Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/656 E. 2022/431 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMES TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/656
KARAR NO : 2022/431

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi …’nin geçirdiği trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini, açılan destekten yoksun kalma tazminatı talepli davaya bakan Ankara.. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …arihli kararıyla Müvekkili … lehine 20.00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 04.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini, müvekkilinin maddi tazminatla ilgili fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına karar verildiğini, mahkeme kararının, hükme dayanak alınan bilirkişi raporundaki hesaplamada bir usulsüzlük bulunmadığı belirlenerek Yargıtay 17. Hukuk Dairesince onandığını, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin maddi zararının 10.968,57.TL. olarak hesaplandığını, bu zararının tahsili için 30.12.2019 tarihinde karşı taraf sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de bundan bir sonuç alınamadığını, bilirkişi raporundaki tutardan 20,00TL. düşüldükten sonra bakiye 10.948,57.TL’sının mahkeme kararı uyarınca dava tarihi olan 04.11.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesi için iş bu davanın açıldığını belirterek; 10.948,57.TL. destekten yoksun kalma tazminatının davalı hakkında daha önceden Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin …. E. Sayılı dosyasıyla dava açılmış ve mahkemece fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutulmuş olması sebebiyle dava tarihi olan 04.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkilinin iş bu davanın açıldığı tarihteki gerçek zararının kaç lira olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 13.05.2011/2012 vadeli trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, kurulan hüküm neticesinde Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının kesinleştiğini, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına 2.787.TL ödeme yapıldığını, tarafları, konusu ve dava sebebinin aynı olduğundan kesin hüküm nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, istenen tazminatın talep hakkının zamanaşımına uğradığını, ayrıca hatır taşımasının değerlendirilerek hakkaniyete uygun oranda indirim yapılması gerektiğini, ceza dosyası varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edilerek kusur durumunun ATK’dan tespitini belirterek, kesin hüküm ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, kusur oranı, hatır taşımasının tespitini, sigortalı araca atfi kabil kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
Trafik Kaydı,
Nüfus Kayıtları,
Sigorta Poliçeleri,
Doktor raporları.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Ankara ..Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30/04/2015 tarih, …Karar sayılı dosyasında: Ankara 9.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas 2013/23 Karar sayılı kesinleşen kararına göre 23/07/2011 günü saat:19:00 sıralarında davalı …’in sürdüğü … plaka sayılı otomobil ile Dikmen Caddesinden Konya Yolu istikametine gitmekte iken davacıların murisi …’in yolun solundan sağına geçmek için yürümekte olduğu, şoförün meskun mahalde …’i görmesine rağmen kazayı önleyecek tedbiri almadan hareketine devam edip çarparak ölümüne neden olduğu, ilk geçiş hakkının davalı şoföre ait olduğu, ölenin asli, şoförün tali kusurlu olduğu gerekçesiyle cezanın ertelendiği, taraflarca mahallinde, trafik uzmanı bilirkişilerle keşif yapılmış, gösterilen tanıklar dinlenmiş, bilirkişiler, 06/06/2012 tarihli raporda yaya …’nin karşıya geçmek isterken, yol ve trafik şartlarını dikkate almadan ilk geçiş hakkında motorlu araca vermeden hareket ettiğinden asli ve 5/8 oranında davalı …’in meskul mahalde önüne çıkabilecek olası tehlikeleri dikkate almadan ve tehlike halinde kazayı önleyebilecek hızda gitmediğinden tali ve 3/8 kusurlu olduğunu açıklamışlar, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 26/09/2012 tarihli raporunda aynı gerekçelerle …’in %85, şoför Alper’in %15 kusurlu olduğu, Aktüer bilirkişi ….in 11/03/2015 tarihli raporda; Sağ eş …’nin eşinin ölümü sebebiyle 73.123,79 TL maddi zararının olabileceğini, %85 kusur indirimi yapıldığında zararının 10.968,57 TL olabileceğini, diğer davacıların maddi zararının olamayacağını açıklamış, aktüer bilirkişinin delillerle uyumlu raporu ve Adli Tıp Kurumu’nun kusurla ilgili raporu hükme esas alınmış, pazar yerinde yayaların sıkça karşıya geçtiği mahalde hızını tehlike anında duracak şekilde ayarlamayan davalı şoförün tali kusurlu da olsa ölümü sebebiyet vermesi sebebiyle ölenin eş ve çocuklarına uygun manevi tazminat ödenmesine taleple baplı kalınarak 20,00 şer TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminata karar verildiği hükmün davacılar vekili ile davalılar … ve … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/01/2019 tarih, 2016/1616 Esas, 2019/293 Karar sayılı kararı ile onandığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiden alınan 18/06/2021 tarihli raporda:Müteveffa : …’nin doğum tarihinin 25.04.1939, ölüm tarihinin 24.07.2011, ölüm tarihinde yaşının 72 Yaş, bakiye fiziki ömrü :11,51 yıl (TRH-2010 Yaşam Tablosuna göre), fiziki ömrün sonu : 28.01.2023, Bakiye pasif ömrü : 24.07.2011 tarihinden 28.01.2023 tarihine kadar olduğu müterafik kusuru : %85 olarak, gelirinin Müteveffa pasif döneminde bulunduğundan geliri AGİ’siz asgari net ücret esas alındığı, dosya nüfüus kayıt tablosundan davacının 30.04.2015 tarihinde yeniden evlendiğinden Yargıtay içtihatları uyarınca davacının evlendiği 30.04.2015 tarihine kadar destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, hak sahibi yaşı destek süresi …’nin (desteğin şi) 01.03.1936 (75 yaş), 30.04.2015 tarihinde yeniden evlendiğinden Yargıtay içtihatları uyarınca davacının 30.04.2015 – tarihine kadar oluşan destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, müteveffanın yaşamış olsaydı gelirinin yarısını davacı eşine ayıracağı varsayımından hareketle paylaştırma yapıldığı, İşlemiş Pasif Kazanç Döneminin Müteveffanın ölüm tarihinden davacının yeniden evlendiği 30.04.2015 – tarihine kadar rapor tanzim tarihine kadar geliri AGİ’siz asgari net ücret esas alınarak herhangi bir ıskontaya tabi tutulmaksızın aynen değerlendirilerek destek payı oranında davacı eşe verildiği, Kusur indiriminin Müteveffanın 685 kusuru oranında indirim yapıldığı, ayrıca SGK tarafından rücuya tabi bir ödemeye tesadüf edilmediği, yine Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.04.2015 tarih ve 2011/501 E. 2015/173 K. Sayılı kararında hükmedilen 20,00.TL.sını hükümde belirtildiği şekilde dava tarihinden (04.11.2011) hesaplamanın yapıldığı 30.04.2015 tarihine kadar işlemiş yasal faiziyle birlikte tenzil edildiği, Zararın Hesaplanmasının … (eşi) İşlemiş Pasif kazanç dönemi : 16.218,56.TL., -%85 kusur indirimi : 16.218,56.TL. x 15 – 2.432,79.TL. Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.04.2015 tarih ve 2011/501 E. 2015/173 K. Sayılı kararında hükmedilen 20,00.TL.sının faiziyle tenzili : 04.11.2011 (o dava tarihi) tarihinden 30.04.2015 tarihine kadar 1272 gün olup yasal faiz yıllık %9 olduğu, 20,00.TL. x 49 x 1272/365 — 6,28.TL. (faizi), 20,00.TL. (ana para) * 6,28.TL. (faizi) — 26,28.TL.tenzil edilecek miktar 2.432,79.TL. – 26,28.TL. — 2.406,51.TL. karşılanmamış destekten yoksun kalma zararının 2.406,51.TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişiden alınan 12/08/2021 tarihli ek raporda: Kusur indirimi : Müteveffanın %85 kusuru oranında indirim yapıldığı, Ayrıca SGK tarafından rücuya tabi bir ödemeye tesadüf edilmediği, yine Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.04.2015 tarih ve 2011/501 E. 2015/173 K. sayılı kararında hükmedilen 20,00.TL.sını hükümde belirtildiği şekilde dava tarihinden (04.11.2011) hesaplamanın yapıldığı 30.04.2015 tarihine kadar işlemiş yasal faiziyle birlikte tenzil edildiği, Zararın Hesaplanmasının … (eşi) İşlemiş Pasif kazanç dönemi: 63.867,62.TL, İşleyecek (ıskontolu) Pasif kazanç dönemi:15.345,52.TL, toplam: 9.213,14.TL. – %85 kusur indirimi : 79.213,14.TL. x %15 = 11.881,98.TL. Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.04.2015 tarih ve 2011/501 E. 2015/173 K. Sayılı kararında hükmedilen 20,00.TL.sının faiziyle tenzili : 04.11.2011 (o dava tarihi) tarihinden 31.12.2021 tarihine kadar 3707 gün olup yasal faiz yıllık %9 olduğu, 20,00.TL. x %9 x 3707/365 = 18,29.TL. (faizi) 20,00.TL. (ana para) + 18,29.TL.. (faizi) = 38,29.TL.tenzil edilecek miktar 11.881,98.TL. – 38,29.TL.= 11.843,69.TL. karşılanmamış destek zararı buna göre davacı eş …’nin karşılanmamış destekten yoksun kalma zararı 11.843,69.TL olduğu, 23.07.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının eşi … …’nin 24.07.2011 tarihinde vefat etmesi nedeniyle ; davacı eş …’nin karşılanmamış destekten yoksun kalma zararının 11.843,69.TL.’dan ibaret olduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02.10.1997 gün ve 3788 E., 6483 K; 23.11.2000 gün ve 7946 E., 9237 K; 15.02.2001 gün ve 2000/10078 E., 2001/1244 K. sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, hukuki ilişkinin varlığı, husumet gibi bazı hususlar bakımından kısmi davada verilen hüküm sonradan açılan ek dava için kesin hüküm oluşturulabilirse de, kısmi davada zararın bir kısmı dava edildiği için tüm zarar değil, sadece dava edilen tutar kesinleşir.
Kural olarak, kısmi davada alınan bilirkişi raporlarının açılan ek dava yönünden kesin delil olmayacağı gerek öğretide gerek yargısal uygulamada kabul edilmiştir. Ne var ki, kısmi davada kesinleşen hükme esas alınan rapor tümüyle inceleme ve itiraz konusu yapılıp, tüm yargısal denetim yollarından geçerek toplam alacak miktarını ortaya koyacak şekilde kesinleşmiş ve taraflar yönünden yargısal denetim yolları tüketilerek usulü kazanılmış haklar gerçekleşmişse kesin delil olarak değerlendirilmesi gerekeceği de ortadadır. Bu nedenledir ki, bilirkişi raporlarının takdiri delil oldukları kural ise de somut olay özelliklerine göre kesin delil niteliği alabilecekleri de göz ardı edilmemelidir. (YHGK’nın 18.04.2007 tarih ve 15-126 E., 210 K. sayılı ilamı)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13/03/2015 tarih, 2013/7-1728 Esas, 2015/1036 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere “Kısmi davada alınan raporlar yargısal denetimler sırasında değerlendirilmiş; sonra açılacak davada halledilecek bir yön bırakılmadan raporlarla ilgili ayrıntılı değerlendirmelerle bozma nedenleri ortaya konulmuş; bozma ilamına uyularak ve gerekleri yerine getirilerek oluşturulan mahkeme kararı da bu kesinleşme olgusu da ifade edilerek onanmıştır. Kısmi davadaki raporlara davalı itiraz etmiş; bu itirazlarını temyiz isteklerine de konu etmişse de bunlar Özel Dairece incelenerek sonuçta hükmüne uyulan ilamlar çerçevesinde ve alacağın tamamının miktarını da ortaya koyan ancak taleple bağlı kalarak verilen mahkemenin kabul kararı onanarak kesin halini almıştır. Kısmi dava için açıklanan şekilde oluşturulan mahkeme hükmü ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde toplam alacak miktarının da ortaya konulduğu ancak taleple bağlı kalınarak karar verildiği belirgindir. Görülmektedir ki, somut olayda, kısmi davada alınan ve kesinleşen hükmün dayanağını teşkil eden bilirkişi raporunun kısmi dava tutarını aşan bölümü de açılan eldeki ek dava yönünden hem tarafları hem de mahkemeyi bağlayacak nitelikte kesin bir delil mahiyetini almış; kısmi davada kesinleşen bu rapor içeriği de dayanak alınarak hükme varılmıştır”.
Somut olayda; mübrez deliller ve tüm dosya kapsamında göre; 23/07/2011 günü saat:19:00 sıralarında davalı …’in sürdüğü … plaka sayılı otomobil ile Dikmen Caddesinden Konya Yolu istikametine gitmekte iken davacıların murisi …’nin yolun solundan sağına geçmek için yürümekte olduğu, şoförün meskun mahalde …’yi görmesine rağmen kazayı önleyecek tedbiri almadan hareketine devam edip çarparak ölümüne neden olduğu, ilk geçiş hakkının davalı şoföre ait olduğu, ölenin asli, şoförün tali kusurlu olduğu gerekçesiyle cezanın ertelendiği, Adli Tıp Kurumu’nun 26/09/2012 tarihli raporunda aynı davacıların murisi …’nin %85, şoför …’in %15 kusurlu olduğu, müteveffanın %85 kusuru oranına göre indirim yapıldığı, Müteveffanın 01/03/1936 doğumlu olup 24/07/2011 tarihinde (ölüm tarihinde) 75 yaşında olduğu, 01/03/1939 doğumlu davacının ise eşinin ölüm tarihinde yaşının 72 olduğu, 30/04/2015 tarihinde davacının evlendiği, evliliğin 14/12/2020 tarihinde boşanma kararı ile sonlandığı, yeni evlendiği eşi ile 2018 yılından itibaren bir araya gelmediği ve 30/04/2015 ila 2018 arası dönemde destek tazminatı hesaplanmadığı, SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı, Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.04.2015 tarih ve 2011/501 E. 2015/173 K. sayılı kararında hükmedilen 20,00.TL’nın hükümde belirtildiği şekilde dava tarihinden (04.11.2011) hesaplamanın yapıldığı, 30.04.2015 tarihine kadar işlemiş yasal faiziyle birlikte tenzil edildiği, zararın hesaplanmasının bakımından işlemiş pasif kazanç döneminin 63.867,62.TL, işleyecek (ıskontolu) Pasif kazanç döneminin 15.345,52.TL, toplam: 79.213,14.TL. olduğu ve %85 kusur indirimi uygulandığında 79.213,14.TL. x %15 = 11.881,98.TL’na tekabül ettiği anlaşılmıştır.
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.04.2015 tarih ve 2011/501 E. 2015/173 K. Sayılı kararında hükmedilen 20,00.TL.sının faiziyle tenzili ile 04.11.2011 (o dava tarihi) tarihinden 31.12.2021 tarihine kadar 3707 gün olup yasal faiz yıllık %9 olduğu, 20,00.TL. x %9 x 3707/365 = 18,29.TL. (faizi) olup 20,00.TL. (ana para) + 18,29.TL.. (faizi) = 38,29.TL.tenzil edilecek miktar 11.881,98.TL. – 38,29.TL.= 11.843,69.TL. karşılanmamış destek zararının bulunduğu, karşılanmamış destekten yoksun kalma zararı 11.843,69.TL olmakla birlikte Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30/04/2015 tarih, 2011/501 Esas, 2015/173 Karar sayılı dosyasında da tazminat miktarının 10.948,57 TL olduğu iş bu ek davadaki edaya ilişkin talep karşısında davanın kabulü ile 10.948,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 04/11/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, tespite yönelik taleple ilgili olarak ise (11.843,69-10.948,57): 895,12 TL davacının gerçek zararının daha bulunduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02/06/2003 tarihi 2003/16 Esas, 2003/5570 sayılı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/10/2010 tarih, 2010/96 Esas, 2010/9013 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere sigorta şirketi yönünden ihtarla temerrüt oluşmamış ise dava tarihinden itibaren temerrüdün doğduğu, davacı tarafça asıl dava tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunulduğu; temerrüdün doğduğu asıl dava tarihi olan 04/11/2011 tarihi olması karşısında, dava tarihi olan 04/11/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 895,12 TL davacının gerçek zararının daha bulunduğunun tespitine karar vermek gerekmiş, iş bu davanın tarihinin 26/12/2020 asıl dava tarihinin 04/11/2011 tarihi olması karşısında HMK m. 304/1 ”Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri hatalar mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir” hükmünün yer aldıği HMK 183 ve 304 maddeleri uyarınca, bu maddi hatalar her zaman düzeltilebileceğinden hükümdeki aşağıda belirtilen ve davanın kabulüne ifadesinden sonraki ilk paragrafta yer alan “…dava tarihi olan 04/11/2021 tarihinden itibaren…” ifadesinde belirtilen “2021” tarihinin “2011” yerine sehven yazıldığı ve hatanın açık olduğu anlaşılmakla HMK m. 304/1’e göre tashihi ile “2011” şeklinde düzeltilmesi ve ekli hükmün tashihi kararı ile hükmün altındaki şerhle belirtildiği şekilde aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE;
10.948,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 04/11/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 895,12 TL davacının gerçek zararının daha bulunduğunun tespitine,
Alınması gerekli olan 809,04 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile kalan 754,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14. maddleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 116,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 500,00 TL, davetiye ve müzekker tebligat gideri 74,50TL olmak üzere toplam 574,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]

HÜKMÜN TASHİHİNE İLİŞKİN EK KARAR ŞERHİ

Hükmün HMK m. 304/1 gereğince yazı ve hatalarına ilişkin gerekçeli karar henüz tebliğ edilmediğinden re’sen tashihe yönelik iş bu gerekçeli kararın gerekçesinde ve ayrıca ekli hükmün tashihi kararında tashih gerekçesi belirtildiği şekilde HMK m. 304/1 uyarınca;
Hüküm fıkrasında belirtilen davanın kabulü ile ifadesinden sonraki ilk paragrafta yer alan “…dava tarihi olan 04/11/2021 tarihinden itibaren…” ifadesindeki “2021” ibaresinin “2011” olarak düzeltilmesine,
İş bu kararın Mahkememizin 01.06.2022 tarih, 2022/656 Esas, 2022/431 Karar sayılı hükmünün eki sayılmasına,
Gerekçeli kararda hükmün altına dercedilen iş bu şerhle ve ekli maddi hatanın tashihine ilişkin ek karar ile birlikte tarafların yokluğunda ek kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 21.06.2022
Katip … Hakim …