün bulunduğunu savunarak davanın reddine ve davacının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, senede dayalı olarak başlatılan icra takibinde itfa nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, protokoller, araç devir evrakı, banka evrakı dosya arasına alınmıştır.
Davacı tanıkları dinlenmiş, davacı iddialarını doğrular mahiyette beyanda bulunmuşlardır.
Toplanan tüm deliller, 30/08/2017 tarihli protokol ile davacı tanıklarının beyanları dikkate alındığında, taraflar arasında araç ve ticari tahsis belgesi satımından kaynaklanan bir ilişki mevcut olduğu ve protokol tarihi itibari ile davacının 600.000,00 TL borçlu olduğunun belirlendiği, devir evrakından anlaşıldığı üzere protokole konu aracın ve ticari tahsis belgesinin 22/01/2010 tarihinde vekil sıfatı ile davacı tarafından dava dışı kişiye satıldığı, protokol gereği 30/08/2017 düzenleme, 30/08/2018 vade tarihli 600.000,00 TL bedelli teminat senedinin düzenlendiği, sonrasında bu senet yerine takibe konu 20/06/2018 tanzim 31/10/2020 vade tarihli 19.750,00 TL bedelli senet ile davalı tarafça sunulan 02/10/2018 tanzim 31/12/2018 vade tarihli 370.000,00 TL bedelli ve 10/10/2018 tanzim 30/06/2018 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli bonoların düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı tanıkları her ne kadar düzenlenen senetlerin cebirle düzenlendiği yönünde beyanda bulunmuş iseler de davacının dava dilekçesinde bu yönde bir iddiası bulunmadığından beyanlara bu yönden itibar emek mümkün olmamıştır.
Davacı takibe konu senede ilişkin olarak 11/10/2018 tarihinde banka aracılığı ile 130.000,00 TL ödeme yaptığını bu hali ile senedin bedelsiz kaldığından bahisle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Para transferine ilişkin dekontun incelenmesinde, ödemenin sebebine ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. Alacağın senet vadesinden önce ödendiği ve taraflar arasında düzenlenmiş birden fazla senet bulunduğu da uyuşmazlık konusu değildir. Yapılan ödemenin takibe konu senede ilişkin olduğunun ve davacının bu miktardaki ödeme ile borçtan kurtulduğu iddialarının ispatı gerekmektedir. Protokol gereği borçlu olduğu bedelin 600.000,00 TL olarak belirlenmesi karşısında asıl borcun bu miktar olmadığı ya da bakiye borcun 19.500,00 Euro olduğunun yazılı veya dengi delillerle ispat edilmesinin gerektiği, ancak bu mahiyette bir delil sunulmadığı anlaşılmaktadır. Tanık beyanları ile senet bedelinin Türk Lirası karşılığının ödenmiş olması tek başına bu hususu ispata elverişli değildir. Davacı tarafça sunulan 200.000,00 TL bedelli dekontta da ödemenin sebebine ilişkin herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.
Bu hali ile, senet illetten mücerret olmakla birlikte taraflar senedin sebebini belirlemiş ve davacı ödeme iddiasında bulunmuş olmakla bu iddiasını ispata elverişli delillerle ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerektiği, tanık beyanları ile kısmi ödemeler gözetildiğinde davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilememiş olduğu kanaati ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Kötüniyet tazminatının hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan 3.538,39 TL harcın karar kesinleşiğinde istek halinde iadesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca (dava tarihi itibari ile geçerli döviz kuru dikkate alınarak) hesaplanan 21.041,51 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Karar kesinleştiğinde gider avansının usulünce iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2022

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸