Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/91 E. 2021/895 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/91 Esas
KARAR NO : 2021/895
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 04/11/2016 tarihinde davalı …’ün sürücü, davalı …’ün işleten, davalı sigortanın ZMMS sigortacısı olan aracın yaya haldeki davacılar murisi …’a çarpması nedeni ile vefat ettiğini, müvekkillerinin zarara uğradıklarını, müteveffanın eşi olan müvekkili …’ın diyaliz hastası ve %93 oranında raporlu ve çalışamayacak durumda olduğunu, kendisinin ve çocuklarının bakımını üstlenebilecek durumda olmadığını, davalı yanın olayda tam kusurlu olduğunu, çocuk ve eşlerin zor durumda olduğunu iddia ederek davacı eş için 100.000,00 TL, her bir çocuk için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile araç sahibi ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için şimdilik 1.000,00 TL, diğer müvekkilleri için 100,00’er TL olmak üzere toplam 1.200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan temerrüt tarihinden işleyecek faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/04/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davacı … yönünden davalı … teminat limitini aşmamak koşuluyla 281.577,19 TL olarak taleplerini arttırdıklarını bildirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketi olarak sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, hesaplamanın genel şartlara göre aktüer bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, davacı …’ın kaza tarihinde 26 yaşında olması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkının bulunmadığını, davacılar ceza soruşturmasında uzlaşmış ise tazminat talep edilemeyeceğini, faizin hatalı talep edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları ve duruşmaya katılmadıkları anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2019/743 esas sayılı dosyası ile asıl ve birleşen davalılar aleyhine eldeki davanın açıldığı, 11/02/2020 tarihli tefrik kararı ile sigorta aleyhine açılan dosyanın işbu esasa kaydedildiği, diğer davalılar aleyhine açılan davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, diğer davalılar aleyhine Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … karar sayılı davasının açıldığı ve birleştirme kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Ayancık Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı … nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacılara kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı, mirasçılık belgesi, dosyamız arasına alınmıştır.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 13/10/2020 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalı sürücünün tam kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği anlaşılmış, raporun oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiştir.
Müteveffanın gelir durumunun tespitine ilişkin tanık dinlenmiş ve emsal ücret araştırılması yapılmıştır.
Aktüer bilirkişiden alınan 01/02/2020 tarihli raporda, davacı … ve …’ın yaşı itibari ile destek ihtiyaçlısı olmadığından destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini, davacı …’ın 317.144,08 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davalı sigortadan ise poliçe limitinde ise 152.361,27 TL talep edebileceğini bildirmiştir. KTK’nun 90. maddesindeki iptal kararı ve güncel Yargıtay ilamları ile dava dışı annenin vefat etmesi nedeni ile sigorta yönünden garameten hesaplama yapılması için alınan 30/03/2021 tarihli ek raporda, davacı …’ın 405.360,14 TL destekten yoksun kalma tazminatı, sigortadan poliçe limitinde ise 155.417,54 TL talep edebileceğini bildirmiştir. Rapor kapsamındaki hesaplamadaki çelişkinin giderilmesi ve ödemenin güncellenerek poliçe teminat limitinin belirlenmesi için bilirkişiden alınan 09/11/2021 tarihli ek raporda davacı eşe yapılan ödemenin güncellenmesi sonrası bakiye kalan kısmın paylaştırılması neticesinde davacı …’ın sigortadan 141.355,85 TL talep edebileceğini bildirmiştir. Son ek rapora ödemenin güncellenmesi ile hesaplama yapıldığı için itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan delillere göre davalıların ZMMS sigortacısı, sürücüsü ve işleteni olduğu aracın karıştığı trafik kazasında davacılar murisinin vefat ettiği, mirasçıların destekten yoksun kaldıkları iddiası ile eldeki davayı açtığı, davadan önce davalı … tarafından davacı …’a 123.782,95 TL ödendiği, yapılan ödeme ile yapılması gereken ödeme gözetildiğinde ödemenin borcu sona erdirmediği, davacının da davalı sigortayı ibra etmediği, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, TBK’nun 49. maddesi gözetildiğinde davaya konu kazanın davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi için aktüer bilirkişiden rapor alınmış, yukarıda açıklandığı üzere son bilirkişi raporuna itibar edilmiş, davacılar Yasin ve …’ın yaşı itibari ile destek ihtiyaçlısı olamayacağı anlaşıldığından bu davacılar yönünden maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği, davacı … yönünden ödemenin tazminat alacağını sona erdirmediğinin anlaşıldığı, davacılar vekilinin bu davacı yönünden talebini ıslah ettiği, sigortanın poliçe limitinde sorumlu olduğu, zarara birleşen davalıların tam olarak katlanması gerektiği, ancak sigorta tarafından yapılan ödeme oranında sorumluluktan kurtuldukları anlaşıldığından maddi tazminatın bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminata ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise, TBK’nun 56. maddesi gözetildiğinde davaya konu kazanın davacıların manevi acı ve ızdırap duymasına neden olduğu, bu hali ile davacıların manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek ve var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktarının her olayın şartlarına göre değerlendirilmesinin gerekeceği; davacıların kaybı, olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik ve sosyal olgular ile olaydaki kusur durumu, davalı sürücünün ehliyetinin bulunmaması, kazanın yaya geçidinde meydana gelmesi dikkate alındığında davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Asıl ve birleşen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı davasının kısmen kabulü ile,
1-Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile,
a)Davacılar … ve …’ın maddi tazminat davasının reddine,
b)Davacı …’ın maddi tazminat davasının kabulü ile, 281.577,19 TL’nin ( 141.355,85 TL’sinden davalı … poliçe limitlerinde sorumlu olmak kaydıyla) davalı … yönünden 07/11/2018 temerrüt tarihinden diğer davalılar yönünden 04/11/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … yararına 70.000,00 TL, davacı … yararına 30.000,00 TL, davacı … yararına 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Asıl davada maddi tazminata ilişkin alınması gereken 9.656,02 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.601,62 TL harcın birleşen dava ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birleşen davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile davalı sigortadan alınarak hazineye irat KAYDINA,
Birleşen davada maddi tazminata ilişkin alınması gereken 19.234,54 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 958,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 18.276,19 TL harcın asıl dava ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla asıl davalı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Birleşen davada manevi tazminata ilişkin alınması gereken 8.880,30 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Asıl davada alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı sigortadan alınarak hazineye irat KAYDINA,
Birleşen davada alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul ret oranına göre 858,00 TL’sinin … ve …’ten, bakiye kısmının davacılardan alınarak hazineye irat KAYDINA,
Asıl davada maddi tazminata ilişkin davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.378,81 TL vekalet ücretinin birleşen dava ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birleşen davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile davalı sigortadan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Birleşen davada maddi tazminata ilişkin … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 28.160,40 TL vekalet ücretinin asıl dava ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla asıl davalı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile davalılar … ve …’ten alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Asıl davada maddi tazminata ilişkin davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 200,00 TL vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan alınarak davalı sigortaya VERİLMESİNE,
Birleşen davada manevi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 16.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde asıl ve birleşen dava açısından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 1.173,50 TL ile ATK masrafı 323,00 TL olmak üzere toplam 1.496,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.278,46 TL ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.012,75 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]