Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/65 E. 2022/855 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/65 Esas – 2022/855
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/65 Esas
KARAR NO : 2022/855

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/03/20195 tarihli trafik kazasında müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın işleteninin davalı şirket, sürücüsünün … olduğunu, kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 100,00 TL bakıcı gideri zararının ve 100.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/12/2020 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini açıklayarak 900,00 TL sürekli, 100,00 TL geçici işgöremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri tazminatı talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce başvuru şartının usulünce yerine getirilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunduklarını, ceza soruşturmasının beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, bilirkişilerin özel uzmanlık alanları dikkate alınarak belirlenmesini, bakıcı ve tedavi giderlerinden SGK’nun sorumlu olduğunu, faiz taleplerinin yerinde olmadığını, manevi tazminata ilişkin davanın … sigortaya ihbarının gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunduklarını, ceza soruşturmasının beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, bilirkişilerin özel uzmanlık alanları dikkate alınarak belirlenmesini, bakıcı ve tedavi giderlerinden SGK’nun sorumlu olduğunu, faiz taleplerinin yerinde olmadığını, manevi tazminata ilişkin davanın … sigortaya ihbarının gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle kusurlu yan ve sigortacısı aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklanması nedeni ile görevli olduğu, davalının başvuru dava şartına ilişkin savunmasının usule uygun olmadığı iddia edilen evrak yargılama aşamasında tamamlanabileceğinden (Yargıtay 4. HD 2021/3042 esas 2021/1562 karar) yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evrak, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 04/01/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporda, davacının kaza nedeni ile %2 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, 1 hafta başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir. Davacı yanın itirazı ile kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca rapor düzenlenmesi için dosya İstanbul ATK 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, 30/07/2021 tarihli raporda, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği uyarınca davacının kaza nedeni ile %3 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, başkasının bakımına muhtaç olmadığı bildirilmiştir. Son raporun kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca düzenlendiği de gözetilerek (Yargıtay 4. HD 2021/4651 esas 2021/8345 karar) oluşa uygun görülerek karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 11/02/2021 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalı yanın %100 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Raporun oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, ceza dosyasında alınan kusur raporundaki kusur dağılımının da aynı şekilde olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiş, sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Aktüer bilirkişisi 04/11/2021 tarihli raporunda, davacının maddi zararını hesaplayarak 61.932,56 TL sürekli iş göremezlik, 596,96 TL bakıcı gideri tazminatı talep edebileceğini, memur olduğundan geçici işgöremezlik tazminatı talep edemeyeceğini bildirmiştir. Taraf itirazları, ATK’dan yeniden rapor alınması ve güncel asgari ücret dikkate alınarak bilirkişiden alınan 23/05/2022 tarihli ek raporda, davacının maddi zararını hesaplayarak 103.267,95 TL sürekli iş göremezlik, 596,96 TL bakıcı gideri tazminatı talep edebileceğini, memur olduğundan geçici işgöremezlik tazminatı talep edemeyeceğini bildirmiştir. Değişen asgari ücrete göre bilirkişiden alınan 05/09/2022 tarihli ek raporda, davacının 131.522,59 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 596,96 TL bakıcı gideri tazminatı talep edebileceği bildirilmiştir. Dosyadaki verilere uygun olmakla son ek rapora itibar edilmiştir.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralanarak zarar gördüğü, zararın TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca tazmininin gerektiği, davacının maluliyet durumunun usulüne uygun bulunan raporla belirlendiği, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından da tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre 30/05/2022 tarihli dilekçesi ile talebini artırdığı, 12/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. Davacı memur olmakla geçici işgöremezlik tazminatı talep edemeyeceği değerlendirilmiştir. Yine her ne kadar aktüer bilirkişi bakıcı gideri tazminatı hesap etmiş ise de, hükme esas alınan maluliyet raporunda davacının kaza nedeni ile başkasının bakımına muhtaç olmadığı tespit edildiğinden bu alacak kalemi yönünden de davasının sübut bulmadığı, ancak sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden davalı işleten ve sürücünün ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı ile birlikte zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının bu hali ile sübut bulduğu anlaşılmakla maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminata ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise, TBK’nun 56. Maddesi gözetildiğinde davaya konu kazanın davacının manevi acı ve ızdırap duymasına neden olduğu, bu hali ile davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek ve var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktarının her olayın şartlarına göre değerlendirilmesinin gerekeceği; davacının maluliyet oranı, olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik ve sosyal olgular ile olaydaki kusur durumu, davacının yaya olduğu halde davalı yanın aracının arkasında sıkışmış olması dikkate alındığında davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
131.522,59 TL daimi maluliyet tazminatının davalı sigorta poliçe limitlerinde sorumlu olmak kaydıyla ve 04/07/2019 temerrüt tarihinden, diğer davalılar 23/03/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sorumlu olmak kaydı ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
15.000,00 TL manevi tazminatın 23/03/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar Başkaya şirketi ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Maddi tazminata ilişkin alınması gereken 8.984,31 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 290,91 TL ile sonradan yatırılan 1.877,31 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.816,09 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Manevi tazminata ilişkin alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 970,25 TL harcın davalılar Başkaya şirketi ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat KAYDINA,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 835,38 TL’sinin davalılardan (davalı sigorta 749,86 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile), bakiye kısmın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Maddi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 20.728,39 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Maddi tazminata ilişkin davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar Başkaya şirketi ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davalılar Başkaya şirketi ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 1.230,60 TL, 1.543,00 TL ATK masrafı olmak üzere toplam 2.773,60 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.755,31 TL’si (davalı sigorta 1.575,62 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) ile davacı tarafça yatırılan 2.222,62 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde iadesine,
Dair;davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2022