Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/123 E. 2022/734 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/123 Esas
KARAR NO : 2022/734

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile fatura düzenlendiğini, faturaya karşılık verilen 11.397,00 TL ve 5.580,00 TL bedelli çeklerin karşılıksız çıktığını, ayrıca bakiye cari hesap alacağı olan 7.791,39 TL’nin ödenmediğini, bunun üzerine Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/04/2021 tarihli dilekçesi ile davasını alacak davası olarak ıslah etmiş, 7.791,39 TL cari hesap alacağı, 11.397,00 TL ve 5.580,00 TL çek alacaklarının, çeklerin vade tarihinden itibaren, cari hesap alacağının cari hesap kapanış tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yan, dava ve ıslah dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. ve devamı maddeleri uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, davalı tarafça defterler ibraz edilmemiş, davacı tarafça sunulan defterler incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 13/06/2022 tarihli raporunda özetle, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, dava konusu cari hesap ilişkisine ilişkin davacı tarafça bildirilen çeklerin defter kaydının bulunduğunu ve karşılıksız bulunduğunun tespit edildiğini, banka tarafından son hamile yasal sorumluluk miktarlarının ödendiğini, ticari defter kayıtlarına göre davacının 7.791,39.-TL bakiye alacak + 2.245,59.-TL bakiye alacağın işlemiş faizi, 13.755,00.-TL çek + 3.577,78.-TL çeklere ilişkin işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.769,76.-TL talep edebileceği bildirilmiştir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, fatura alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davalı yan davaya cevap vermemiş, davayı inkar ettiği değerlendirilmiştir.
Davacı icra takibine vaki itirazın iptali talebi ile eldeki davayı açmış, yargılama sırasında davasını alacak davası olarak ıslah etmiştir.
Mahkememizce davalıya defter ibrazı hususunda “aksi takdirde HMK’nun 222 ve 83 maddeleri gereği defter ibrazından kaçınmış ve defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, ayrıca karşı tarafın usulüne uygun tutulan kayıtlarına itibar edileceği” yönünde ihtaratlı kesin süre verilmiş, davalı tarafça defterler ibraz edilmemiştir. Davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu da sabittir. Bu hale göre davacı kayıtlarına itibar etmek gerekmiş ve aksinin ispatı hususunda davalı yanca herhangi bir delil ibraz edilmediğinden, davalı tarafça düzenlenen çeklerin karşılıksız çıktığı da banka kayıtları gereği sabit olmakla ve yasal sorumluluk bedelleri dava dışı banka tarafından ödenmekle bu miktarlar yönünden borç sona erdiğinden, bilirkişi raporu doğrultusunda belirlenen miktar yönünden davacının alacağı bulunduğuna ilişkin iddiasının kısmen sübut bulduğu anlaşılmıştır.
Davacı karşılıksız çıkan çeklere ilişkin vade tarihinden, cari hesap alacağına ilişkin cari hesap kapanış tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiş ise de, taraflar arasında muacceliyete ilişkin sözleşme bulunduğuna dair dosya arasında delil ve iddia bulunmadığı, çeke konu alacakların vade tarihi itibari ile muaccel olduğu, cari hesap borcuna ilişkin ise davalının takipten önce temerrüde düştüğü ispatlanamadığından bu alacak kalemi yönünden takip tarihi itibari ile faiz işletilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
7.791,39 TL cari hesap alacağının 30/09/2019 takip tarihinden, 3.958,00 TL çek alacağının 31/07/2018 vade tarihinden, 9.797,00 TL çek alacağının 31/03/2018 vade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.471,83 TL harçtan peşin alınan 331,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.140,72 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (davalı arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından) davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.238,00 TL yargılama gideri (davalı arabuluculuğa katılmadığından tamamından sorumlu olmakla) ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 331,12 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip … Hakim … ¸¸ ¸¸