Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/676 E. 2023/7 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/676
KARAR NO : 2023/7

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/01/2023
K.YAZIM TARİHİ : 05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi özetle; Davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 20/06/2016 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme akabinde davalı şirket, müvekkili şirketin bayii sıfatı ile ürün satım hakkına haiz olduğu için yıllık satış taahhüdü verdiğini, diğer davalı … ise, sözleşme ekinde imzaladığı kefaletname ile davalı şirket lehine kefalet limiti dahilinde müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, söz konusu bayilik sözleşmesi gereğince üzerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz yerine getiren müvekkili şirket, davalının edim ve taahhütlerini yerine getireceği inancıyla davalının istasyonuna, ariyet sözleşmesi çerçevesinde kanopili kurumsal kimlik uygulaması yaparak demirbaş malzemeler teslim ettiğini ve otomasyon kurulumunu gerçekleştirdiğini, davalı şirket ise, sözleşme ve alım taahhütnamesinin imzalandığı tarihten (yıllık 840 Ton beyaz ürün olmak üzere 5 yılda toplam 4200 Ton beyaz ürün alım taahhüdünde bulunmuş) lisansın iptal edildiği tarihe kadar üzerine düşen yükümlülüğü eksik ifa ettiğini, sözleşme süresi içerisinde taahhüt etmiş olduğu miktarın altında alım yapması neticesinde sözleşmenin haklı feshine sebebiyet verdiğini, bizzat imzalamış olduğu Bayilik Sözleşmesi ve Taahhütname gereği müvekkil şirkete [4200 Ton – 1.269,19 Ton = 2.930,81 Ton Açık; 2.930,81 Ton X 150,00 USD = 439.621,50 USD)] borçlandığını, müvekkili şirketin, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden ve ariyet sözleşmesinden doğan alacak ve sair talep hakları ile dava tarihinden sonraki hakları başta olmak üzere fazlaya ilişkin ve ileriye dönük her türlü yasal hakkı saklı kalmak kaydıyla ve dahi yanlışlıklar müstesna olmak üzere, bayilik sözleşmeleri ve satış taahhütlerine istinaden kar mahrumiyetinden kaynaklı zararımızın 5.000,00-TL si ile cezai şartın 5.000,00-TL’si olmak üzere toplamda 10.000,00-TL sinin … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalı tarafa tebliğ tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten ve kefalet limiti dâhilinde …’ten müşterek ve müteselsilen tazminine yargılama masrafları ve ücret-i vekâletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … şirketinin bayiliğini yapan … Petrol’ün iflas etmesi sonucunda, davacı şirketin mevcut olan bayiliğini kaybetmek istememesi ve 600 metreküp satış kotası olan istasyonu elde tutmak istemesi sonucunda, davalı müvekkili şirketin kiralaması için davacı şirketten davalı müvekkil şirkete teklif geldiğini, davalı müvekkili şirket, aynı şartlarda ve fiyat konusunda destek olma sözü üzerine … Petrol’e ait tüm demirbaşları aldığını, ve istasyon kira bedelini ödeyerek davacı … ile sözleşme imzaladığını, istasyonun sınır komşusu olan diğer istasyon indirimli yani bayi akaryakıt satış fiyatından çok düşük fiyata ürün sattığı için, davacı şirket, davalı müvekkili şirkete fiyat konusunda diğer istasyona ezdirmeyeceği ve kotayı … Petrole uygulanan 600m3 de olacağı konusunda anlaşılmasına rağmen, davacı şirket sözleşme imzalanırken kota bölümü boş bırakıldığını, bu bölümün ve termopet yetkilisinin Ankara da imzalaması ile doldurulacağı müvekkili şirkete bildirildiğini, davalı müvekkil şirket kotanın 600 m3 olması konusunda davacı şirket ile anlaşmış olmasına rağmen, davacı şirket kotayı 1000m3 olarak belirlediğini, iflas eden … Petrolün 600 m3 kotayı dolduramayıp davalı müvekkili şirkete 1000m3 kota uygulanması davacı şirketin kötü niyetli ve basiretli bir tacir gibi davranmadığını gösterdiğini, bu durumun davalı müvekkili şirketin davacı şirkete karşı güvensizlik durumu oluşturmasına sebebiyet verdiğini, yapılan görüşmelerde istasyıon mülkiyetinin satışı için görüşülme yapıldığını, alıcıların olduğu, pazarlıkların devam ettiği ve borçların ödeneceği davalı müvekkili şirket tarafından bildirildiğini, davalı müvekkili şirket, satış görüşmeleri yaparken alıcının davacı şirket ile çalışma şartlarının belirlenmesinde ve davacı şirketin hiçbir konuda zarar görmemesi için akaryakıt bayiliğinin devam etmesi konusunda anlaşmaya varıldığını ve bu durumun davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirket bu durumu kabul edince istasyonun satışı gerçekleştirildiğini, istasyonu satın alan … Plastik A.Ş, davalı müvekkili şirketin davacı şirkete olan 550.000,00 TL borcunu ziraat bankası aracılığıyla davacı şirket hesabına havale ile gönderdiğini, davacı şirketin davalı müvekkili şirket ve davalı müvekkili aleyhine iş bu mahkeme nezdinde bu davayı açmasında hukuki yarar bulunmadığını, ve davacı şirket istasyonun devredilmesinden kaynaklı hiçbir zarar ve hak mahrumiyetine uğramadığını, iş bu sebeple açılan davanın tüm ferileriyle reddi gerektiğini, davalı müvekkili şirket aleyhine açılan haksız davanın tüm ferileriyle reddine karar verilmesini, davalı müvekkili … aleyhine açılan haksız davanın tüm ferileriyle reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; Davacı şirketle davalı şirket arasında 20/06/2016 tarihinde Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve diğer davalının bayilik sözleşmesine kefil olduğu hususu tarafların kabulünde olup davacı şirket davalı bayinin sözleşme gereği yeterli ürün satmadığını, sözleşmeye aykırı davrandığını belirterek kar mahrumiyeti zararı ve cezai şart talebinde bulunduğu, davalı ise borcunun banka aracılığı ile ve kar mahrumiyeti zararının da elden nakit olarak ödendiğini iddia etmekle, davalı bayinin sözleşme yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği, davacının kar mahrumiyet zararı ve cezai şart alacak şartlarının oluşup oluşmadığı, alacağı varsa miktarının uyuşmazlık konusu olduğu tespit edildi.
Davacı vekili Av….’in 03/01/2023 tarihinde Mahkememize UYAP üzerinden elektronik imzalı olarak göndermiş olduğu dilekçesi ile müvekkili şirketin talebi üzerine davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı vekilinin dosyada mevcut usulüne uygun Ankara 65.Noterliğince düzenlenmiş vekaletnamesinde davadan veya kanun yollarından feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davalı tarafa davadan feragate ilişkin dilekçenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır
Tüm dosya kapsamı, davacının vaki feragati birlikte değerlendirildiğinde;HMK’nun 307. maddesi uyarınca davadan feragat; davacının, talep sonucundan kısmen ve tamamen vazgeçmesi olup aynı yasanın 311. maddesi gereği kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu nedenlerle, HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90TL harçtan peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu ile eksik alınan 9,12TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-2019/20824 Numaralı Arabuluculuk dosyası bakımından; 6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalı …’nden alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-2019/39242 Numaralı Arabuluculuk dosyası bakımından; 6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalı …’den alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep bulunulmadığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/01/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]