Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/98 E. 2022/371 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/98
KARAR NO : 2022/371

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2020
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 13/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşme kapsamında dava konusu fuarla ilgili müvekkili şirket tarafından tüm edimlerin yerine getirildiğini ve takibe konu fatura keşide edildiğini, davaya konu fuarın yurtdışında Milli Katılım fuarı olarak düzenlendiğini ve her bir fuar Ticaret Bakanlığı’nın ilgili ülkedeki Ticari Ataşesi tarafından denetlendiğini ve fuar sonunda katılımcılar ve katılımcı olmasa dahi hazırlanan stantlara dair tutanaklar ile listeler tutulduğunu, Ticaret Bakanlığı’na müzekkere yazılarak davaya konu 25.10.2019 tarih ve 381836 no.lu ve 47.812,16 TL bedelli faturanın davalı tarafından beyan edilip edilmediğinin bildirilmesini talep ettiklerini belirterek; Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından harca esas değer 47.812,16 TL kadar borca itirazın iptali ile asıl alacağa fatura tarihinden itibaren hesaplanacak avans faiziyle takibin devamına ve asıl alacağa %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Davacının müvekkiline imzalattırdığı sözleşmenin okunmadığı gibi, genel sözleşme şartlarına haiz olmadığını, bu sebepten sözleşme içeriğini kabul etmediklerini, müvekkili şirkete gönderilen e fatura yine elektronik ortamda iade faturası kesilerek davacıya gönderildiğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Dava konusu 08/08/2019 tarihli Fuar Katılım sözleşmesi örneği ve fatura örneği.
Ticaret Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından dosyaya kazandırılan 04.08.2020 tarihli yazı ekinde; 22-25 Ekim 2019 tarihleri arasında …/Azerbaycan’da düzenlenen “… Build 2019 Fuarı” na yönelik … Uluslararası Fuarcılık San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen Milli Katılım organizasyonuna ilişkin hazırlanan “Fuar Gözlemci Raporu” ve “Katılımcı Listesi” sunulmuştur.
Katılımcı Listesi Tutanağının incelenmesinde; davalı … Yapı Yalıtım İnş. Taah. Oto. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. nin listenin 9. Sırasında bulunduğu, stand alanının 12 m2 olduğu, ancak fuara iştirak etmediği belirtilmiştir.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklısının davacı …. Ltd. Şti. borçlusunun ise davalı … Yapı… Ltd. Şti. olduğu, alacak döneminde; 47.812,16 TL (Fatura) 1.583,70 TL (İşlenmiş Faiz) 49.395,86 TL tutarında toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %19,50 faizi ile birlikte tahsili için 26.12.2019 tarihinde takibe geçildiği, takibe konu borcun sebebinin 25.10.2019 tarihli fatura olduğu, borçlunun da 02.01.2021 tarihinde borca ve ferilerine itirazla takibin durduğu görülmüştür.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Talimat yoluyla alınan 04/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda;Dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası, davacı şirket (… Uluslararası Fuarcılık) defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; Davacı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları, icra takibine ve sonrasında davaya konu faturaların davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığı görüldüğünü, davacı tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen fatura, davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığını, davacı şirketin, davalı şirketten takip tarihi (26.12.2019) itibariyle 47.812,16 TL asıl alacak, 1.583,70 TL (taleple bağlılık ilkesi gereği) işlemiş faiz olmak üzere toplam 49,395,86TL alacağının olduğu hesaplandığını, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık 413,75 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesinin uygun olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişiden alınan 09/08/2021 tarihli raporda; Davalının muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan ticari defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacıya 47.812,16 TL borçlu olduğunu, mahkemenin talimatı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istemi üzerine davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenerek Mali Müşavir … tarafından 04.11.2020 tarihinde hazırlanan rapora göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 47.812,16 TL alacaklı olduğunu, tarafların ticari defter kayıtlarını birbirini teyit etmekte olup, davacının davalıdan icra takip tarih itibariyle 47.812,16 TL alacaklı olduğunu, davacının faiz talebinin takdiri mahkemeye ait olmak üzere; fatura tarihinden icra takip tarihine kadar TCMB avans faizi oranları üzerinden hesaplanan faiz tutarının toplam 1.452,70 TL olduğunu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
HMK’nun 222. maddesi “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesinde “Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Taraflar arasında 08.08.2019 tarihinde akdedilen Fuar Katılım Sözleşmesinde sözleşme tutarının döviz cinsinden üç ayrı vadeye (29.08.2019’da 2.400,00 Euro, 29.09.2019’da 2.400,00 Euro ve 29.10.2019’da 2.680,00 Euro) ayrıldığı görülmüştür.
Davalının katılımcı listesinden fuara katılacaklar kişilerden olduğu ancak katıldığına dair bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Faturn üzerinde döviz kuru; “/Euro-6,3920 TL” olarak belirtildiği fatura içeriğinin, taraflar arasında 08.08.2019 tarihinde akdedilen “Fuar Katılım Sözleşmesi” ile uyumlu olduğu, 25.10.2019 tarihinde kesilmiş olan F Seri 381836 Sıra nolu fatura tutarının 7.480,00 Euro karşılığı 47.812,16 TL olduğu, davalı tarafın iade faturasını dava tarihinden sonra 23/05/2020 tarihinde düzenlediği davacı tarafından davalı ile ticari ilişkiye dayalı olarak düzenlenen faturanın, davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre; davacının davalıdan icra takip tarihi olan 26.12.2019 tarihi itibariyle 47.812,16 TL alacaklı olduğu ve tarafların kayıtlarının birbirini teyit ettiği anlaşılmakla; davanın kabulü ile talep gibi ve harca esas değer üzerinden davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi (26.12.2019) itibariyle 47.812,16 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar vermek alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında olan 9.562,43 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında davalının itirazının İPTALİ ile takibin 47.812,16 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz işletilmesine,
Asıl alacağın %20’si oranında olan 9.562,43 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Alınması gereken 3.266,04 TL harçtan peşin alınan 569,54 TL harcın mahsubu ile eksik 2.696,50 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14. maddleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen toplam 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 7.015,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 1.050,00 TL ile davetiye ve müzekkere tebligat gideri: 137,00 TL olmak üzere toplam 1.187,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]